Prof. Dr. Tanör'ün, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) için hazırladığı rapor karşısında bir telif ücreti aldığını ifade eden Prof. Dr. Erdin, YÖK Kanunu'nun 36. maddesine göre, öğretim üyelerine telif hakkı karşılığında çalışmalar yapma izni verildiğini, ancak bu maddenin bilinçli bir şekilde göz ardı edildiğini savundu.
YÖK Yürütme Kurulu'nun "Yüksek Disiplin Kurulu" sıfatı ile Prof. Dr. Tanör'ün savunmasını 26 Eylül tarihinde alarak görüşeceğini de hatırlatan Prof. Dr. Erdin, disiplin kurulu sıfatıyla sadece YÖK Genel Kurulu'nun çalışabileceğini öne sürdü.
26 Eylül: Ankara'da Tanör'e destek
Öğretim Elemanları Sendikası Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu , Prof. Dr. Tanör'ün savunmasını vereceği 26 Eylül Çarşamba günü, sendika üyelerinin Ankara'da YÖK'ün önünde olacaklarını kaydetti.
YÖK Genel Kurulu'nda sağduyulu bir karar çıkacağına inandığını da dile getiren Prof. Dr. Erdin de, öğretim üyeleri olarak olayı sonuna kadar takip edeceklerini ve sahip çıkacaklarını da kaydetti.
Alemdaroğlu dönemi: 177 öğretim üyesi ayrıldı
"Prof. Dr. Tanör'e ceza verilmek istenmesi keyfi ve kasıtlıdır" diyen Prof. Dr. Erdin, Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu döneminde üniversiteden 177 öğretim üyesinin ayrıldığını, hukuk, iktisat ve siyasal bilgiler fakültelerinde büyük bir çöküntü yaşandığını sözlerine ekledi.
İki Kez Üniversiteden Çıkarıldı
Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Aybay da, Prof. Dr. Bülent Tanör ile birlikte 1983 yılında 1402 sayılı yasayla işlerine son verildiğini hatırlatarak, "Umduk ki, bir kez daha bu hadiseler tekrar etmeyecek, hukuk ve ahlaka aykırı bu işlere kimse tevessül etmeyecek. Ancak pervasızca işler yapılıyor. Yapılan işlerin kanuna aykırı olduğu açıkça ortadadır" diye konuştu.
İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman da, Prof. Dr. Tanör ile birlikte 1970 ve 1983 yılında iki kez üniversiteden çıkarıldıklarını anlatarak, "İkisinde de bu kadar öfkelenmemiştim" dedi ve ekledi: "Çünkü hiç söylenmemesi gereken şey söylendi, Tanör rapor yazdı ve parasını kendi aldı diye..."
"Hukuka aykırı olduğu aşikar olduğu belli olan bu işlemi kınamak istiyorum" diye konuşan Sayman, " Bülent Tanör'ün kitapları başucu kitabıdır. Bunu mu buldunuz Bülent Tanör'ü ihraç için.." dedi.
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu da, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun "baskıcı ve dayatmacı" bir yönetim yürüttüğünü savunarak, "Alemdaroğlu, Anayasa Hukuku Kürsüsü'nü tasfiye etmekte kararlıdır. Bülent Tanör'ü de keyfi yönetimine ayakbağı olarak gördü. Amaç tasfiyedir " iddiasında bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpar Sevgen de, üniversitelerin fikir üreten birer kurum olması gerektiğini vurgulayarak, yapılan yanlışların adaletten geri döneceğine inandığını kaydetti.
TÜSİAD, üniversiteden isteseydi, evet...
Toplantıya katılan Prof Dr. Bülent Tanör de, gazetecilerin "hazırladığı rapordan telif ücreti almasının yasal olup olmadığına ilişkin" soruları üzerine, şöyle konuştu:
"Eğer TÜSİAD, üniversiteye başvurup bir araştırma yaptırılmasını isteseydi, bu bir döner sermaye konusudur. Yok eğer araştırmacıyı kendisi seçmişse, bu telif hakkına girer."
Bugüne kadar yüzlerce öğretim üyesinin araştırmalar yaptığını ve telif hakkından yararlandığını ve soruşturmaya uğramadığını da dile getiren Prof. Dr. Tanör, "Yasa, 1981 yılından beri yürürlükte. İlk defa bana ve ters bir şekilde uygulanıyor. Sanki döner sermayeden para kaçırmışım gibi" diye konuştu.
Tasfiye operasyonu
Prof. Dr. Tanör, 1990-1997 yılları arasında TÜSİAD'a 150 öğretim üyesinin rapor hazırladığını da hatırlatarak, bunların içinde YÖK Başkanı Kemal Gürüz , YÖK Yönetim Kurulu üyeleri, halen görevde olan rektör ve dekanların da bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. Tanör, "Kemal Alemdaroğlu'nun hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Karar tamamen keyfidir. Bu bir tasfiye operasyonudur" dedi.