Tuğçe Yılmaz editörlüğündeki biamag’da bu hafta…
Vecih Cuzdan ve Tuğçe Yılmaz, gazeteci Hrant Dink’in 2007 yılında öldürülmesi ve 16 yıl sonra katili Ogün Samast'ın tahliye edilmesinin ardından yayımlanan haberlerde, medyanın suikasta yaklaşımındaki dönüşümü inceledi.
Rober Koptaş, Hrant Dink için Ermeni şair Siamanto'nun şiirini çevirdi: “Rengim soldu benim, sabahın doğumunda bir rüyanın yitip gitmesi gibi. Ama o kahramanca ve mağrur dikildi, elimi elinin içine alıp bana dedi: 'Bu benim inanç ve veda gecem dostum.'”
Kyle Maclachlan’ın 40 yıllık dostu David Lynch’in ardından yazdığı notu Nazım Hikmet Richard Dikbaş çevirdi: “Biz diğerlerinin ancak ulaşmayı arzulayabildiği bir dünyayla temas halindeydi.”
Kavel Alpaslan, kanlı bir tarihe sahip olan zengin gübre guano’yu yazdı.
Diyar Saraçoğlu, geleneksel müzik türü Fado’ya queer ve sömürgecilik karşıtı anlatılarla yeni bir yorum kazandıran “Fado Bicha” grubu ile konuştu.
Tuğçe Yılmaz, sinema ve televizyon sektöründeki tekelleşme tartışmalarıyla ilgili Oyuncular Sendikası’nın eski avukatlarından Baran Kaya ile konuştu.
Murat İnceoğlu, sinema ve televizyon sektöründeki tekelleşme tartışmalarının ideolojik ve ekonomik arka planını kaleme aldı.
Eda Canımana, sinema ve televizyon sektöründeki tekelleşmenin dünyada nasıl işlediğini anlatan ve “The Film Magazine”de yayımlanan makaleyi çevirdi.
Tarık Yüce, Esra Dermancıoğlu’nun tek kişilik oyunu “Muskat”ı yazdı.
Nilgün Öztunalı, “Mükemmel Günler”, “Mukadderat” ve “En Sevdiğim Pastam” filmleri üzerinden akran yalnızlığını kaleme aldı.
Murat Türker, bu sene 36. kez düzenlenen “Trieste Film Festivali”nden öne çıkanları yazdı.
Burak Sarı, sinema salonlarının ve dijital platformların erişilebilirliği üzerine yazdı.
Şeyhmus Diken, sanatçı Ahmet Güneştekin'in kişisel genel sergisi “Kayıp Alfabe” üzerine yazdı.
Bu hafta biamag’da yayımlanan yazıları okurken size eşlik edebilecek albüm: İçinde “Hrant Dink”e özel bir kaydın da yer aldığı Vardan Hovanissian & Emre Gültekin’in 2015 yılında yayınlanan “Adana” albümü.
(TY)