İnsan ticaretinin yaygınlaşmasına dikkat çeken BM yetkilileri, konuşmalarında buna yol açan etkenlere işaret etti.
30 Ağustos'ta yapılan BM açıklamalarına göre, insan ticareti dünya çapında artışa geçti; milyonlarca kadın ve çocuk, seks kölesi, dilenci ve madenci olarak çalıştırılıyor.
Her yıl iki milyondan fazla insan
Konferansta konuşan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour, "korkunç" olarak nitelediği insan ticaretindeki artışa dikkat çekerek, "İnsan ticareti, doğası itibariyle çok vahim bir hak ihlali ve raporlara göre bugün daha önce hiç olmadığı kadar çok yapılıyor" dedi.
"Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) tahminlerine göre her yıl 2 milyondan fazla insan kaçırılıyor."
UNICEF direktörü Ann Veneman ise, hiçbir ülke ya da bölgenin dokunulmaz olmadığını vurguladı ve "Çocuklar dilenciliğe, seks işçiliğine ya da maden, fabrika ve evlerde işçiliğe zorlanıyor" dedi.
Seks ticareti insan ticaretini körüklüyor
Asya-Pasifik bölgesinde, özellikle de Güneydoğu Asya'da insan kaçakçılığının arkasındaki en büyük etken seks ticareti.
Myanmar (Burma), Kamboçya ve Filipinler'de yoksul köylerdeki kızlar şehirlere ve komşu ülkelere masaj salonları ya da karaoke barlarında çalışmaya gidiyorlar ancak buralardan Avustralya, Japonya, Güney Afrika ve ABD'ye kaçırılıp genelevlerde seks köleliğine zorlanıyorlar.
Arbour, bölgedeki ülkelere, insan ticaretiyle mücadele etmek için uluslararası insan hakları sözleşmelerini onaylama çağrısı yaptı.
Akademisyenler, dünyanın en kalabalık ülkesi Çin'de insan ticaretinin yaygın olmasının nedeninin yolsuzluk ve yoksulluk olduğunu belirtiyor.
Çin kendini savundu
Çin Devlet Meclisi Üyesi Tang Jiaxuan, 37 ülkenin temsilcisinin bulunduğu toplantıda, "Her ülke insan haklarını ülkesinin içinde bulunduğu durum uyarınca korur" dedi.
Dünyadaki yoksulların üçte ikisinin Asya-Pasifik bölgesinde yaşadığını belirten Jiaxuan, "Gelişme hakkı ile ekonomik, sosyal ve kültürel hakları sağlamak en önem verdiğimiz konulardır" dedi.
Çin, insan hakları problemlerini, 1.3 milyar insanı besleme ve giydirmenin temel bir insan hakkı olduğu, ve politik özgürlüklerden önce geldiğini söyleyerek savunuyor. (CŞ/TK)
* Bu haberi Cem Şimşek, derledi ve Türkçeleştirdi.