Gıda kaynaklı risklerin önlenmesi, belirlenmesi ve yönetilmesine yardımcı olmak, gıda güvenliğine, insan sağlığına, ekonomik refaha, tarıma, pazara erişime, turizme ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmak için dikkat çekmek ve harekete geçmeye ilham vermek amacıyla belirlenen 7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü, sorumlu küresel kuruluşlarca destekleniyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), BM Üyesi Devletler ve diğer ilgili kuruluşlarla işbirliği içinde Dünya Gıda Güvenliği Gününün kutlanmasını ortaklaşa kolaylaştırıyor. Bu seneki kutlamaların sloganı “Beklenmeyen için Hazırlan”.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası da Dünya Gıda Güvenliği Günü etkinlikleri kapsamında bugün bir açıklama yayımladı.
TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ
"Deprem alanında gıda güvenliği riske atılmamalı"
“Beklenmeyen için Hazırlan”
Oda’nın açıklaması özetle şöyle:
“Son 10 yılda sebebi ne olursa olsun, güvenli gıda ve temiz suya erişim insan hakkı olmaktan uzaklaşmıştır. Sorunun uluslararası boyutta ele alınması, acil tedbir ve önlemlerin hayata geçirilmesi hedefiyle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Aralık 2018’de alınan kararla, 2019 yılından beri ‘7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü’ kutlanmaktadır. Bu bağlamda 2024 yılı sloganı ‘Beklenmeyen için Hazırlan’ olarak belirlenmiştir.
“Gıda güvenliği tarlada başlayan ve tüketici ile son bulan kompleks bir süreçtir, insan hayatını korumayı, sağlıklı beslenmeyi ve gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesini hedefler. Ancak her yıl dünyada yaklaşık 600 milyon insan 200 farklı gıda kaynaklı hastalıktan mustarip olmaktadır. Ayrıca gıda kaynaklı hastalıkların sebep olduğu 420 bin ölüm gerçekleşmektedir.
“Geçtiğimiz ay açıklanan sözde ‘Tasarruf Tedbirleri’ de kamuda denetim personeli istihdamına darbe vuracak, yetersiz olan denetimlerin azalmasına, taklit ve tağşişin artmasına sebep olacaktır. Böylece önümüzdeki süreçte halkımızın güvenli gıdaya erişim talebi, hayal olarak kalmaya devam edecektir.
Öneriler
"TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak, önerilerimizi paylaşmak isteriz.
- Olmazsa olmaz olan başlık etkin ve yeterli kamusal denetimdir. Bunun için gıda konusunda eğitim almış yeterli sayıda teknik personel istihdamı zorunludur.
- Taklit ve tağşiş yoğun olarak küçük işletmelerde gözlenmektedir. Bu işletmelerde üretilen gıdalar, tespit dahi edilemeden tüketiciye ulaşmaktadır. Bu nedenle küçük işletmelerdeki üretimin belirli aralıklarla kontrol edilmesini ve gıda güvenliği ilkelerini uygulamasını sağlamak amacı ile teknik uzman çalıştırmak zorunlu olmalıdır. "Sorumluluk gıda işletmecisindedir" yaklaşımı ile kendi başına bırakılan küçük işletmelerde “Gıda Danışmanlığı Sistemi” bir an önce hayata geçirilmelidir.
- Gıda işletmelerinde “ÇZP” olarak görev alan teknik personelin görev ve yetkileri detaylı olarak bir yönetmelikle belirlenmeli bu yönetmelikte, ÇZP için, işletme ile bakanlık arasında iletişimi ve bilgi akışını sağlayacak süreçler tanımlanmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi”nde ÇZP olarak çalışanlar için de veri giriş sayfası oluşturulmalı, ÇZP’ler tarafından işletme ve üretim hakkında düzenli bilgi bakanlığa aktarılmalıdır.
- Taklit tağşiş yapan firmalara verilen cezalar caydırıcı olmalı, gerekirse işletmeler kapatılmalı, bu işletme sahiplerinin farklı isimler altında üretim yapmaları engellenmelidir.
- Taklit tağşiş listeleri rutin ve tarafsız şekilde açıklanmaya devam edilmelidir.
- Tüketicilere güvenilir ve şeffaf bilgi aktaran, rasyonel ve bilimsel verilerle karar alan, gıda konusunda tüm paydaşların söz hakkının olacağı Gıda Güvenliği Otoritesi kurulmalıdır.
- Bilgi kirliliğinin önlemesi konusunda kamuoyuna yönelik çalışmalar, plan ve program dahilinde gerçekleştirilmelidir. Endüstriyel ve ambalajlı ürünlere dönük toplumda oluşan yanlış algılar ortadan kaldırılmalıdır."