Ancak, son günlerde yayımlanan bir kamuoyu araştırması, İşçi Partisi lideri ve Başbakan Tony Blair'in merkezden yüzde 3 sağa kaydığını ortaya koydu. YouGov adlı araştırma kuruluşunun 1,723 seçmen arasında 11-12 Ekim tarihlerinde yaptığı araştırma sonuçlarına göre Tony Blair, Liberal Demokrat Parti lideri Charles Kennedy'nin bile sağında yer alıyor.
Liberal Kennedy sola, "solcu" Blair sağa kaydı
YouGov, İngiltere'deki seçmenlere kendilerini, partilerini ve liderlerini aşırı soldan aşırı sağa kadar olan bir yelpazede nereye yerleştirdiklerini sordu. İşte sonuçlar:
* İşçi Partisi lideri Tony Blair, merkezden yüzde 3, ortalama İşçi Partisi seçmeninden yüzde 36 daha sağa kaydı.
* Liberal Demokrat Parti lideri Kennedy, merkezden yüzde 22 ve Blair'den yüzde 25 daha solda çıktı. Bu haliyle de Kennedy, partisinin seçmenleriyle aynı yerde duruyor.
* Muhafazakarlar'ın lideri Duncan Smith merkezden yüzde 49 daha sağda dururken partisinin seçmenlerinin sağdaki pozisyonu yüzde 33'te kalmış. Başka bir deyişle Duncan Smith, partisinin geleneksel seçmeninden yüzde 16 daha sağa kaymış durumda.
Blair merkeze kaymaktan memnun
Bu tabloda seçmeniyle arası en açık olan liderin yüzde 36'yla Tony Blair olduğu anlaşılıyor. Geleneksel sol seçmen kitlesiyle aralarındaki bu farklılık Tony Blair'in güç kaybettiği anlamına gelmiyor. Tam tersine Tony Blair, merkeze ve hatta biraz merkezin sağına kaymakla İşçi Partisi'ne merkezden yeni seçmen kitlesi de kazandırmış durumda. İşçi Partisi'ne son seçimlerde oy verenlerin 1 milyondan fazla sının merkez oyları olduğu düşünülürse Tony Blair'in halinden neden memnun olduğu daha da iyi anlaşılabilir.
Bu tablodan Tony Blair'in asıl probleminin kendilerini ve doğal olarak İşçi Partisi'ni hala solda gören ya da görmeye çalışan geleneksel seçmen kitlesiyle ilgili olduğu anlaşılıyor. İşçi Partisi'ne son seçimlerde de oy veren 7 seçmenden 1'i partinin merkeze ve hatta biraz daha merkezin sağına kaymasından rahatsız.
Irak savaşı dönüm noktası olabilir
İşçi Partisi'nin sol muhalif seçmenleri, parti lideri Blair ve hükümet üzerindeki 'Sol değerlere geri dönün' çağrıları ve baskıları başarılı olabilecek mi? Bu kitlenin rahatsız oldukları konular, Blair hükümetinin hem iktidarda hem de partide uygulamaya çalıştıkları esasa ilişkin konular oldukları için partideki solcuların işi zor görünüyor.
Özellikle Blair'in Bush yönetimine Irak'la savaş konusunda verdiği açık çek, eğer Blair'i içerde yıpratacaksa Blair tutumunu gözden geçirecektir.
Sol muhaliflerin bir bölümüne göre bunun yolu da partiyi kampanyalarla, bağışlarla destekleyen İşçi Partisi üyelerinin son caydırıcı tehditlerini yöneltmelerinden geçiyor. Bu caydırıcı tehdit ise istifa. Aynı muhaliflere göre, partiyi düzeltecek olan tek güç lider değil, parti üyeleridir.
Partiden kopmaya ve istifa yerine içerde kalıp parti politikalarını içerden değiştirmeye çalışanlar da var. İstifayı ve alternatif arayışları silah olarak kullanmak isteyenler, içerde kalıp muhalefeti sürdürmeye çalışanların şu ana kadar başarısız olduklarını söylüyorlar. 'Hangi konudaki muhalefetiniz başarılı olabildi ki içerde kalmakta diretiyorsunuz?' diye soruyorlar:
'İçerden yaptığınız mücadeleyle İçişleri Bakanı David Blunkett'in ırkçı göçmenlik yasalarının parlamentodan geçmesini önleyebildiniz mi? Sendikal hakların tırpanlanmasına karşı neler yapabildiniz? Özelleştirmeyle ilgili kanunların geçmesini engelleyebildiniz mi?'
Türkleri de ilgilendiriyor
İşçi Partisi'ndeki bu tartışmalar, kendilerini bu partiye yakın hisseden göçmen Britanyalılar'ı da yakından ilgilendiriyor. Sadece Londra'da sayıları 300 binin üzerinde olan Türkiyeli toplumun da İşçi Partisi'ne oy ve destek verdiği, belediye Meclislerine üyeler seçtikleri de düşünülürse, bu toplumun da gelişmelerde taraf olması gerektiği ortada.
İşçi Partisi'ne kötünün iyisi mantığıyla bakıp, 'Eee n'apalım yani, Muhafazakar (Tory) olmaktansa İşçi Partisi'nde kalmayı yeğlerim' diyenler de çıkabilir. Böyle diyenler, yukarıdaki anket sonuçlarına bir daha göz atmalılar ve Blair ile Tory'ler (Muhafazakarlar) arasında bir fark kalıp kalmadığını bir kez daha düşünmeliler.
Thatcher'ın bombası, Blair'in bombası
Aksi takdirde İşçi Partisi ile Muhafazakarlar'ın farkını masum Irak halkına anlatmak isteyen İşçi Partili bir seçmen şunları söylemek zorunda kalabilir:
'Siz ne diyorsunuz kardeşim, Margaret Thatcher'ın bombaları Tony Blair'inden daha beterdi... Eğer İngiltere'de Muhafazakarlar iktidar olsaydı, sizin o yoksul köylerinizi 3 kere değil en az 5 kere bombalarlardı... Siz İşçi Partisi'nin size savaş açmasına dua edin vallaha...'
Babil'in Asma Bahçeleri'ni yaratan Irak halkı, üzerlerine bombalar yağdıracak İngiliz savaş uçaklarına bakıp, 'Allahım buna da şükür... İyi ki İşçi Partisi var bunların başında... Ya bunların sağcıları iktidar olsaydı, başımıza taş yağardı' der mi dersiniz? (İT/EK)