Ayça Söylemez’in editörlüğünü üstlendiği, yoksulluk, özellikle de çocuk, kadın ve engelli yoksulluğu temalı biamag’da şu yazıları okuyacaksınız:
Hacer Foggo, 4 yıl önceki komisyon toplantısını hatırlatarak okul yemeği planının halen hayata geçmediğini yazdı: “Yoksulluğun, yetersiz beslenmenin, çalıştırılan çocukların çoğalmasının nedeni, uygulanan neoliberal politikalarla, zenginler ve yoksullar arasındaki servet uçurumunun derinleşmesi.”
Sevda Karaca, çocuk yoksulluğunun, çocuk işçiliği, çocuk istismarı, çocuk yaşta evlilikle birbirine zincirlemesine bağlı olduğunu yazdı: “Devletin çocukları korumaya yönelik politikalarının yetersiz oluşu da zinciri tamamlayan etken.”
Evrim Kepenek, kadın yoksulluğuna dair yazdı: “Yoksulluk, tıpkı şiddet gibi, cinsiyetlendirilen bir durumdur ve biz kadınlar bu yükü taşımak zorunda değiliz.”
Burak Sarı, yoksulluğun erişilemezlik kaynağı olduğunu yazdı: “Bir yönüyle engellenmektir yoksulluk. Koca bir toplumun engellenmesi…”
Arslan Özdemir “tasarruf tedbirleri” gerekçesiyle okullarda ihmal edilen hijyenin eksikliğinin sonuçlarını ve soruna dair çözüm önerilerini yazdı, eğitimdeki bütçe daralmalarının öğretmen maaşlarından okul malzemelerine, bakım-onarım masraflarından öğrenciye sunulan hizmetlere kadar birçok alanda da etkili olduğunu belirtti.
Yağmur Karagöz, Tayvanlı yazar, ressam ve çevre aktivisti Wu Ming-Yi’nin iklim krizinin etkilerini mitolojik ve fantastik unsurlar ile kaleme aldığı kitabı Petek Gözlü Adam ile ilgili yazdı.
Rosalino Levantino, Bahçede bir tekne (Slocum et moi/A boat in the garden) adlı animasyon filmiyle ilgili yazdı: Tecrübeli yönetmen Jean-François Laguionie, filmde bizi İkinci Cihan Harbi sonrasındaki Fransa’nın yokluklara rağmen insanların hayata tekrar sarılma sürecine dahil ediyor.
Şeyhmus Diken, Bestami Eği’nin Diyarbakır Kültür Sanat Evindeki “Antroposen” sergisini yazdı: “Doğayla aramızdaki bağın kopmaya başladığını anlatmanın en iyi yollarından birini işaret ediyor.”
Burak Soyer, içinde yaşadığı çağı bu parantezden değerlendiren Octavio Paz, “Öteki Ses”iyle ilgili yazdı.
Tülin Tankut, Asla Gözlerini Kaçırma’yla ilgili yazdı: “Sanat piyasası ve kültür endüstrisi, sıra dışı ressamı/sanatçıyı ideallerinden vazgeçirebilecek mi?”
Ege Tonga, bianet’teki stajyerliğini anlattı.
(AS)