New York Times‘da Michael Ian Black imzası ile yayınlanan makaleyi Özde Çakmak, Yeşil Gazete için Türkçeleştirdi. Yayınlandığı haliyle paylaşıyoruz.
Eskiden anlattığım şöyle bir kısa fıkram vardı: “Erkek bir arkadaşınızı bozmak isterseniz eğer, restorandayken, ona sipariş edeceği her şeyi sorun ve garson gelince… onun adına sipariş verin.” Komik zira bir erkeği erkekliğinden yoksun bırakmak bu kadar kolay olmamalı – ama öyle.
Geçen hafta, çoğu yeniyetme, 17 kişi Florida’daki bir okulda vurularak öldürüldü. Marjory Douglas Stoneman High School şimdi Sandy Hook, Virginia Tech, Columbine ve Amerikan katliamının çok sayıda diğer bölgesindeki saflara katıldı. Bu silahlı okul baskınlarının ortak yönü nedir? Silahlar, evet. Ama aynı zamanda da, oğlan çocukları. Tetiği çekenler kız çocukları değil. Oğlan çocukları. Hemen her zaman oğlan çocukları.
ABD’nin oğlan çocukları arızalı. Ve bu bizi öldürüyor.
Ülkedeki oğlan çocukların arızası, halen bir sürü engelle karşılaşan fakat onlarla boy ölçüşmede giderek daha donanımlı bir şekilde dünyaya atılan kız çocukları ile tezat oluşturuyor.
Son elli yıl ABD’de kadın olmanın ne demek olduğunu yeniden tanımladı. Günümüzde kızlara her şeyi yapabilecekleri, her kimse olabilecekleri söyleniyor. Mesajı özümsediler: Performanslarıyla okuldaki oğlan çocuklarını her seviyede aşıyorlar. Oysa sorun sadece performans değil. Günümüzde kız çocuğu olmak kadınlığın zorlukları, çok sayıda kadınlık biçimi ve ifadeleri hakkındaki onlarca yıllık sohbetin mirasçısı olmaktır.
Oğlan çocukları ise geride bırakıldı. Onları toplumsal cinsiyetlerinin tam ifadesine yönlendirmeye yardım edecek eş değerde bir hareket olmadı. Artık “bir adam olmak” yeterli değil – artık bunun ne anlama geldiğini bile bilmiyoruz.
Çok sayıda oğlan çocuk erkekliğin o aynı boğucu, modası geçmiş modelinde, erkekliğin güçle ölçüldüğü, zayıf düşürülmeden hassas olmanın yolunun olmadığı, erkekliğin diğerleri üzerinde iktidara sahip olmak ile ilgili olduğu o yerde köşeye sıkışmışlar. Kapana kısılmışlar ve kapana kısılmaları hakkındaki duygularını anlatacak bir dilleri bile yok, zira insani hislerin tüm skalasını ele almak için var olan dil hala duygusal ve feminen olarak görülüyor.
Oğlanlar tecrit edilmiş, kafaları karışmış ve doğaları ile ihtilaf içinde hissediyorlar. Çoğu bir zamanlar kendilerini tarif eden o özelliklerin – güçleri, saldırganlıkları ve rekabetçilikleri – artık istenmediğini ya da bunlara gereksinim duyulmadığını hissediyorlar; birçoğu ise en başta hiçbir zaman güçlü, saldırgan ya da rekabetçi hissetmedi. Nasıl olacağımızı bilmiyoruz ve korkuyoruz.
Oysa korkumuzu kabul etmek bile indirgenmek demek, çünkü korku, keder, duyarlık ya da bazen hepimizi ele geçiren günlük üzüntüye izin veren bir erkeklik modelimiz yok.
Tipik bir örnek: Birkaç gün önce, karşılığında nefret dolu yanıtlar alacağımı bile bile bu düşünceler ile ilgili olarak Twitter’da kısa bir zincir yayımladım. Erkekliğime dil uzatan düzinelerce mesaj aldım, içlerinden en hafifi bana “soya çocuğu” (muhafazakar kesimde soya alımını östrojene bağlayan yaygın bir hakaret) dedi.
Böylelikle kendini kaybolmuş hisseden ama tamamen maskülen benliğini de korumak isteyen erkeğin iki seçeneği var: geri çekilme ya da öfke. Geri çekilme ve öfkenin neler yapma potansiyeli olduğunu gördük. Silahlı okul baskınları yalnızca trajedilerin en aleni olanlarıdır. Diğerleri, daha küçük çapta, günlük olarak ülkenin dört bir yanında gerçekleşir; nişancılar arasındaki bir diğer ortaklık kadınlara yönelik istismar geçmişidir.
Açıklayıcı olmak gerekirse, erkeklerin çoğu asla şiddete başvurmayacaktır. Çoğu erkek arıza çıkarmayacaktır. Çoğu, hiçbir tahribata kalkışmadan, duygularının derin sularını yönetmeyi öğrenecektir. Çoğu büyüyüp nazik olacaktır. Ama birçoğu değil.
Genç bir erkeğin neden diğerlerinin yaşamını sonlandırmaya karar verdiğini muhtemelen hiçbir zaman anlamayacağız. Fakat en azından bir model görebiliriz ve bu model apaçık ortadadır. Oğlan çocukları.
Oğlan çocuklarına inanıyorum. Oğluma inanıyorum. Ama bazen, 16 yaşında, öfkesini bastırırken, endişesini sineye çekerken, bize ters giden şeyin ne olduğunu söylemeden merdivenleri paldır küldür çıkarken görüyorum onu ve nasıl hassas ve açık olunacağını ona göstermek istiyorum ama yapamıyorum. Çünkü bir zamanlar ben de bir oğlan çocuğuydum.
Maskülenliğimizi kaybetmeden bir erkek olmanın ne anlama geldiğini açıklamanın bir yolu olmalı. Kendimizi erkekliğimizin zengin karmaşıklığına nasıl açacağımızı bilmiyorum. Sanırım son elli yıldır kız çocukları ve kadınların yapmakta olduğu aynı sohbetlerden yararlanırız.
Erkeklerin feminizmi bir ilham kaynağı olarak kullanmalarını isterim, feministlerin yurttaşlık hakları hareketini ilham kaynakları olarak kullandıkları gibi. Kestirme bir çözümü savunmuyorum. Öyle bir çözüm yok. Ama sohbeti başlatmak zorundayız. Oğlan çocukları arızalı ve ben yardım etmek istiyorum. (MIB/ÖÇ/EA)