UNAMI, 206'nın son iki ayında da 6.400 Iraklı sivilin öldürüldüğünü açıkladı.
Örgüt, hukukun üstünlüğünün sağlanmaması halinde, mezhepsel şiddetin sonsuza dek süreceğini, bu suçlar için cezasızlıkla mücadele edilmesinin ivedi olduğunu söylüyor.
UNAMI raporu, kadınlara, azınlıklara ve çalışanlara yönelik şiddetin, yerinden edilenlerin arttığına, ayrıca polisin, güvenlik kuvvetlerinin ve ABD önderliğindeki "çok uluslu kuvvetin" insan hakları ihlallerine dikkat çekiyor.
ABD kuvvetleri insan haklarını ihlal ediyor
Kolluk kuvvetlerinin sivillere yeterli koruma sağlamadığını, milislerin ve suç çetelerinin güvenlik kuvvetlerine sızdığını belirten rapor, güvenlik kuvvetlerinin ve ABD önderliğindeki çok uluslu kuvvetin operasyonlarının kişilerin keyfi olarak alıkonmasına ve yasal haklarından mahrum bırakılmasına neden olduğunu söylüyor.
Rapor, güvenlik kuvvetlerini ve askeri kuvvetleri uluslararası insancıl hukuka uymaya ve orantısız kuvvet kullanmamaya çağırıyor.
Şubattan bu yana 471 bin kişi yerinden edildi
UNAMI, şubat 2006'da Şiilerin Samara'daki camisinin bombalanmasının ardından 471 bin kişinin zorla yerinden edildiğini belirtiyor; Bağdat'taki durumu "görmezden gelinemeyecek denli vahim" diye niteliyor.
"Artan şiddet sarmalından etkilenmeyen etnik, dini grup, kadın veya çocuk yok. Şiddet Iraklı ailelerin gündelik yaşamını kesintiye uğratıyor, aileler çocuklarını okula gönderemiyor, başkentin içinde ve dışında normal bir şekilde hareket etmeyi büyük oranda sınırlıyor."
Rapor, son dönemde kaçırılmalarda büyük bir artış olduğunu da ekliyor.
Kadınlar öldürülüyor, kaçırılıyor, baskı altına alınıyor
UNAMI, ülkenin orta ve güney bölgelerinde kadın haklarının ciddi oranda erozyona uğradığına dikkat çekiyor.
"Kadınlar sık sık yaşamlarına ve beden bütünlüklerine yönelik tehditlerle karşı karşıya kalıyor. Katı, keyfi olarak uygulanan ahlaki kodlara uymaya zorlanıyor."
Rapor, kaçırıldıktan sonra cinsel istismara uğramış, işkence edilmiş ve öldürülmüş genç kadınlardan söz ediyor.
"Kadınların cesetleri morglara bırakılıyor; aileler de namuslarının lekelenmesinden korkarak bu cesetleri almıyor" diyen rapor, 2006'da yalnızca Necef'te aileleri tarafından alınmayan ve gömülen 140 kadın cesedi olduğunu aktarıyor. "Bir başka namus cinayeti vakasında, ortaokul öğrencisi bir kız çocuğu doğu Bağdat'ta silahlı milisler tarafından halk arasında asıldı; onu kurtarmaya çalışan erkek kardeşi de vurularak öldürüldü."
Kuzeydeyse, kadınların ya kazara ya da intihar girişimiyle kendini yaktığını aktaran rapor, bu 239 vakayı "namus cinayeti" olarak niteliyor. "Namus cinayeti olmasından kuşkulanılan vakaların çoğunda, kadınların vücutlarında yemek pişirirken ya da ısıtıcıya yakıt koyarken kazara oluşamayacak denli korkunç yaralar vardı."
Azınlıklara saldırılar artıyor
Rapora göre, Hıristiyanlara, eşcinsellere, binlerce Filistinli mülteciye yönelik saldırılar da arttı.
Özellikle Irak'taki Filistinliler için cinayetlerin, tehditlerin, gözdağı vermelerin ve kaybedilmenin gündelik yaşamın bir normu haline geldiğini söyleyen UNAMI, "Bu eylemlerin çoğu polis veya özel kuvvet üniforması giymiş silahlı milisler tarafından gerçekleştiriliyor. Filistinliler ya kaybediliyor ya da cesetleri bulunuyor" diye bildiriyor. (TK)