Fotoğraf: unikuir.org *öğrencilerin isimleri talepleri üzerine haberde yer almadı.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Boğaziçi Üniversitesi’nde 20 Mayıs 2022'de düzenlenen 9. Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan 70 öğrencinin yargılanmasına bugün de devam edildi. Bugün 18 sanık öğrenci savunma yaptı.
Öğrenciler, "polise mukavemet" ve "gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefetten" (2911 No'lu Kanun) yargılanıyor. Yargılananlar arasında bir öğretim üyesi de var.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 58. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya öğrenciler ve avukatları katıldı. Kimlik tespitlerinin ardından başlayan duruşmayı, Uniquir, Trans Pride, LİSTAG, Sivil Alan Araştırmaları Derneği, İstanbul Pride, SPoD, Boğaziçili Akademisyenler adına öğretim üyeleri Can Candan ve Esra Mungan ile Kanada Konsolosluğu temsilcileri de takip etti.
Avukatların ısrarı ile polisler salondan çıkarıldı
Davanın dünkü duruşmasında (29 Mayıs Pazartesi) 20'ye yakın sanık öğrenci savunma yapmıştı. Bugünkü duruşmada, avukatlar ilk olarak salondaki sivil polislerin salondan dışarı çıkarılmasını istedi, dün talebi kabul eden mahkeme başkanı bugün aynı talebi kabul etmedi.
Daha sonra öğrencilerin avukatları yine sivil polislerin salondan çıkartılmasını istedi. Mahkeme Başkanı iki sivil polisi yanına çağırdı, iki polis Güvenlik Şube’den olduklarını belirtti. Bunun üzerine avukatlar, “Bizim müvekkilerimiz güvenlik şube müdürü Hanifi Zengin hakkında burada konuşuyor, kendilerini nasıl ifade edecekler?” diye sordu.
Polisler, bu kez de "görevli" olduklarını söyledi. Mahkeme, sanıkların kendilerini rahat savunmaları adına sivil polislerin salondan çıkarılmasına karar verdi.
"Saatlerce ters kelepçe ile bekletildik"
Daha sonra savunma yapan öğrenci* hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Slogan attığını ve hukuka aykırı bir cümle söylemediğini belirtti. Öğrenci, “Zengin hepimizi gözaltına alacağını söyledi. Gözaltına alınırken darp edildik. Direnmediğimi söylediğim halde kelepçemi çok sıktı. Uzun süre ters kelepçe takıldı" dedi.
Başka bir öğrenci* savunmasında ihtar yapılmadan gözaltına alındıklarını ve saatlerce gözaltında bekletildiklerini söyledi. Suçlamaları kabul etmedi.
"Anayasal hakkımızı kullandık"
Daha sonra konuşan öğrenci de “Eylem yapmak suç değildir. Biz anayasal hakkımızı kullandık. Bunun sonucunda da gözaltına alındık. Güvenlik kuvvetleri bizi uyarı yapmadan gözaltına aldı. Saatlerce aç susuz bir şekilde bekletildik. Biz anayasal hakkımızı kullandık suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
"Mücadelemin meşruiyeti bana güç veriyor"
Savunma yapan öğrencilerden M. Güneş de asıl yargılanması gerekenin İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin olduğunu söyledi ve kendisinden şikayetçi oldu. Gözaltına alınırken kolunun yaralandığını anlatan Güneş, şöyle dedi:
“Bugün yargıladığınız LGBTİ+ mücadelesi bugün başlamadı ki! İlk ve tek LGBTİ+ yargılaması örneği bu değil ki. LGBTİ+'lar yıllardır mücadele ediyor, yıllardır yargılanıyor. Hala pes etmedik. Çünkü hareketimiz bu korkuyla başetmeyi öğrendi. Ben de öyle."
“Bir kere "ne yaptık ki biz?" diye soruyorum kendime. Görünürlük, hak ve eşitlik istemekten başka ne yaptık ki? Cevabım "hiçbir şey" olduğu için korkumla baş etmeye yetecek gücüm var. Mücadelemin meşruiyeti, gayemin haklılığı bana bu gücü veriyor."
"Bir daha olsa yine Onur Yürüyüşü'ne giderim"
"Bu güç öyle bir güç ki o gün yaşadığım her şeye rağmen mücadeleye devam edebiliyorum. Mücadelemin karşısına dikilenlerin de bu nefret derecesini gözü dönmüşlük olarak niteleyeceğim. yoldan geçen bile işkenceyle gözaltına alındı o gün. Nasıl bir nefret ki bu? Hayır, ne yaptık ki biz? Hak aramak suç mu oldu bu memlekette? Niye bunları yaşıyoruz? Bir daha olsa yine Onur Yürüyüşü'ne giderim."
Güneş’in ardından savunma yapan öğrenci de “Anayasal hakkımı kullandım suç olan bir eylemim yokken gözaltına alındım, iddiaları kabul etmiyorum“ dedi.
"İhtar yapılmadı"
Savunma yapan iki öğrenci de suçlamaları kabul etmedi. Daha sonra konuşan öğrenci de “Dersten çıktım ve yürüyüş yapıldığını gördüm. Anayasal hakkımı kullanayım yürüyüşe destek olayım dedim, ben de arkadaşlarla yürüdüm. İhtar olmadı, ihtar olmadan gözaltına alındık“ dedi. Suçlamaları kabul etmedi.
