Selay Dalaklı'nın editörlüğünde hazırlanan biamag'da bu hafta okuyacaklarınız...
Evrim Kepenek, siyasetçi Rosa Luxemburg'un hayatını sahneye taşıyan Jülide Kural ile "Ben Rosa Luxemburg" oyunu üzerine söyleşti: "Ya sosyalizm ya barbarlık"
"Bir kez daha hatırlamakta, hep hatırlatmakta fayda var. Gezi Yedilisi bir suç işlemedi. Onlarla dayanışmak, özünde Anayasa ile dayanışmak, Anayasayı savunmak..." Kerem Dikmen, Gezi Yedilisi için yazdı.
Aykan Sever, iki farklı coğrafyadan iki farklı ülkenin, Macaristan ve Peru'nun siyasetini ve iki ülkedeki son gelişmeleri ele aldığı yazısında "Demokrasi mi, 'mış' gibi yapma sanatı mı?" sorusunun peşinden gitti.
Ece Deniz, Kemal Kolçak ve Mahmut Koyaş ile "sürgün bir müziğin" hikâyesini dinlemek için başlattıkları "Kökleriyle Buluşan Bir Kültür: Rebetiko" projesini konuştu: "Rebetiko 100 yıldır köklerini arıyor."
Aygün Atilla, sessizliğin kültürel boyutunu ve sessizlik biçimlerini yazdı: "Sessizlik konuşur mu? Diyorum ki, konuşur. Kulak verirseniz duyabilirsiniz."
Awat Pouri ve Ghazale Moghaddam, 1979 yılında, 'İran devrimi'nden iki hafta önce Tahran'da öldürülen seks işçisi kadınları yazdı: "'Kadın, Yaşam, Özgürlük' bile Şahre Nou katliamı için ağlamadı."
Ayla Türksoy, son günlerde basına yansıyan "sahte doktor" haberlerine farklı bir açıdan yaklaştı: "Postmodern bir masal olarak sahte doktorluk"
Asuman Bayrak, Türkiye tiyatrosuna "ilk harcı karıp temel atan" Ermeni tiyatrocuları, "Düşler Sahnesinde" ve "Sahnemizin Değerleri" kitapları üzerinden anlattı: "Türkiye tiyatrosunun Ermenilere borcu"
Murat Türker, "Padilla Vakası" belgeseline dair yazdı: "Devrimci de olsalar, eleştiriye tahammülsüzlük baş gösterdiğinde rejimler düşünce ve ifade hürriyetini cebren kısıtlamaya yönelebiliyor."
Bilal Seçkin, fotoğrafçı ve araştırmacı Hüsamettin Bahçe ile Hewraman coğrafyasını konu aldığı "Taşlar Ülkesi'nde/ Li Welatê Keviran" isimli foto-röportaj kitabını konuştu: "Zagros Dağları'nda bir yer: Taşlar Ülkesi"
Ezgi Oğraş, bianet'te stajyer olmayı anlattı: "İlk duyduğumda beni korkutan 'Gazetecilik her zaman rahatsız hissetmektir' cümlesini motivasyona ihtiyaç duyduğum anlarda kendime hatırlatmaya başladım."
Şeyhmus Diken, "Aldatmak" dizisi üzerinden Türkiye'nin hâl-i pür melâlini yazdı: "Aldatan aldatana"
Yeşim Özdemir, bizi "öteki evren" ile tanıştırdı: "Bir öte evren düşünün, paranın ve gücün olmadığı..."
Esra Şenoğlu, yılbaşında hediyeleşmenin tarihini anlatırken bu yıl sevdiklerimize verebileceğimiz alternatif hediye önerileri de sundu: "Bu yılbaşında hediyelerinizle başka hayatlara dokunabilirsiniz." (SD)