Hrant Dink'in katledilmesiyle ilgili davada azmettirici olarak yargılanan yardımcı emniyet istihbarat elemanı Erhan Tuncel savunma tanığı olarak gösterdiği istihbaratçılardan beklediğini bulamadı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tanık olarak dinlenen Trabzon'da görev yapmış iki istihbaratçı Ercan Demir ve Engin Dinç, Dink'in hedef alınacağına dair ihbarları ilk olarak 17 Şubat 2006'da kendilerinin yaptıklarını ve İstanbul Emniyeti ve İstihbarat Daire Başkanlığı'nı uyardıklarını açıkladılar. Trabzon İstihbarat bürolar amiri Ercan Demir ve Trabzon İstihbarat Şube müdürü Engin Dinç, kendilerine yöneltilen Tuncel ile ve cinayet öncesi önlemler ile ilgili sorular sorulara "hatırlamıyorum", "çalışma yapmışsak dosyada vardır", "yanıt vermeye yetkili değilim", "bizde işler öyle işlemez" türünden yanıtlar verdiler.
İki istihbaratçı cinayet dönemini hatırlamıyor!
Dink cinayeti öncesinde bir rahibin öldüresiye dövülmesi, Mc Donalds'a yönelik bombalı saldırı ve Santoro Cinayeti'nin yaşandığı Trabzon'da istihbaratın İstanbul Emniyetini uyarmasının yeterli olup olmadığını soran Dink ailesi avukatları, iki istihbaratçıdan "biz görevimizi yaptık" yanıtı aldılar.
"Cinayete kadar Ogün Samast'ı tanımıyorduk"
24 Ekim 2004'te Mc Donalds'a yönelik bombalı saldırıyı gerçekleştiren Hayal'in cep telefonunu "Selefi-Vehhabi düşüncesi taşıması" gerekçesiyle Trabzon Emniyeti'nin talebiyle dinlemeye aldıklarını ifade eden istihbaratçı Ercan Demir, yargıcın "Madem Erhan Tuncel güvenilmezdi, neden başka güvenli bir haber elemanıyla çalışmadınız?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Yeni eleman bulmak o kadar kolay değil. Elimizde başka bir eleman yoktu."
Dink cinayetini de kapsayan Ağustos 2004-Nisan 2008 döneminde Trabzon'da İstihbarat Şube Bürolar Amiri olarak görev yapan Demir, "olay meydana gelinceye kadar biz Ogün Samast ismine vakıf değildik" dedi.
Demir, "ihbarların devamı neden gelmedi?" sorusunu da "informel bilgi gelmiyorsa, katkı da yoksa telefon dinlemek bir şey ifade etmez" sözleriyle yanıtladı; sıklıkla "bizde iki kere iki dört değildir" ifadesini kullandı.
İstihbaratçı Dinç de, Haziran 2006'ya kadar Trabzon'da görev yaptığını, cinayet haberini Afyon'da aldığını, Tuncel'in işine verim alamadıkları için son verildiğini söyledi ve saldırı ihbarını da Ramazan Akyürek'in yerine Emniyet Müdürü olarak atan Reşat Altay'a aktardıklarını doğruladı.
"Cinayet işleyeceğim diyeni tutuklayabilir misiniz" sözüne tepki
Dinç, Tuncel ile ilk ilişki kuran ilk istihbaratçıların Muhittin Zenit, Özkan Mumcu ve kendilerinin olduğunu ifade etti. Polis, "Elimizden gelen yaptık. Biz insanlar cinayet işleyeceklerini söylüyorlar diye operasyon yapıp hapse gönderebilir miyiz?" deyince avukat Kezban Hatemi ve Bahri Bayram Belen tepki gösterdiler: "Basit bir fiilden değil, cinayetten söz ediyoruz. Pelitli'de herkesin eylemden haberi var, bir tek sizin haberiniz yok."
Polislerin sorulara sık sık "Dosyaya bakın, işlem yapmışsak orada vardır" diye yanıt vermesi karşısında avukatlar, "Biz dosyalara gizlilikten ulaşamıyoruz. Sizden duyalım" diye talepte bulundularsa da, aydınlatıcı bilgi elde edemediler. (EÖ/EK)