İstanbul’un kitap fuarlarına bir yenisi daha eklendi: 1. Kitap Fuarı İstanbul. Zorlu Center’da 11 Ocak 2019’da başlayan fuar, 20 Ocak 2019’da sona erecek.
TÜYAP Kitap fuarı için getirilen en büyük eleştiri İstanbul’un merkezine uzaklığıdır. Kitap Fuarı İstanbul şehrin belki de en merkezi noktalarından birinde gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin önde gelen büyük yayınevleri de bu fuara katılıyor, diğer kitap fuarlarında yapılan indirim burada da var ancak tek eksiği var: Okuyucu.
Yayıncılar ve fuarın düzenlendiği konum düşünüldüğünde Beylikdüzü’ne gitmeye üşenen okuyucuları görmeyi beklediğim fuar, beklediğimden daha sönüktü.
Zorlu Center adlı alışveriş merkezinin Performans Sanatları Merkezi’nde Antalya ve Isparta'da da kitap fuarı düzenleyen NAP fuarcılığın organizasyonu üç kata yayılmış vaziyette. Ulaşımın çok kolay olduğu mekân, sizi sıcak ve sessiz yapısıyla karşılıyor. TÜYAP’a göre daha az yayınevinin katıldığı fuarda büyük yayınevleri aynı salonda toplanmışlar. Fuara da neredeyse hiç kimse gitmediği için stantları dolaşmak oldukça kolay.
Hakkında çok fazla reklam kampanyası ve duyuru yapılmadığı ve TÜYAP’a nazaran çocuklara pek de hitap etmeyen Kitap Fuarı İstanbul’u bu yüzden ‘butik bir kitap fuarı’ olarak niteleyebiliriz. Fakat içeri giren hiç kimse de bomboş salonlar beklemiyordur diye düşünüyorum. Ana salonun bir ucundan diğer uzak köşeyi görmek mümkün. Mekan güzel, konsept güzel, fakat okuyucu yok. Fuarda kitaplardan ve stant görevlisi arkadaşlardan başka kimse yok. Ben de durumu öğrenmek için yayınevi çalışanlarıyla konuştum.
Kitap hışırtısı salonun diğer ucundan duyuluyor
Yayınevi stantlarında çalışanlarla konuştuğumda sorduğum ilk soru tabii ki fuarda hiç kimsenin olmaması üzerineydi. Bu tenhalığın haftaiçi gündüz saatine özgü olup olmadığını sorduğumda ise bir yayınevi çalışanı durumun ‘fuarın başından beri böyle’ olduğunu söyledi.
Şaşkınlıkla bunun sebebini sorduğumda ise birçok farklı neden sundu ve durumu ‘trajikomik’ olarak adlandırdı. Aslında kendileri dahil tüm yayınevleri şaşkın durumda. Hiç kimse böyle bir sakinlik beklemiyormuş.
Birinci haftasını dolduran fuarın ana salonunda, elinize aldığınız kitabın sayfa çevirme hışırtısını salonun diğer ucundan duymak mümkün. Stant görevlisi bunun sebebini reklam ve duyurunun az olmasına bağladı.
“Sadece metrolarda reklam gösterilse bile burası mahşer yeri gibi olurdu. Kimseye duyurmadılar. Üstelik alışveriş merkezi de tüm konser vesaire etkinliklerini fuar için iptal etmiş.”
Fuarı düzenleyen organizasyon şirketi ve mekanı sağlayanların da fuardan büyük bir beklentisi olduğunu buradan anlayabiliyoruz. Fakat olayı ‘fiyasko’ olarak adlandıran görevli, gün içerisinde sadece yol ve yemek masraflarını çıkarmaya çalıştıklarını söyledi. Diğer etkinliklerin iptal edilmesinin insan sirkülasyonunu azalttığını ve bunların yanlış hamleler olduğunu belirtiyor.
İlk kez düzenlenen ve alışık olunmayan bir kitap fuarı konseptiyle karşılaşıldığı için ziyaretçi sayısının da çok az olması nedeniyle katılımcı yayınevlerinden stant kira ücreti alınmadığı düşündüm. Görevli kişi tam aksi şekilde, yayınevlerinden ‘iyi’ bir para alındığını, herkesin maddi olarak zarara girdiğini söyledi. Anlaşılan o ki, kur ve kâğıt krizlerinden sonra yayıncıya bir darbe de neredeyse hiç kimsenin katılmadığı bu fuardan gelmiş gibi gözüküyor.
Giriş ücretinden vaz geçilmiş
Kitap Fuarı İstanbul ilk başladığında tüm ziyaretçiler için ücretliydi. Tam ücret 15, öğrenci girişi 7,50 lira olarak başlayan fuar, katılımın az olması sebebiyle önce öğrenciler ve öğretmenler için, ardından tüm ziyaretçiler giriş ücretsiz yapılmış fakat pek bir etkisi olduğu söylenemez. Konuştuğum yayınevi çalışanı İstanbul’un en merkezi ve ulaşımın en kolay olduğu yerlerinden birinde bu tenhalığı tekrar reklam eksikliğine bağlarken, fuarın her gün 10.30’dan 20.30’a kadar sürdüğünü fakat çoğu yayıncının 18.00’den sonra yavaş yavaş toplanıp çıktığını hatırlatıyor. Ona göre şanslı azınlıktan biriyim, çünkü kendisi bu fuarın tekrar yapılmayacağını düşünüyor ve ‘ilk ve son’ diyor.
TÜYAP’ın İstanbul Kitap Fuarı’nın 2018’de 600 binden fazla kişiyi ağırladığını düşününce, görünen o ki Kitap Fuarı İstanbul’un TÜYAP veya CNR gibi fuarlarla yarışabilmesi için biraz daha zamana ihtiyacı var. (OI/HK)
* Fotoğraflar: Ogün Işık - bianet