Ayça Söylemez’in editörlüğünü yaptığı biamag’da bu hafta…
Cem Türkel, Aydın’daki tütün işçileriyle bir gün geçirdi, gece nasıl çalıştıklarını, tütünün bizlere ne zorluklarla ulaştığını, görünmeyen emeği yazdı, fotoğrafladı.
Pandeminin başında “kahraman” ilan edilip alkışlanan sonra hemen unutulan doktorlardan Özgür Bilek, hekimlerin pandemi halini anlattı ve taleplerini yazdı.
Selay Dalaklı, Çin’de Uygurlar’ın maruz kaldığı hak ihlallerini, oradakilerin gözünden yazanlar aracılığıyla anlattı.
Yağmur Karagöz, ödüllü film Three Identical Strangers’tan yola çıkarak cevabı en çok merak edilen sorulardan birini soruyor: Karakterimizi ne şekillendiriyor: Çevre mi? Gen mi?
Cenk Özbay, hem bu yazki halsiz halimizi anlatan Lütufsuz Yaz’ı hem de Huysuz Virjin’in eski hallerini anlattı.
İstanbul Sözleşmesi bile tartışmaya açılmış, kadına baskı artmışken İsmigül Şimşek “Hepimiz orospuyuz” diye isyanını dile getirdi.
Murat Türker, İsrail’de siyah olduğu için vurulup linç edilen Haftom Zarhum’un ölümünü detaylarıyla anlatan belgesel film Terminalde Ölüm ile ilgili yazdı.
Volkan Aran, öldürülenin tüm yaşamının ortaya saçıldığı günümüzde, İstanbul Film Festivali’ndeki kadın ve erkek temsillerinden yola çıkarak Bilmemek filmine varıyor ve “Bilmemiz gerekmiyor” diyor.
Ayasofya’nın gündemin baş köşesine oturduğu bu hafta Josef Hasek Kılçıksız, “kültür savaşlarını” yazdı.
Gündemin üstümüze üstümüze gelmesine değinen Heidi Korkmaz, “Dünya hepimize yeter” dedi.
Şeyhmus Diken, bayramımızı, arkadaşlığın değerini anlattığı bir hikayeyle kutladı. İyi bayramlar…
(AS)