* Fotoğraf: Ulusal Öneme Haiz Sulak Alanlar'dan biri olan Kayseri-Hürmetçi Sazlığı, Kaynak: wikimedia.
Türkiye'de tescil edilen 95 sulak alan bulunuyor. Bunların 14'ü Ramsar Alanı, 59'u Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan ve 22'si ise Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan olarak tanımlanıyor.
Tüm dünyada sulak alanların önemine dikkat çekmek ve korunmalarına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla her yıl 2 Şubat'ta kutlanan "Dünya Sulak Alanlar Günü"nün bu yılki teması, tehlike altındaki sulak alanların onarılması.
→ Bilim insanları son 50 yılda tüm dünyadaki sulak alanların en az yüzde 35'ini kaybettiğimizin altını çiziyor.
Su kaybı yüzde 75'in üzerinde
Türkiye, sulak alanların korunmasını amaçlayan uluslararası bir sözleşme olan Ramsar Sözleşmesi'ne 1994 yılında imza attı ve Akyatan Gölü, Burdur Gölü, Gediz Deltası, Göksu Deltası, Kızılırmak Deltası, Kızören Obruğu, Kuyucuk Gölü, Manyas (Kuş) Gölü, Meke Maarı, Nemrut Gölü, Seyfe Gölü, Sultansazlığı, Uluabat Gölü, Yumurtalık Lagünü'nü Ramsar Alanı olarak tescil ederek ulusal sınırları içindeki bu sulak alanları korumayı ve akıllı kullanımını sağlamayı uluslararası düzeyde taahhüt etti.
Fakat uzmanlar Türkiye'de son 60 yılda 260'tan fazla gölün, derenin, sulak alanın işlevsiz hale geldiğini ya da kuruduğunu, ayrıca 2023 yılı Ocak ayı itibari ile Türkiye'nin sulak alanlarında su kayıplarının ortalamasının yüzde 75'in üzerinde olduğunu belirtiyor.
Ne kadar koruyoruz?
Türkiye'de kuraklıkla ilgili afet yönetim planı yapılsın talebiyle imza kampanyası yürüten Can Suyumuz Ekibi, bugüne özel şu açıklamada bulundu:
"Bugün 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü. Peki sulak alanlarımız ne kadar önemsiyor ve koruyoruz? Ülkemiz kuraklığın etkisinin çokça görüldüğü ve her geçen gün bu etkinin altına girdiği bir ülke. Sulak alanlarımız, temiz su alanlarımız, göllerimiz kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Ülkemizin Karadeniz bölgesinde bu amaç doğrultusunda change.org/kuraklikalarmi adresinde bir imza kampanyası başlattık.
"Bölgemiz sulak bir alan olarak görülse de yaşanan iklim değişikliği nedeniyle kuraklık riski burada da mevcut. Biz de bu bilinci oluşturmak amacıyla Can Suyumuz ekibi olarak Türkiye'de kuraklığa kırmızı alarm veriyoruz. Bu amaç doğrultusunda da isteğimiz kuraklık ile ilgili afet planı oluşturulması. Bu afet planı sayesinde kuraklığın etkileri azaltılarak sulak alanlarımız korunacaktır."
Van Gölü
Van Çevder Başkanı Ali Kalçık ise Van'da ormanların yetersizliği nedeniyle kişi başına düşen yeşil alanların bir metrenin altında olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:
"Van Gölü havzası gibi çok önemli sulak alanların olması doğanın bize büyük armağanıdır. Hem oksijen deposu, hem binlerce canlının yaşam ve üreme alanı ve de en önemlisi doğal arıtmalardır. Yol yapımları, dolgu imara açılmış, tarımsal amaçla dönüştürülmüş alanlar... Bu gibi yanlış uygulamalar sonucu bu değerimiz bitme noktasına geldi.
"Zaten sulaklar küresel ısınma kaynaklı büyük ölçüde kurudu. Bu yüzden Van Çevder olarak change.org/VanGoluKorunmali adresinde yürüttüğümüz kampanya ile Van Gölü'nün özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesini ve iklim uyum planı yapılmasını talep ediyoruz."
Çekilme nedeniyle Van Gölü'nde görünür hale gelen dikitler. Kaynak: Anadolu Ajansı.
Tuz Gölü
Tuz Gölü'nü kurtarmak için eylem planı yapılmasını talep eden ve Change.org'da "Tuz Gölü Kuruyor" kampanyasını yürüten Deniz Yazıcı ise Dünya Sulak Alanlar Günü'nde şu mesajı verdi:
"Dünyamız şu anda üç boyutlu bir gezegensel kriz içerisinde: iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve kirlilik. Sulak alanları restore etmek ve korumak bu sorunların hepsine birer çözüm sunuyor. Doğa harikası olan bu yapılar 10 santigrat dereceye kadar yerel havayı soğutabiliyor, bir sürü farklı aileden canlıya ev sahipliği yapabiliyor ve doğal bir su filtreleme sistemi olarak çalışıyorlar! Günümüzde bir sürü sulak alan "ıslah" ediliyor, kurutuluyor ve yok ediliyor; sonucunda nehirlerimiz ve göllerimiz kirleniyor, tarım arazilerimiz kuruyor, bu yapılara bağlı yaşayan canlılar yavaş yavaş yok oluyor... Peki bizim kazancımız ne?
Su alanı yüzde 10'a kadar düşen Tuz Gölü'nden bir görüntü. Kaynak: Anadolu Ajansı.
"Eşmekaya Sazlığı ve Tuz Gölü'nden de görülebileceği üzere bizim kazancımız kurak tarım alanları, harap olan ekmek tekneleri, yok olan milli değerler... Bizden yüce ve kadim sistemleri yok ediyoruz, yaratanın sessiz kullarına saldırıyoruz ve bize bahşedilmiş bu cenneti katlediyoruz. Fakat insan iyilik ve güzellik için de çalışabilir. Gelin bu Sulak Alanlar gününde doğayla barışık bir hayatı hayal edelim ve bu yıl içerisinde sessiz kardeşlerimizin, doğanın sesi olalım."
Türkiye'deki mevcut 95 Sulak Alan listesini görüntülemek için tıklayın.
(TY)