Aygün Atilla bizi yine polisiye türünün heyecanlı ve gizemli koridorlarında dolaştırıyor: Agatha Christie’nin hakkında bilgi topladığı, “işte gerçek ve canlı bir polisiye romanı” dediği 1945 tarihli “Ankara Cinayeti”…
Murat Türker, İsrail’deki bankacılık sistemini layıkıyla sorgulayan The Bankers Trial adlı belgesel üzerinden bankacılık sistemini, bu sistemin dayandığı devasa makineyi anlattı.
Evrim Kepenek, Rize Fındıklı’da 11 Ağustos’ta başlayan “Yeşil Altın Gümüş Deniz” festivalinden bildiriyor.
Şadiye Dönümcü, gezgin Dr. Ayşe Nur Canoğlu ile seyahatlerini, anılarını, geride kalanları konuştu.
Aslı Ceren Aslan, Guerreiro do Divino Amor’un Cenevre’deki “The Miracle of Helvetia (Helvetia Mucizesi)” sergisi üzerinden sanatın eleştirel gücünü yazdı.
Işık Sungurlar, şair Oya Uysal’ın şiirini yazdı: “Şiirleri boyunca kendisinden “herhangi biri”, “sığıntı”, “yersiz yurtsuz”, “kimsesiz”, “eksik” gibi tanımlamalarla bahseden Uysal’ın son kitabında kendisi için seçtiği imge “yalnızlığın bilgesi”dir.”
Şeyhmus Diken, Suriçinde’deki görüntü ve gürültü kirliliğini anlattı: “Kamunun genel kullanımına ait ortak mekânlar adeta kapanın elinde işgal hakkına dönüşmüş.”
Göç Hikayeleri’nin bu haftaki konuğu Murathan Araz: “Türkiye’de sistem seni varoluş mücadelesine itiyor, burada insanları sevmenin nasıl bir şey olduğunu öğrendim.”
Ömer Çifti, Torino Atı’nda, Şeytanın Tangosu veya Karanlık Armoniler’de imzası bulunan Béla Tarr’ın kasvetli sinemasını yazdı.
Bilim Fili'nden, Zeynep Senis imzalı "Orta Çağ'da Aşk Bir Hastalık Olarak Kabul Ediliyordu" yazısını yayınlıyoruz. (AS)