Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TSK’nin Afrin’e yönelik ‘Zeytin Dalı’ adı verilen askeri müdahalesinin durdurulması talebiyle AKP milletvekillerine mektup gönderen aralarında eski milletvekilleri, sanatçılar ve akademisyenlerin bulunduğu Yurttaş Girişimi üyeleri hakkında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verdi.
Diken’den Kemal Göktaş’ın haberine göre; kararda, askeri müdahale girişiminin yanlış bir politika olduğunu savunan mektubun ifade özgürlüğünün sınırlarına tecavüz etmediği ve ‘terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçunu oluşturmadığı belirtildi.
Gencay Gürsoy: Umut verici
Karara ilişkin bianet’e konuşan Prof. Dr. Gencay Gürsoy, kararın umut verici olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi’nin Barış Akademisyenleri hakkında verdiği hak ihlali kararının ardından bu tarz kararların gelmesi insanın yüreğini ferahlatıyor. Fakat bu kararları da provoke etmeye çalışan çıkışlar yapılıyor. Buna rağmen kararların devamının gelmesini bekliyoruz.”
Fatma Ünsal: Olması gereken buydu
AKP kurucuların Fatma Ünsal Bostancı da karara ilişkin şöyle konuştu: “Biz A Haber tarafından hedef gösterilmiştik. Savcılık sorgusunda da bu suçlama konusu yapıldı. Türkiye her ne kadar hukuk devleti olmaktan çıksa da biz olması gerekeni söylemeye devam edeceğiz. Olması gereken buydu. Doğru karar.
"Soruşturma konusu yapılması dahi hukuksuzluktu”
HDP eski Milletvekili Levent Tüzel ise, şöyle dedi: “Hukuk çerçevesinde verilmiş bir karar gibi duruyor. Mektubun soruşturma konusu yapılması dahi hukuksuzluktur. Ayrıca AYM’nin Barış Akademisyenleri için verdiği kararın ardından yerel mahkemenin bu karara uyup uymayacağı tartışıldı. Yani kararlar hukuktan ziyade biraz konjektürel veriliyor, yani tehlike geçmiş değil.
"Askeri operasyonlara, savaşa karşı sesini yükselten bu ülkenin aydınları, entelektüelleri soruşturmalarla baskı altına alınmaya çalışılıyor. Barış koridoru deniliyor ama yine bir savaş süreci işletiliyor. Fakat dün olduğu gibi bugünde bizler barışçı siyasette ısrarımızı sürdürmeye devam edeceğiz."
Soruşturma kapsamında Ahmet Faruk Ünsal, Ali Haydar Konca, Arzu Başaran Uysal, Aynur Özuğurlu, Bahattin Yücel, Erdal Kalkan, Fatma Ünsal, Niyazi Savaş Demirci, Salman Kaya, Süleyman Çelebi, Yakın Ertürk ve Zişan Kürüm’ün ifadeleri alınmıştı.
Savcılık, soruşturma devam ederken 31 Aralık 2018 tarihinde vefat eden Özhan Gülriz Cezzar hakkında ise vefat nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Takipsizlik kararı verilen isimler şöyle:
"Abdulbaki Erdoğmuş, Abdullah Demirbaş, Levent Tüzel, Ahmet Aykaç, Ahmet İnsel, Ahmet Faruk Ünsal, Hüsamettin Cindoruk, Tuna Altınel, Akın Birdal, Ali Bilge, Ale Haydar Konca, Ali Özden Uçansu, Taner Akçam, Arzu Başaran Uysal, Aslıhan Karabacak Calviello, Atiye Nur Mardin, Aydın Arı, Aynur Özuğurlu, Ayşe Erzan Silier, Ayşe Saraç, Ayşegül Akış, Lale Mansur, Ayşenur Doksat, Ayten Yıldırım, Bahatttin Yücel, Baki Tezcan, Baskın Oran, Binnaz Toprak, Ertuğrul Günay, Ertuğrul Mavioğlu, Ertuğrul Tonak, Ertuğrul Yalçınbayır, Esra Mungan Gürsoy, Eşref Erdem, Fadıl Öztürk, Fadime Gök, Fahrettin Dağlı, Ece Temelkuran, Ekrem Baran, Elif Sandal Önal, Emine Uşaklıgil, Beyza Üstün, Engin Sustam, Erdal Kalkan, Erdoğan Aydın, Ziya Halis, Ersin Salman, Burhan Sönmez, Bülent Utku, Celal Korkut