Fotoğraf: Sosyal medya
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, üniversitenin arazisine dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Güney Kampüs ve yakın çevresinin sit alanı statüsünü 27.08.2021 tarihli ve 1618521 sayılı düzenlemesi ile yeniden tanımlama kararını yargıya taşıdı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sundukları itiraz dilekçelerinin dikkate alınmaması üzerine hukuki yollara başvurmaya karar verdiklerini ve bugün (8 Kasım 2021) İstanbul İdare Mahkemesi’nde yürütmenin durdurulması ve kararın iptali istemiyle dava açtıklarını belirten akademisyenler, davaya mezunların da katıldığı bilgisini paylaştı.
“Muhafaza etmek yüksek kamu yararına”
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerin açtıkları davaya dair basın ve kamuoyu açıklaması:
"Tarihi 1863’e dayanan Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü, kuruluşundan beri kamu yararı için eğitim amaçlı kullanılan ve içinde birçoğu Birinci Dünya Savaşı'ndan önce inşa edilmiş tarihi yapılar bulunduran, 1200’den fazla bitki türü barındıran, asırlık ağaçlardan oluşan bir koruya sahip eşsiz bir doğal alandır.
"Boğaziçi Öngörünüm bölgesinde olan kampüs alanı, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu uyarınca korunmaktadır. 2960 sayılı Kanunun 3. Maddesinde, “Boğaziçi Alanında yer alan kültürel ve tarihi değerler ve doğal güzellikler muhafaza edilir ve doğal yapı korunur” denilmektedir.
"Söz konusu alan, 158 senedir kampüs alanı niteliğinde olup, içindeki tarihi ve kültürel değerler ile birlikte muhafazasında yüksek kamu yararı var.
"Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak son dönemde kampüs alanlarımızın yağma ve talanının önünü açacak çeşitli düzenlemelerin yapılıyor olmasını derin bir endişeyle izliyoruz. Üniversitemiz Güney Kampüsü ve yakın çevresinin sit alanı statüsü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 27.08.2021 tarihli ve 1618521 sayılı düzenlemesi ile yeniden tanımlandı.
"Bu kararla kampüsün içindeki yeşil alanlar “Doğal Sit- Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olarak; tarihi dokuyu barındıran alan da “Doğal Sit- Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak ilan edildi, bu karar, Bakanlığın web sitesinde, 08.09.2021 tarihinde duyuruldu. SİT alanı ilanını takiben, bu alanlara ilişkin imar planları yapmak ve uygulamak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisinde.
"İkilik sorunu yaratıyor"
“Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları”nda alanın potansiyeli ve kullanım özellikleri göz önünde bulundurularak, kesin korunacak hassas alan ve nitelikli doğal koruma alanlarında izin verilen faaliyetlere ek olarak doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetlere, turizm ve yerleşimlere izin veriliyor.
"Kampüsün “Doğal Sit- Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Doğal Sit- Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tescili işlemi, bu alanda yapılaşmayı sınırlayan ve koruma tedbirleri getiren 2960 sayılı Boğaziçi Kanunuyla çelişmekte, alanın koruma statüsüyle ilgili bir ikilik yaratıyor.
"Bu düzenleme, birçok tarihi kültür varlığı barındıran ve Boğaziçi Kanunu çerçevesinde korunmakta olan Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde yapılaşma yolunu açma, alanın eşsiz doğal ve tarihi dokusuna geri dönülmez zararlar verme tehlikesini taşıyor.
“Kampüs alanlarının geleceğine dair endişelerimizi destekleyen bir diğer gelişme de 02.10.2021 tarihinde, Üniversite Yönetim Kurulunun hiçbir bilgisi ve onayı olmaksızın, sadece rektör, rektör yardımcıları, genel sekreter ve daire başkanlarından oluşan bir “Taşınmaz Değerlendirme Komisyonu’nun” kurulmuş olmasıdır. Bu komisyonun görevinin, üniversitenin mülkiyetinde veya tasarrufunda olan her türlü taşınmazın,
"Kaygı verici"
• Kamu kurum ve kuruluşları, vakıf, dernek veya bunların şirketlerine, gerçek veya tüzel kişilere; satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devri benzeri uygulamalara yönelik işlemler
• Üniversiteye ait taşınmazlar ile ilgili her türlü tasarrufa yönelik işlemleri değerlendirmek, karara bağlamak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanlığına bildirmek, olduğu not ediliyor.
"Bu gelişmeler, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, çalışanları, öğrenci ve mezunları arasında kampüs alanının tarihi ve kültürel miras ve ülkemizin değerli bir eğitim kurumu olarak korunması açısından derin kaygılar uyandırmaktadır. Ayrıca, kuzey kampüsümüze komşu alanda, eskiden yeşil alan olarak tanımlı parsellerin statüsünün değiştirilerek turizm amaçlı yapılara izin veren “Doğal Sit- Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tanımlanmış olması, bu alanlarda yapılaşmanın önünün açılacağını işaret ediyor.
"Tüm bu endişe verici girişimler karşısında Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri olarak Boğaziçi Üniversitesi arazisine dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yeni sit alanı düzenlemesine itirazda bulunduk. Yaşam alanlarını korumak amacıyla Boğaziçi bileşenleri itiraz dilekçelerini, Ekim ayında Bakanlığa iletti.
“Dilekçelerimizin dikkate alınmaması üzerine kampüsümüzün korunması için hukuki yollara başvurmaya karar verdik. 8.11.2021 tarihinde bir grup Boğaziçi Üniversitesi akademisyeni ve mezunu olarak İstanbul İdare Mahkemesi’nde yürütmenin durdurulması ve iptal istemiyle dava açtık."
Ne olmuştu?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 27 Ağustos tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemesiyle, Boğaziçi Üniversitesi’nin arazi statüsü Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı olarak tescil edildi.
- NOT: Resmi Gazete'deki bakanlık kararına göre; bu statüye sahip alanlarda "koruma amaçlı imar planına uygun olması koşulu ile turizm tesisleri" yapılabileceği belirtiliyor.
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün 8 Eylül'de duyurduğu karara göre, yeşil alan içinde bulunan "Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresi" doğal SİT alanında değişikliğe gidildi.
Ardından 2 Ekim’de Boğaziçi Üniversitesi’nin yeni kayyımı Prof. Dr. Naci İnci tüm taşınmazları ile ilgili her türlü kararı vermek üzere “Taşınmaz Değerlendirme Komisyonu” kurdu. Komisyon kurulurken hiçbir üniversite bileşenine danışılmadı.
Senato kararı olmaksızın oluşturulan komisyonda, kayyım Rektör İnci, rektör yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu ve Fazıl Önder Sönmez ile Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreteri Nedim Malkoç yer aldı.
2 Ekim’de Rektörlük tarafından üniversite birimlerine gönderilen kararda, "Üniversitemiz mülkiyetinde ve tasarrufundaki taşınmazlar ile ilgili her türlü tasarrufa yönelik işlemleri karara bağlamak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanlığı’na bildirmekle görevli Taşınmaz Değerlendirme Komisyonu oluşturulmuştur" denildi.
(EMK)