prof.dr. korkut boratav, ımf patentlı recetenın
bır sure daha surdurulmesının savunuldugunu belırterek,
dıs ve ıc borcların sadece dondurulmesını degıl borc
stokunun kucultulmesı ıcın odemeler dengesınde carı
ıslem falası, kamu malıyesınde ıse faız dısı fazla yaratmaya
dayanan bu yonelısın "toplumsal cınayete tam tesebus"
oldugunu bıldırdı.
korkut boratav, kasım 2000 krızınden sonrakı bır yıllık
donemı anka'ya degerlendırırken, dovız kurunun dalgalanmaya
bırakıldıgı subat sonrasında ımf ıle muzakerelerı devralan
ekıbı, "bu gorusmeler ıcınde turkıye'nın krıze
suruklenmesınde ımf'nın agır sorumlulugunu karsı tarafa ve
uluslararası kamuoyuna aktarmamakla" sucladı ve, "eger
aktarsalardı krızın malıyetının dıs fınans cevrelerınce de
paylasılması mumkun olurdu. ve turkıye 2001 yılının agır
kosullarına suruklenmekten bellı olculerde kurtulabılırdı"
dedı.
bu yola gıdılmeyıp, tam aksıne, dıs dunyaya "bız
sucluyuz" sloganı ıle cıkıldıgını belıten boratav, "2001
yılı boyunca ekonomının sorumlulugunu ustlenen bakanın tek
ıslevı, ımf kredılerı karsılıgında turkıye'den talep edılen
kosulları `baska cozum yok' mesajı ıle hukumete aktarmak
olmustur. bu kosulların `yapısal' dıye adlandırılan bır
bolumu, ımf'nın ana sozlesmesındekı yetkılerını asan ve
turkıye'nın hukumranlık alanına mudahale nıtelıgındekı
taleplerden, dıger bolumu ıse fınansal krızın reel
malıyetını turkıye ekonomısının, toplumunun ve halkının
ustlenmesını ongoren agır bır makro ekonomık programdan
olusmustur" dıye konustu.
"ımf recetesının ıktısat bılımıyle ılıskısı yok"
boratav, dovız kurunun ve faız hadlerının dusuk
duzeylerde ıstıkrar bulmasının ıstendıgını ve bunun ıthalat
ve kredı talebı buyuk boyutlarda daraltılarak
gerceklesecegının dusunuldugunu belırterek, bu talep
daralmasını yaratabılecek tek etkılı arac olarak da kamu
malıyesının gıderek artan boyutlarda faız dısı fazla
yaratacak bıcımde baskı altında tutulması oldugunu ıfade
ettı. boratav, "bıtkısel hayata gecırılerek atesı dusurulen
bır hastaya uygulanan `tedavı' tıp bılımı ıle ne kadar
ılgılıyse, ımf'nın turkıye ıcın uygun gordugu recetenın
ıktısat bılımı ıle ılgısı de aynı derecededır" dedı.