Yıldırım, Celalettin Can, Cem Mansur, Ceren Şengül, Deniz Batıbeki, Deniz Yonucu Kesici, Dilek Gökçin Coşkun, Fatma Ünsal, Fatma Kumru Şebnem Toktamış, Mebuse Tekay, Melek Taylan, Nazan Aksoy, Nurhan Turan, Zehra Arat, Fatuş Nesteren Davutoğlu, Ferhat Tunç, Fethiye Çetin, Fidan Eroğlu, Fikret Ünlü, Semra Somersan, Genco Erkal, Gençay Gürsoy, Gonca Gül Gedikoğlu, Gönül Saray, Gülseren Onanç, Gülten Kaya, Hacer Ansal, Halil Ergün, Hasan Cemal, Hasip Kaplan, Simten Coşar, Hıdır Işık, Zişan Kürüm, Hüseyin Ayrılmaz, Hüsnü Okçuoğlu, Belgin Koç, Zeynep Oral, İshak Serhat Baysan, Ümit Kıvanç, Kadir Tümay İmre, Cem Özatalay, Kıvanç Ersoy, Kuvvet Lordoğlu, Lati Akyüz Suavi, Mehmet Rasgelener, Aydın Selcen, Rauf Sandalcı, Şanar Yurdatapan, Ufuk Uras, Melahat Kutun Gürgen, Meral Camcı, Meryem Koray, Mete Çetik, Mine Gencel Bek, Muammer Keskin, Muhammed Salar, Murat Belge, Murat Ceyişakar, Murat Morova, Mustafa Altıntop, Mustafa Paçal, Mustafa Cengiz Arın, Muzaffer Kaya, Münevver Hürriyet Karadeniz, Nadire Mater, Nalan Erbil Erkan, Nazar Büyüm, Esra Arsan Akhan, Neşe Erdilek, Necmiye Alpay, Nesrin Nas, Neşegül Yaşın, Nil Mutluer, Nimet Tanrıkulu, Nimet Yardımcı, Savaş Demirci, Nurcan Baysal, Nurten Ertuğrul, Olga Selin Hünler, Onur Hamzaoğlu, Orhan Alkaya, Orhan Silier, Gürhan Ertür, Oya Engin, Özdemir Aktan, Ömer Laçiner, Ömer Madra, Zeynep Tanbay, Zülfü Livaneli, Özgün Erdost Bulut, Özgür Müftüoğlu, Özhan Gülriz Cezzar, Pınar Kılıçer, Rakel Dink, Şebnem Korur Fincancı, İhsan Eliaçık, Rıfat Yüzbaşıoğlu, Salman Kaya, Sefa Feza Arslan, Sema Kaygusuz, Semih Bilgen, Semih Gümüş, Servet Demir, Suna Uluçınar Aygün, Süleyman Çelebi, Şahika Yüksel, Defne Asal Er, Tahsin Yeşildere, Tarhan Erdem, Tarık Ziya Ekinci, Tatyos Bebek, Tebessüm Yılmaz Wilke, Tilbe Saran, Ümit Özgümüş, Viktorya Çirput, Yakın Ertürk, Yasemin Bektaş, Zafer Füsun Ertuğ, Zelal Ekinci.
(RT)
Yurttaş Girişimi mektubu Biz aşağıda imzası bulunan yurttaşlar, elinizdeki yetki ve taşıdığınız sorumluluk nedeniyle milyonlarca insanımız adına size sesleniyoruz. Ülkemizde ve bölgemizde savaş değil sulh ve sükûn istiyoruz. Sınırlarımızı korumanın ve beka sorunu yaşamamanın en iyi yolunun karşılıklı dostluk ve iyi komşuluk bağlarını güçlendirmek olduğuna inanıyoruz. Güvenliğimizin milyarlara mâl olan silahlanmayla, gencecik insanların yaşamı pahasına ve on binlerce aileyi yersiz yurtsuz bırakacak bir savaşla değil, karşılıklı müzakere ve işbirlikleri üzerinden sağlanacağını, üstelik bunun mümkün olduğunu, tecrübe ile biliyoruz. Türkiye'ye bir tehditte bulunmayan, Suriye toprağı olan Afrin'e silahlı müdahalenin bölgemize ve ülkemize barış ve güvenlik değil, daha büyük sorunlar, yıkım ve acı getireceğini, Kürt yurttaşlarımızı da yürekten yaralayacağını biliyoruz. Ortadoğu'yu bir vekalet savaşları cehennemine çevirmiş olan yabancı devletlerin oradaki askerî varlıkları bile uluslararası hukukun ihlaliyken, onların arasına katılmak gibi bir niyet ve bu yönde atılacak adımlar ülkemizi sadece hüsrana uğratacak, on yıllarca telafisi mümkün olmayacak toplumsal, siyasal, ekonomik ve insanî kayıplara yol açacaktır. Yurttaş kimliğimiz ve sorumluluğumuzla, halkımızın ve tarihin önünde siz yetki sahiplerini uyarıyor, sesimize kulak vererek sağduyulu davranmaya, savaşı derhal durdurmaya ve sorunu diyalogla çözmeye davet ediyoruz. |