Kayar "Ölüm gerçekleşmeden miras olamayacağı gibi; boşanma gerçekleşmeden de edinilmiş malların paylaşımının söz konusu değildir" diyor. Akçay ise mirasın özel durumun dışında paylaşım dışı olduğu düşüncesinde.
Kayar hukuki yanlışlığın bu konuda yapıldığını belirtiyor: "1 Ocak 2002'den önceki boşanma davalarında, eğer karı-koca mal rejimi sözleşmesi yapmamışsa mal ayrılığı; bu tarihten sonraysa edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Tüm bu süreç, davanın açıldığı tarihle işler" diye konuşuyor.
Kayar: 10. madde iptal edilmeli
Kayar edinilmiş malların paylaşımının boşanma davasının gerçekleşmesinden sonra yapılacağını söylüyor.
"Edinilmiş malların paylaşımında söz konusu olanın malın ya da mülkün kendisinin değil, maddi karşılığının ödenmesi söz konusudur. Dava konusu bir şirketse bu şirketin değeri nakit olarak ödenir. Yoksa şirket el değiştirmez."
Medeni Kanunun 10. maddesinin, ayrımcılıkla ilgili uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu savunan Kayar ise sorunun edinilmiş malların paylaşımı kadar, eski evli-yeni evli ayrımından kaynaklandığını söylüyor.
"4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10. maddesinin iptal edilmesi gerekiyor. Yeni Medeni Kanun'un mal rejimiyle ilgili maddeleri kadına yönelik şiddetin ekonomik boyutudur."
Akçay: Miras boşanmalarda paylaşım dışıdır
Boşanma davalarıyla tanınan İstanbul barosu avukatlarından Tayfun Akçay "Eşlerden birine miras yoluyla geçmiş mal ya da gelirler boşanma davalarında tartışma konusu olamaz" diyor.
Akçay "Ancak, eğer miras yoluyla edinilmiş mal satış ya da başla bir şeyle değiştirilip, evlilik içinde elde edilmiş gelirle birleştirilip yeni bir mal ve gelire dönüşmüşse ispatı halinde paylaşıma girer" diye konuşuyor.
Akçay, edinilmiş malların neler olacağının yasayla tanımlandığını söylüyor. Mirasın da bu tanıma girdiğini ancak paylaşım söz konusu olduğunda kriterlerin önemli olduğunu belirtiyor.
Miras ve malların el değiştirmesi
Akçay müvekkili Şerife E.'nin davasını örnek olarak gösteriyor. Müvekkilinin beş kız kardeşin en büyüğü olduğunu, ailede hiç erkek olmadığı için damadın aileye içgüveysi girdiğini söylüyor ve anlatıyor. Şerife hanımın bu davadan maddi değil ama manevi zararla kurtulduğunu söylüyor Akçay.
"Yaşlı anne babayı bakma sözü vardı. 25 yıldan sonra boşanma gündeme geldiğin de karısının mirasından pay almak istedi. Oysa evlilik birliği içinde edinilmiş mal olmadığı gibi, içgüveylilik sona ermiş, başka bir kente taşınılmıştı. Eşin mirasında söz hakkı kalmamıştı."
"Bir kuruş koklatmam"
Bir başka örnek dava ise Tülin S.'nin. Tülin hanımın kocasının evin hizmetçisiyle yaşadığını, kocası ancak boşanma davası açtığında öğreniyor. O da bir tesadüf sonucu.
"Bununla kalsa iyi. Bir de evliliğimiz boyunca elde ettiğimiz tüm malları satmış ve parayı sevgilisinin üzerine bankaya yatırmış. Bana boşanma davası açtığında telefonda söyledi. 'Sana bir kuruş koklatmayacağım' diyerek.
İki çocuğu olan Tülin hanım 22 yıllık evlilikten sonra peş kuruşsuz kalıyor. "Ne evlilik sözleşmesi ne de medeni kanunla hiç ilgilenmedim ki? Başıma böyle bir şeyin geleceğini nereden bilebilirdim" diyor.
Edinilmiş mallar neleri kapsıyor?
4721 sayılı yeni Medeni Kanuna göre bunlar şöyle:
* Çalışma karşılığı elde edilen gelir: Maaş ya da ticari kazanç.
* Sosyal güvenlik, yardım kurumları ya da yardımlaşma sandıklarından gelen gelir: Emekli Sandığı, SSK ve Bağ Kur gibi.
* Maddi tazminatlar: İş ya da trafik kazası sonucu alınan maluliyet aylığı
* Kişisel mal geliri: Miras yoluyla elde edilen kira gibi gelirler.
* Evlilik sırasında satın alınan malların takası ya da satılmasıyla elde edilen gelir ya da mal.(AD/EÖ)