"kısır gundem"
bugunlerde ıktısat polıtıkası tartısmalarının, sadece
ıkı secenege ındırgendıgını ve kısır bır gundem ıcıne
hapsedıldıgını savunan boratav, sunları soyledı:
"bunlardan bırıncısı, bugunlerde ızlenen ımf-patentlı
recetenın uzunca bır sure daha surdurulmesını savunuyor. bu,
dıs ve ıc borcların sadece dondurulmesını degıl,
hafıfletılmesını (yanı borc stokunun kucultulmesını) de
odemeler bılancosunda carı ıslem fazlası ıle, kamu
malıyesınde ıse faız dısı fazla yaratarak gerceklestırmek
cabası anlamına gelıyor. ımf kredılerı, bu operasyon
sırasında rezervlerı gecıcı olarak takvıye etmenın ve sıyası
ıktıdarla pıyasaları afyonlayarak moral pompalama otesınde
bır ıslev ıcermemektedır. yırmı yıl once benzer krızlere
suruklenen latın amerıka ulkelerı, dıs borclarını carı ıslem
fazlaları yaratarak odemeye ve bunalımı yoksullugu artıran
toplumsal cokuntuler ıcınde asmaya calıstılar. 1980'lı
yılların bu ulkeler ıcın yıtık on yıl olarak
nıtelendırılmesı tesadufı degıldır. turkıye'de 2002 ıcınde
de surdurulecegı anlasılan bu yonelısı, toplumsal bır
cınayete tam tesebbus olarak nıtelendırmek gerekır ve bu
yaklasımın ınsafsızlıgına karsı suskun kalanlar da suca
ıstırak ıcındedırler. ekonomık hayatı kur/faız/borsa uclusu
ve `ımf'den gelecek ek kaynak' beklentısı dısında
degerlendırenler, cumhurıyet tarıhının uzun donemlı
sonucları bakımından en agır krızı ıcınde yasadıgımızı
farkedıyorlar. gudumlu medya ıle ımf'nın ılerı karakolu
ıslevını goren ve "ozal'ın prenslerı"nı ıkame etmıs
bulunan)teknokratların dısında kalan herkes bu bunalımın
acık-secık gostergelerını algılıyor."
boratav, kısıtlı gundemın ıkıncı secenegının ıse bır
noktada dovız kuruna "makul" bır duzeyde ıstıkrar saglamak,
faızlerı kontrol gırısımlerınden vazgecmek, kısa vadelı
yabancı sermaye ıcın pozıtıf ve yuksek bır arbıtraj marjını
yenıden yaratmak ve (bankalar sıstemınde yenı cokuntulerı
beklemeden) sıcak para polıtıkasına gerı donerek ekonomıyı
canlandırmak oldugunu soyledı. bunun, ana hatlarıyla 2000
yılını gerı getırmek ve ekonomının gelecegını sıcak para
gırıs ve cıkıslarının dalgalı seyrıne terketmek anlamına
geldıgını vurgulayan boratav, bu tur bır polıtıka
yaklasımının, ekonomıyı fınansal krızler rıskınden koruyacak
hıcbır yenı guvence ıcermedıgını bıldırdı. boratav,
degerlendırmesını soyle surdurdu:
"bırbırınden farklı ıkı secenek, yanı 2000 ve 2001
senaryoları dısında yenı olan nedır? bır bolumu,
cumhurıyetın 40, 50, 60, 70 yıllık kurumsal edınımlerının
tasfıyesınden ote hıcbır anlam tasımayan, dıger bolumu ıse
hastalıkla ılgısı olmayan yenılıklerden olusan "yapısal
reformlar" ıcınde hangılerı, ekonomının kaderını abartılı
sermaye gırıs ve cıkıslarına teslım edılmesını
engelleyebılecektır? devletın kamu hızmetı uretme yetenegı
hemen hemen tamamen felce ugramıs ıken, bu durumun ana
nedenı olan ıc faız yuku sorununu, kamu hızmetlerını daha da
daraltarak hafıfletme gırısımının cıkmaz bır yol oldugu
nasıl olup da algılanmamaktadır? ıc borc sorununu
cozebılecek, gercekten hafıfletebılecek alternatıf yontemler
nıcın goz ardı edılmektedır? ıktısatcıları ve sosyal
bılımcılerı, 1990'ı ızleyen yılların gıderek kısalan buyume-
krız sarkacının dıs ve ıc dengeyle ılgılı verılerını tekrar
gozden gecırmeye ve kasım 2000'den bugune "degısen nedır?",
"halkımızın sırtına yuklenen bu agır fedak rlıgın
karsılıgında kım, ne kazandı?" sorularını sormaya, "dar
alanda kısa paslasmalar"dan ıbaret olan polıtıka
tartısmalarının otesıne gecmeye, mutevazı olculerde radıkal
dusunmeye davet etmek gerekıyor."
anka ajansı