Boğaziçi’nde direnişin 1377. günü: Talepler karşılanana kadar sürecek

Direniş kapsamında düzenlenen çeşitli akademik etkinlikler devam ediyor. “Açık Ders” serisi kapsamında, farklı üniversitelerden akademisyenler Boğaziçi Üniversitesi’nde dersler veriyor.

BİA Haber Merkezi

Boğaziçi Üniversitesi'nde 1377 gündür devam eden direnişin 197. haftasında, akademisyenler ve öğrenciler taleplerini dile getirmeye ve protestolarını sürdürmeye devam ediyor. Fotoğrafta, akademisyenler cübbeleriyle sosyal mesafeli bir şekilde kampüs bahçesinde duruyor ve ellerinde pankartlar taşıyorlar. Bu pankartlarda, "Kabul Etmiyoruz," "Vazgeçmiyoruz" ve "Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite" gibi sloganlar yer alıyor. — Fotoğraf: Boğaziçi Üniversitesi Akademisyen Can Candan

Boğaziçi Üniversitesi'nde 1377 gündür süren direnişin 197. haftasında, üniversitede yaşanan gelişmeler, öğrencilerin talepleri ve akademik etkinlikler çeşitli protestolarla devam ediyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nden Mine Eder’in “Bu haftaki hasarlar ve mücadelemiz” notuyla yaptığı paylaşımda geçen hafta yapılanlar şöyle sıralandı:

Öğrenciler, 7 Ekim Pazartesi günü İsrail’in Gazze’ye yönelik politikalarını eleştiren bir gösteri düzenledi. "7 Ekim’in Birinci Yılında Direnen Filistin’e Kampüslerden Bin Selam!" başlıklı protesto ile Filistin'e destek mesajı verildi.
Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü'nde Feminist Boğaziçi ve Öğrenci Temsilciliği Kurulu’nun çağrısıyla gerçekleştirilen eylemde, öğrenciler taleplerini dile getirerek akademik özgürlüğün önemine vurgu yaptı. Ayrıca, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ve baskıcı uygulamaları da kınandı.
Üniversitedeki akademisyenlerin bir kısmı, direnişin sürdüğü süreçte Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin uygulamalarını eleştiriyor. Özellikle kampüs içinde polis ve güvenlik güçlerinin baskısı, öğrenciler ve akademisyenler tarafından tepkiyle karşılanıyor. Kampüs içinde yapılan bazı değişiklikler ve Uçaksavar Kampüsü’ndeki lojman alanına yönelik imar planları da eleştirilerin merkezinde yer alıyor. Öğrenciler, kampüsün kamusal alan niteliğinin bozulduğunu savunarak bu değişikliklere karşı çıkıyor.
Aynı zamanda, direniş kapsamında düzenlenen çeşitli akademik etkinlikler devam ediyor. “Açık Ders” serisi kapsamında, farklı üniversitelerden akademisyenler Boğaziçi Üniversitesi’nde dersler veriyor. Bu etkinliklerde akademik özgürlüğün ve bağımsız bir üniversitenin önemine vurgu yapılıyor.
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki bu direnişin ne zaman sona ereceği bilinmezken, öğrenciler ve akademisyenler talepleri karşılanana kadar protestolarına devam edecek.

Ne Olmuştu?

2021 Boğaziçi Üniversitesi protestoları, Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasıyla 4 Ocak 2021'de başladı.

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri, bu atamanın üniversitenin özerkliğine ve demokratik değerlerine aykırı olduğunu savundu ve rektörün üniversite tarafından seçimle belirlenmesini talep etti.

Protestolar, İstanbul'daki Boğaziçi Üniversitesi kampüslerinde başladı, ancak kısa sürede diğer şehirlere ve üniversitelere yayıldı. Öğrenciler ve akademisyenler, gösteriler, basın açıklamaları ve çeşitli sanatsal etkinliklerle tepkilerini dile getirdiler. Özellikle öğretim üyeleri, cübbelerini giyerek rektörlük binasına sırtlarını dönme eylemleriyle direnişlerini sembolize ettiler.

Protestolar sırasında, polisin müdahaleleri dikkat çekti. Pek çok öğrenci gözaltına alındı ve evlere baskınlar düzenlendi. Polislerin üniversite kapısını kelepçeyle kapatması, protestoların sembol anlarından biri oldu. Eylemler sırasında toplam 560 kişi gözaltına alındı ve 9 kişi tutuklandı.

Protestolar 15 Temmuz 2021'de Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Melih Bulu'nun görevden alınmasıyla sona ermedi. Yerine Naci İnci atandı. Akademisyenler ve öğrenciler, üniversitenin özerkliğinin korunması ve demokratik bir yapının sağlanması taleplerini sürdürmeye devam ediyor.