"Terörizmi meşrulaştırmak" suçlamasıyla Putin yönetiminin emriyle 25 Temmuz 2023'te göz altına alınan ve St. Petersburg'dan Rusya'nın ortasındaki Syktyvkar kenti mahkemesine götürülerek orada tutuklanan sosyolog ve Marksist teorisyen Boris Kagarlitskiy serbest bırakıldı.
Kagarlitskiy'in özgürlüğü kampanyasının websitesi freeboris.info'dan bildirildiğine göre, Syktyvkar mahkemesi, son duruşmada Kagarlitskiy'i "terörü meşrulaştırmak"tan suçlu buldu. Ancak uzun hapis cezası yerine 10 bin Avro (600 bin ruble) para cezası ile cezalandırarak serbest bıraktı.
Bununla birlikte, savcılık serbest bırakma kararına itiraz etti.
Kagarlitskiy: "Yalnızca bir kaç kişiyi
kurtarmak yetmez, asıl
görev toplumu değiştirmek"
Boris Kagarlitskiy serbest bırakıldıktan sonra kaleme aldığı aşağıda tamamını sunduğumuz kısa çağrısında, özgürlüğü için mücadele eden herkese teşekkür ettikten sonra, "Sadece Rusya'da değil, dünya genelinde siyasi tutsaklar hala desteğimize ihtiyaç duyuyor, sosyal hareketlerin lideri veya önde gelen aktivisti olmayan birçok insan da baskı altında ve zulme uğruyor," diye yazdı.
"Yalnızca bir veya iki tanınmış kişiyi, siyasi figürü ve entelektüeli serbest bırakmak yetmez; asıl görev toplumu değiştirmektir. Bu büyük işi hep birlikte yaptık ve yapmaya devam edeceğiz."
Kampanya komitesi: "Eşi görülmemiş bir durum"
Kampanyayı yürütenler, sonucu Rusya'da "eşi görülmemiş" bir durum olarak nitelediler ve "Şu anda Moskova'da ve normal yaşamına dön[mekte]" olan Kagarlitskiy'in serbest bırakılmasının "dünya genelinde [bunu] talep eden binlerce insanın eylemleri sayesinde mümkün oldu[ğunu]" dile getirerek imza kampanyası destek veren herkese teşekkür ettiler.
Dayanışma Komitesi, Kagarlitskiy'nin serbest bırakılmasına karşın çalışmalarını sürdüreceğini açıkladı. Komite, "İlk olarak, kararı temyiz etmeye ve Boris'in cezasının [kaldırılması] için mücadele[yi sürdüreceğini]" bildirdi. İkinci olarak da, "Rusya'da hala özgür bırakılması gereken yüzlerce siyasi tutsağın var olduğunu" hatırlattı.
Boris Kagarlitskiy'in çağrısı
Sizlere hapishane hücresinden artık yazmıyor ve gerçek ama belli yönlerden kısıtlı özgürlüğün sunduğu tüm fırsatları kullanıyor olmanın büyük mutluluğunu yaşıyorum. Her birimiz dört buçuk ay boyunca kendi yolumuzda ortak bir mücadeleyi sürdürdük. Bir bakıma benim için daha kolaydı: Sadece sakin kalmam ve beklemem gerekiyordu. Diğer herkes -mektup imzalayanlar, makale yazanlar, gösteri düzenleyenler, toplantılarda konuşanlar, fon toplayanlar- yaptıklarının etkili olup olmayacağını ve sonuç üretip üretmeyeceğini bilmeden hareket etmek zorundaydı. Ancak geriye dönüp baktığımızda, bu çabaların hiçbiri[nin] boşa gitmedi[ğini] ve sonunda amacımıza ulaştı[ğımızı görüyoruz]."
Her biriniz için ayrı ayrı teşekkür sözcükleri yazamam, çünkü herkesle tanışık veya temas halinde değilim. Ancak bu kampanyada yer alan herkese içtenlikle ve derinden minnettarım; her katılımcının katkısını anlıyor ve değerli buluyorum. Ne yazık ki başarımız kesin değil: Ben ve harika avukatım Sergey Erokhov, mahkemelerde savaşa devam etmek zorunda kalacağız, çünkü savcılık kararı temyiz etti ve kimi Rus resmi çevreleri beni yeniden demir parmaklıklar ardında görme umudunu kaybetmemiş görünüyor. Tutumumuzun haklılığını savunmaya devam ediyor ve hala sizin desteğiniz ve dayanışmanıza güveniyoruz.
Önümüzde birçok görev var. Sadece Rusya'da değil, dünya genelinde siyasi tutsaklar hala desteğimize ihtiyaç duyuyor, sosyal hareketlerin lideri veya önde gelen aktivisti olmayan birçok insan da baskı altında ve zulme uğruyor. Yalnızca bir veya iki tanınmış kişiyi, siyasi figürü ve entelektüeli serbest bırakmak yetmez; asıl görev toplumu değiştirmektir. Bu büyük işi hep birlikte yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.
(AEK)