Çalışlar, "Latife Hanım" kitabında, "Atatürk'ün hatırasına basın yoluyla hakaret ettiği gerekçesiyle" 4,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyordu.
Mahkeme heyeti, davada, "suçun yasal unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Gazetenin yazı işleri müdürü Necdet Tatlıcan da beraat etti.
Çalışlar: Hakaret unsuru aranmasını garipsiyorum
Gazeteci İpek Çalışlar, bianet'e yaptığı açıklamada, davanın açılmasına konu olan iddianameden kadınla erkeğin eşit görülmediğinin anlaşıldığını söyledi.
Çalışlar, "Atatürk'ün tebdil kıyafet olarak çarşafa başvurması bir hakaret unsuru olarak görülüyor. Halbuki bir kadın olarak ben bu ifadede hakaret unsuru aranmasını garipsiyorum. Bu arayışı da iddianameyi hazırlayan savcının kadın-erkek eşitsizliğine dayanan bakış açısına bağlıyorum" dedi.
Mahkemenin tarihi olaylara ilişkin gerçeklerin doğruluğunu ya da yanlışlığını araştırmayı tarihçilere bırakılması gerektiği kararını hatırlatan Çalışlar bunun vurgulanmasını önemli bulduğunu söyledi.
Savunmada "hakaret kastı yok" demişti
Çalışlar, mahkemeye sunduğu savunmada da, çalışmasının biyografi olduğunu vurgulamış, "Latife Hanım'ın yaşamını anlatan bir kitap Atatürk'e hakaret ya da alenen sövmek kastıyla yazılmış olabilir mi? Tabii ki hayır" demişti.
İddianamede geçen "Atatürk'e korkak dediği" ifadesinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Çalışlar, bunun savcının kendi değerlendirmesinden ibaret olduğunu vurgulamıştı.
Kitapta yer alan anının, Latife Hanım'ın kız kardeşi Vecihe Hanım'a ait olduğunu ifade eden Çalışlar, olayı tarihçilerin aydınlatabileceğini hatırlatmış, biyografi yazarlarının olayların aydınlatılmasına katkı sunabileceğini söylemişti.
Atatürk'ün çarşafla kaçma hikayesi davaya konu olmuştu
Çalışlar, "Latife Hanım" kitabında, Latife Hanım'ın kardeşi Vecihe Hanım'a dayanarak Atatürk'e dair bir anıya yer vermiş, dava bu anı nedeniyle açılmıştı.(AÖ)