"Sağlık hizmetlerinin halka parasız, nitelikli ve ulaşılabilir bir şekilde düzenlenmesi gerektiği" belirtilen açıklamada, "Çalışanlara insanca yaşayabilecekleri ücretin verilmesi gerektiği" ifade edilerek şu bilgiler verildi:
"Sağlığın ticarileşmesi, hizmetleri aksatır"
* Sosyal devlet olmanın gereklerinin başında olan sağlık hakkının tüm vatandaşlara eşit bir şekilde sunulması devletin en önemli görevleri arasındadır. Sağlığın ticarileşmesi ve hizmeti sunan ve alanlar arasında ticari ilişki yaratacak olan döner sermaye uygulaması sağlık hizmetini olumsuz etkilemektedir.
* Döner sermaye uygulaması ile gelir elde etme mantığı, nitelikli hizmet sunma anlayışını ortadan kaldırmaktadır. Özellikle daha fazla gelir elde etme anlayışına hizmet amacıyla, döner sermaye yasasına konulan performans ve puanlama sistemi çalışanları birbirine karşı güvensiz kılmakta, idarecilerin keyfi uygulamalarına olanak tanımaktadır. Bu durum sağlık hizmetinin sunumunu olumsuz etkilemektedir.
* Çalışanların insanca yaşayabilecekleri ücret ve çalışma koşullarının yaratılması için Türkiye'nin olanakları mevcuttur. Temel ücretlere yapılacak iyileştirme ile çalışanların döner sermayeden elde edecekleri ücretlere ihtiyaç kalmayacak ve hasta ile ilişkilerine para girmeyecektir.
* Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hükümeti tercihini bu yönde kullanmamakta Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) istemleri doğrultusunda temel ücretleri düşük tutmaya kararlı gözükmektedir. Çalışanlar yaşamlarını sürdürebilmek için döner sermaye gibi ödemelere mahkum edilmektedir.
* Sendikamız döner sermaye uygulamasına karşıdır, fakat mevcut uygulamanın eşitlikçi olması ve cezalandırma amaçlı uygulanmaması için de gerekli mücadeleyi yürütmektedir.
* 18.06.2003 tarihinde çıkartılan yönerge ile tedavi edici kuruluşlarda ek ödeme oranları personelin ek ödeme matrahının tabip ve diş tabibi hariç yüzde 100'den yüzde 80'e düşürülmüştür. Yani ücreti düşük olanlardan aylık 50-100 milyon lira arası kesinti yapılmıştır.(NK)