*Fotoğraf: Can Candan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Melih Bulu'yu Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atamasıyla başlayan protestolar 76. haftayı geride bıraktı.
530 gündür mücadelelerinden vazgeçmeyen Boğaziçili akademisyenler 361. kez #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek rektörlük binasına arkalarını döndüler.
Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Öğrencime dokunma”, “Kabul etmiyoruz”, “Vazgeçmiyoruz” ve “Özerk, özgür, demokratik üniversite” yazan dövizler taşıdılar.
530’uncu günün notu:
- Naci İnci'nin ilgili kurullarının hiçbiri muhatap alınmadan, kurum iradesi hiçe sayılarak şeffaf olmayan bir şekilde Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının 295'inci
- Matematik Bölümü tam zamanlı öğretim üyesi Mohan Ravichandran'ın hiçbir gerekçe gösterilmeden dönem ortasında görevden alınmasının 214'üncü günü.
Veri güvenliği tehlikeye atıldı
Nöbetin ardından yapılan haftanın açıklmasında ise; özetle şu ifadelere yer verildi:
"Bu hafta kayyım yönetiminin ve kurum dışından devşirdiği kadroların Boğaziçi Üniversitesine verdiği zararın, tüm çalışanların, öğrenci ve mezunların, yani on binlerce insanın kişisel güvenliğini tehdit eder boyuta ulaştığına şahit olduk.
"Üniversitemizin yazılım ve donanım altyapısının planlaması, bakımı ve güvenliğinden sorumlu olan Bilgi Teknolojileri Kurulunun başkan ve üç üyesi 10 Haziran’da Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezine yaptıkları ziyarette, son dönemde rektörlük tarafından veri güvenliği ve mahremiyeti konusunda kabul edilemez ve hasarı giderilemeyecek türde ihlallerin yapılmış olduğunu saptadılar.
"BTK üyesi hocalarımız hedef gösterildi"
"Yapılan değerlendirmede, akademik ve idari personelin, öğrencilerin ve mezunların kişisel bilgilerini de barındıran bazı veri tabanlarına erişim hakkının, yetkili kurullar haberdar edilmeden ve kullanıcıların açık onayı alınmadan bir şirkete verilmiş olduğu kesinlik kazandı; yönetimin siber-güvenliği daha ileri düzeyde riske sokacak başka anlaşmalara da imza atmak üzere olduğu öğrenildi.
"Aynı gün öğleden sonra, tüm BTK üyelerinin kurul üyeliklerinin sonlandırıldığı (yani BTK’nın fiilen lağvedildiği) bildirildi. Bir sonraki mesai günü bu üyelerin başka komisyonlarındaki görevleri de sonlandırıldı. Hemen ertesi sabah bazı medya organlarında konuyla ilgili yalan ve iftira içeren haberler yayınlanarak BTK hakkında koordineli bir karalama kampanyası başlatıldı; dört BTK üyesi hocamız bu mecralarda açık olarak hedef gösterildi.
"KKVK'ya göre açık suç"
"Dahası, gizli kapaklı yapılmaya çalışılan usulsüzlüğün ifşası endişesiyle gayrimeşru yönetimin dört BTK üyesine disiplin soruşturmalarını gerekçe göstererek üç ay uzaklaştırma cezası verdiğini, hocalarımızın e-posta dahil diğer üniversite hizmetlerine erişimlerinin engellendiğini öğrendik. Ayrıca, arkadaşlarımızın görevden uzaklaştırıldıklarına dönük haberlerin de hızla basına servis edildiğini gözlemledik.
"Keyfî ve baskıcı yönetimine boyun eğmeyen tüm bir kurumu cezayla ve cebren idare edebileceğini zanneden Naci İnci yönetimine hatırlatıyoruz: Kullanıcıların onayı alınmadan kişisel verilerin paylaşılması Kişisel Verilerin Korunması Kanununa göre açık bir suçtur! Bu konuda biz, adli süreçleri başlatarak haklarımızın sonuna kadar takipçisi olacağız.
Naci İnci'ye sorular...
"Naci İnci yönetimine hafta boyunca yönelttiğimiz ve somut yanıtlar alamadığımız soruları burada bir kez daha yineliyoruz:
1. Veri tabanlarının erişime açılması konusunda hizmet alım süreçleri neden gizli olarak yönetildi? Karar süreçlerinde kimler rol oynadı? Üsküdar Belediyesi’nden getirtilen yöneticisiyle BİM Daire Başkanlığının bu sürece herhangi bir şekilde dahli var mıdır?
2. Danışmanlık hizmeti alınan başka bir şirkete, sunucuların yönetici şifrelerinin verilmesinin, aynı zamanda tüm veri trafiğinin yansısının başka bir sisteme aktarılmasının planlandığı, yani tüm verilerin tahrifata açık hale getirilmesine fırsat tanındığı doğru mu?
3. BTK üyelerinin görevlerine son verilerek kurulun fiilen lağvedilmesinin gerekçesi nedir?
4. Kurul mensubu olarak denetim sorumluluklarını yerine getiren dört BTK üyesinin isimlerini basına kim verdi? Bahsedilen ziyaretin bilgisi, henüz bizler bilmezken, medyaya nasıl sızdı? Karalama kampanyasını kim düzenledi? Rektörlük bu konuda ne yapmayı düşünüyor?
5. İfadelerini değiştirmeleri için Bilgi İşlem Merkezi personeline baskı ve yönlendirme yapıldığı doğru mudur?
"Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak, sadece görevlerini layıkıyla yapmaya çalışan, Naci İnci ve kadrosu dahil tüm kurumun güvenliğini korumak için kendi kişisel güvenliklerinden feragat eden BTK üyelerinin yanında olduğumuzu belirtmek isteriz; yetkin, erdemli ve ilkeli duruşunuzla tüm akademik camia için gurur kaynağı oldunuz. Senelerdir büyük bir sorumluluk, sağduyu ve özveriyle kurumumuza hizmet veren, öğretim ve araştırma altyapımızın kusursuz şekilde işlemesini sağlayan Bilgi İşlem Merkezi personeline de teşekkürlerimizi sunarız.
"Türkiye’de özgür, özerk, demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar, Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz."
(RT)