Cenevre'de iki gün boyunca gazetecilerin güvenliğini tartışan örgütler, gazetecilere karşı saldırıların cezasız bırakılmaması ve gazeteci cinayetlerinin sistematik şekilde araştırılabilmesi dahil, bir dizi acil önlemi içeren bir deklarasyonu benimsediler.
21 Eylül'de açıklanan deklarasyona, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ), Uluslararası Haber Güvenliği Enstitüsü (International News Safety Institute), Basın Amblem Kampanyası (Press Emblem Campaign), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Impressum (İsviçreli gazeteciler), Association of Exiled Swiss Journalists (AJES), Birleşik Arap Emirlikleri Gazeteci Sendikası, Uluslar arası Af Örgütü, Birleşik Arap Emirlikleri Kızılayı, Cenevre BM Muhabirleri Derneği (ACANU), PEN İsviçre Kulübü, Uluslar arası İnsan Hakları Federasyonu destek verdi.
White : Gazeteci BM Kararlarında unutuluyor
Toplantı dolayısıyla bir açıklama yapan FIJ Genel Sekreteri Aidan White, "Şimdi harekete geçilmesi gerekir ki, hükümetler uluslar arası yasalar karşısında yükümlülüklerini yerine getirsin. Gazeteci öldürenlerin yargılandığını görmek istiyoruz" dedi.
White, "Bir araya geldiğimiz dünyanın çeşitli bölgelerinden meslektaşlarımız, örgütleri ve grupları ile, stratejik konularda işbirliğimizi geliştirmemizi sağlayacak çok önemli bir anlaşmaya vardık" diye konuştu.
Kızılhaç veya Kızılay'ın kullandığının benzeri bir amblemin gazeteciler için kullanılmasını isteyen çeşitli grupların kurduğu Basın Amblemi Kampanyası adlı kuruluşun organize ettiği toplantı, hem gazeteci güvenliğinin hem de gazetecilere özel bir amblemin kullanılmasının ihtiyaç dahilinde olup olmadığının bir kez daha sorgulanmasını sağladı.
Toplantıya katılan gazeteciler, mevcut uluslar arası yasalarının basını koruyan hükümler taşıdığı ancak demokratik olanların da aralarında bulunduğu birçok ülkenin bu yasaları inkar ettiği konusunda hemfikir olduklarını açıkladılar.
1502 Sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Kararına atıf yapan FİJ Genel Sekreteri White, "Çatışmalarda sivillerin durumunu ele aldıklarında uluslar arası toplum, gazetecileri bazen hatırlamıyor bile" diyerek tepki gösterdi.
Deklarasyondaki hedefler
"Tehlike altındaki gazeteci ve medya güvenliğinin geliştirilmesine dair Eylemlere ilişkin Cenevre Deklarasyonu"na imza atan örgütler, görev sırasında gazetecilerin sürekli tehdit, kaçırma, saldırı ve öldürme gibi uygulamalarla karşılaştığını bildirerek, şu acil hedefleri ortaya koydu :
* Gazetecilerin çatışma bölgelerinde karşılaştıkları tehlikelerin azaltılmasına yönelik acil eylemler başlatmak.
* Gazeteci haklarına saldıranların cezasız bırakılmasına karşılık hükümetlere, ulusal ve uluslar arası yükümlülüklerini hatırlatmak için yapılan talepleri yinelemek.
* Şüpheli veya açıklanmayan gazeteci ölümleri veya kaybedilmeleri konusunda bağımsız, şeffaf ve geniş çaplı araştırmalar yapmak.
* Gazeteci cinayeti risklerini azaltmak için yapılan girişimlerde gazeteciler, medya örgütleri, sivil toplum kuruluşları, uluslar arası örgütler, askeri ve güvenlik güçleri, devlet birimleri vb. çevrelerle diyalogun geliştirilmesi.
Toplantıda, gelecek süreçte, tehlike durumlarında gazetecilere yönelik koruma aşamaları ile ilgili hukuki, mesleki ve pratik konularda bir rapor hazırlanması ve bunun için de bir Uzmanlar Kurulu oluşturması için Uluslar arası Haber Güvenliği Enstitüsü'ne ("International News Safety Institute") görev verilmesi benimsendi.(EÖ/EÜ)