Kartepe Deniz Otobüsünü kaçıran PKK'li Mensur Güzel'in ablası ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in birlikte çekilmiş görüntülerinin Kanal D'de yayınlanması üzerine Tuncel'den açıklama geldi.
Tuncel açıklamasında, "Kartepe adlı deniz otobüsünün kaçırılması sonrasında Mensur Güzel adlı gencin 'Neden ikna edilmedi de infaz edildi?' sorusu henüz cevap bulmamış ancak bu soru yetkilileri, özellikle İstanbul Valiliği ve Emniyeti'ni çok rahatsız etmiştir."
"Bu sorunun cevabı verileceğine 'Bu soruyu soran sen misin?' denilerek medya aracılığıyla linç kampanyası başlatılmıştır. Bu olay vesilesi ile 'polis muhabirliğinin' ne kadar yaygın olduğuna bir kez daha tanıklık etmiş oluyoruz" dedi.
"Bir defa da vaktinde yetişseler ya!"
İki gündür basında çıkan ve yedi ay öncesine ait olan görüntülerde Sebahat Tuncel, 11 Kasım'da Kocaeli-Karamürsel seferini yapan deniz otobüsünü kaçıran ve düzenlenen operasyonda öldürülen Mensur Güzel'in ablası Şeyma Güzel ile birlikte görünüyor.
Haberlerde, Tuncel'in bombalı saldırı yapacağı iddiasıyla aranan Şeyma Güzel'i polisin elinden kurtarmak için kendi bindiği uçakla Diyarbakır'a götürmek için harekete geçtiği yazıyor. Güzel'in İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı'na Tuncel'in makam arabasıyla gittiği, polisin havaalanında zanlıyı gözaltına aldığı söyleniyor.
Tuncel'in, Mensur Güzel'in annesi Şiti Güzel'e taziyeye gitmesi, cenazeye katılması ve Mensur Güzel için "İnfaz edilmeden ikna edilebilirdi" demesinden sonra ortaya çıkan görüntüler üzerine Tuncel'e gösterilen tepki yoğunlaştı.
Radikal yazarı Akif Beki, bugünkü (15.11.2011) yazısında "Kartepe adlı deniz otobüsünü kaçıran Mensur Güzel öldüyse, BDP'li arkadaşlarının da omzuna el kadar bir parça sorumluluk düşmüyor mu?" diye sordu ve Tuncel için, "Polise, 'Bırakın, bir de biz konuşmayı deneyelim' deseydi, en ufak bir gayret gösterseydi, durum farklı olabilirdi. 'Siyaset, cenaze levazımatçılığı mı ki sadece kaldırıp defnetmeye geliyorlar; bir defa da vaktinde yetişseler ya!' denilse ne cevap verecek?" dedi.
"Ne zamandan beri Kandil'e sefer düzenleniyor?"
Kendisi hakkında çıkan haberlerin "yanlı, eksik ve yönlendirilmiş" olduğunu ve bu yüzden açıklama yapma gereği duyduğunu belirten Tuncel şöyle dedi:
* Türkiye'de muhalif siyaset yapmanın çok kolay olmadığının bilincindeyim.
* "Neden ikna edilmedi de infaz edildi?" sorusu henüz cevap bulmamış ancak belli ki bu soru yetkilileri, özellikle İstanbul Valiliği ve Emniyeti'ni çok rahatsız etmiştir. "Bu soruyu soran sen misin?" denilerek medya aracılığıyla linç kampanyası başlatılmıştır.
* Üstelik bir cenazeye katılmak sanki suçmuş gibi yansıtılarak şahsım hedef alınmaya devam edilmiştir. Orada yaşamını yitiren bir insandır ve cenazeye katılmak, sahiplenmek hem dini hem de insani bir görevdir.
* Mensur Güzel'in kardeşi Şeyma Güzel'e karşı da emniyet mensuplarının servis ettiği bir takım senaryolarla yargısız infaz yapılmaktadır. Beni yıpratmak linç etmek adına daha davası bile görülmemiş, BDP'nin gençlik yapılanması olan Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) Meclisi'nde çalıştığı için gözaltına alınıp tutuklanan genç kadın "terörist" ilan edilmiştir bile.
* Belirtilen tarihte Şeyma Güzel'i ben Sabiha Gökçen Havaalanı'na bıraktım. Diyarbakır'da gençlik meclisinin toplantısı vardı. Burada bir partili çalışanımızı havaalanına bırakmanın neresi gariptir? İkincisi belki benim cahilliğimdir; Sabiha Gökçen ne zamandan beri Kandil'e sefer düzenliyor?
* Bu haberi kamuoyuna servis edenler o gün Şeyma Güzel'in nereye gittiğini ve biletinin bilgilerini de basın mensuplarına ulaştırırlar umarım.
* Bu arada Basının "yargısız infaz" ettiği Şeyma Güzel'in de içinde bulunduğu Gençlik Meclisi üyelerinin davası yarın İstanbul Beşiktaş'ta başlıyor. Bu haberin servis edilmesi acaba bu davayı etkilemek için mi yapılıyor bu da ayrı bir soru olarak karşımıza çıkıyor. (IC)