Ermeni Apostolik Kilisesi’nin beş büyük bayramından biri olan ‘Verapokhum Surp Asdvadzadzni’ yani Meryem Ana’nın Göğe Alınışı Yortusu, bugün kutlanıyor.
Ermeniler Asdvadzadzni'yi her yıl 15 Ağustos’a en yakın pazar günü kutluyor.
Agos'un haberine göre, Ortodoks Kilisesi’nin takvim farkından dolayı daha geç kutlayacağı yortuyu, Katolik Kilisesi Ermeni Apostolik Kilisesi’yle aynı gün idrak ediyor.
Meryem Ana’nın Göğe Alınışı’nın kutlandığı bu önemli günün simgesi üzüm. Dünyanın dört bir yanındaki Ermeni kiliselerinde olduğu gibi, İstanbul’daki Ermeni kiliselerinde de, yılın ilk hasadına ithafen Khaghoğorhnutyun (üzüm okuma) töreni yapılıyor ve bereket için dua ediliyor.
"Üzüm bayramı"
Başrahip Zakeos Ohanyan, Agos’a vediği röportajda Asdvadzadzin yortusunu şöyle tarif ediyor: “Bu yortunun özü, Aziz Bakire Meryem’in göğe alınışıdır. Meryem Ana, oğlu İsa Mesih gibi ölmüş, dirilmiş ve göğe yükselmiş değildir. Yani söz konusu olan, Meryem Ana’nın dirilişi değil, ölmüş bedeninin mezarından alınarak Tanrı’nın Krallığı’na götürülmesidir. İşte biz bunu kutluyoruz.
Agos gazetesinin kurucularından ve Ermenice sayfalarının editörlüğünü yapan Sarkis Seropyan, “Can Gülüm, Anahit ve Kazben” adlı kitabında yortunun “Eski toplumlarda doğanın mucizesine şükran sunmak üzere bağların, tarlaların kutsanışına da gönderme yaparak üzümün kiliselerde okunduğu, halk arasında ‘Üzüm Bayramı’ olarak anıldığını” yazıyor.
Meryem Ana
Episkopos Sahak Maşalyan ise 2014 Asdvadzadzin’i için Agos gazetesinden Aren Dadıroğlu’na verdiği röportajda Meryem Ana’nın Göğe Alınışı’nı şöyle aktarıyor:
“İsa Mesih çarmıha gerildiğinde 48 yaşında olan Meryem Ana, 12 sene daha, Mesih’in öğrencileri Hovannes ve Yuhanna ile beraber kaldı, çünkü Mesih, annesini onlara teslim etmişti. Meryem Ana 60 yaşında vefat etmeden önce, kendisine öleceği açıklanıyor. O da, yakınlarına ve o sırada Kudüs’te bulunan öğrencilerine haber veriyor. Toplanıyorlar, ağlaşıyorlar ve Meryem Ana, birkaç gün sonra gözlerini yumuyor. Meryem Ana’yı bir mağaraya koyuyorlar, girişini bir kayayla kapatıyorlar, o kaya bugün hâlâ orada. İnsanlar oraya ziyarete gittiklerinde tuhaf sesler duyuyorlar. Dört gün sonra, öğrencilerinden Partoğomeos geliyor, haberi alıyor ve çok üzülüyor. Mezarı açıp, Meryem Ana’yı son bir kez ona göstermek istiyorlar. Mezar açıldığında bakıyorlar ki Meryem Ana’nın cesedi yok. O zaman anlıyorlar ki Meryem Ana, oğlu Mesih tarafından göğe alındı, bir şekilde dirildi.” (EKN)