"Okulun resmi temsilcisi olarak oradaydım"
Başka bir öğrenci de savunmasında şuları söyledi:
“Üniversitenin resmi kurulu olan öğrenci temsilciliği kurulunda görevliyim. Orada olmak ve gözlemlemek adına katıldım. Bize herhangi bir ihtar yapılmadı. Emniyet güçleri tarafından ablukaya alındım. Hanifi Zengin, bize herkesin gözaltına alınacağını söyledi. Suçlamayı kabul etmiyorum. Derhal beraat istiyorum."
"En temel hakkımız yaşam hakkımız engelleniyor"
Savunmasını yapan öğrenci şöyle dedi:
“En temel hakkımız olan yaşama hakkımızı kullanmamızdan mahrum bırakılıyoruz. Ayrımcılığa, nefrete maruz bırakılıyoruz. Hakkımızı savunmak için oradaydım. Orada suç unsuru olmamasına rağmen hukuksuzca gözaltına alındık. Hanifi Zengin bize hakaretler etti. ‘Hepiniz ya isteyerek ya zorla gözaltına alınacaksınız‘ dedi."
"Suçum olmadığı için orada kalmaya devam ettim. İşkence edilerek gözaltına alındım. Ters kelepçe yapamayacaklarını söylediğim halde bana zorla ters kelepçe yaptılar. Sürekli olarak darp ettiler. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum."
"Kollarımdan tutup saçımı çekerek gözaltına aldılar"
Savunma yapan öğrenci de suçlamaları kabul etmedi. Şöyle dedi:
“Ne olduğuna bakmak için oraya gittiğimde beni hızlıca çemberin içine attılar. Sınavım olduğunu ve girmezsem mezun olamayacağımı söyledim. Benim kollarımdan tutup saçımdan çekerek gözaltına aracına götürdüler. Makasları olmadığı için ters kelepçemi kıramadılar. Rezalet bir gündü. Hukuksuzca gözaltına alındım, suçlamaları kabul etmiyorum.“
"Onur Yürüyüşleri'ni desteklemeye devam edeceğim"
Ö.D. isimli sanık öğrenci de suçlamaları kabul etmedi. Burada polislerin yargılanması gerektiğini söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti:
"Polis bize güvende hissettirmek için var fakat ben bu olaydan sonra polisin bu şiddetinden sonra bana kendimi güvende hissettirmiyor. Ben LGBTİ+’ların içinde kendimi güvende hissediyorum. O yüzden Onur Yürüyüşleri’ni desteklemeye devam edeceğim."
"Muayenemiz hastane koridorunda yapıldı"
N. isimli sanık öğrenci de kendisine ters kelepçe uygulandığını anlattı. Daha sonra N.İ.A. da şunları söyledi :
“Onur Yürüyüşü’ne katıldım. Okulumuzda bugüne kadar herhangi bir engelleme yoktu. Polisler o gün dağılın uyarısı yapmadı. Biz dağılacağımızı söylediğimizde abluka altına alındık. Koridor açılmasını istedik. Sonra küfür ettiler. Polis şiddetine maruz kalmamak için kendim polis memuruna teslim oldum. Muayenemiz ise hastanenin koridorunda yapıldı. On saat boyunca yiyecek ve su vermediler. Suçlamaları kabul etmiyorum."
"Çift kelepçe taktılar"
Y.A. da şöyle dedi :
“Barışcıl yollarla eylem yapmak hak değil midir? Bizi ablukaya alan bize psikolojik ve fizyolojik şiddet uygulayan polisler ne kadar haklı davranmıştır? Hanifi Zengin adlı polis bize küfür etti. Çift kelepçe taktılar. Suçlamaları kabul etmiyorum."
Savunmaların ardından duruşmanın bugünkü oturumu sona erdi. Dava 1 Haziran 2023 Perşembe günü devam edecek.
Ne olmuştu? Kayyım rektör tarafından kapatılan Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Araştırmaları Kulübü’nün (BÜLGBTİA+) Onur Haftası etkinliklerinin son gününde kampüsün sekiz yıllık geleneğinin sürmesi için Onur Yürüyüşü planlandı. 20 Mayıs 2022’de düzenlenmesi planlanan 9. Boğaziçi Onur Yürüyüşü’nden bir gün önce kampüsün Etiler Kapısına, Taşoda Müzik Festivali gerekçe gösterilerek X-Ray cihazı yerleştirildi. 20 Mayıs sabah saatlerinden itibaren ise kampüsün etrafı polis ve gözaltı araçları ile çevrildi. Ana kapı dışında Güney Kampüs’ün girişleri kapatıldı. 17.00’de başlaması planlanan yürüyüş için öğrenciler, Güney Meydan’dan kapatılan kulüp odasından doğru yöneldiklerinde uyarıda bile bulunmadan çevik kuvvetin saldırısı başladı. Ablukaya alınan öğrenciler, alandan çıkış yapmaları için açılması gereken koridorla gözaltı araçlarına sokuldu. Abluka dışında kalabilen öğrencilerin “Dağılıyoruz” itirazına rağmen polis saldırısı kampüste bir süre devam etti. O gün kampüste olan öğrencilerden birinin aktardıkları, ÜniKuir'in "Kampüslerde Onur Yürüyüşleri 2022" raporuna yansımıştı. |
(EMK)