Hatta anne ve baba gelemediği için çok sayıda genç, ailesini de temsilen darbe karşıtı mitinge katıldı. Miting sırasında bir yandan platformdaki konuşmaları kaçırmamaya çalışırken bir yandan da ses kayıt cihazımızı alandaki mağdurlara uzattık.
Darbeyi görmeyen Eylem Pamuk'un söylediği, alandaki yüzlerce gencin de ortak fikri gibiydi. Darbe sırasında öldürülen bir solcunun fotoğrafını taşıyan Pamuk, "Şu an fotoğrafını taşıdığım kişinin kim olduğunu bilmiyorum. Ama onların hesabını sormak için buradayım. Çünkü yarın birinin de benim fotoğrafımı taşımasını istemiyorum" diyor.
12 Eylül döneminde tutuklanan ve işkenceye maruz kalan Gazeteci Adnan Keskin darbenin etkilerini şöyle özetliyor: "12 Eylül süreci sadece beni değil, çocuklarımı da mağdur etti. Benim hapislik hayatım değil bir tek, darbenin getirdiğin başka yapılar da onları mağdur etti."
Murat Güzel ise darbenin hala sürdüğüne inanıyor...
Adnan Keskin (Gazeteci )
Ben o süreçlerin mağdurlarından biriyim. 12 Eylül öncesi siyasi öğrenci hareketleri içinde yer aldım. Darbe olduğunda üniversite öğrencisiydim. Bu yüzden okulu bırakmak zorunda kaldım. Ardından da yakalandım, yargılandım ve iki yılı aşkın hapis yattım. 125 gün gözaltında kaldım. Daha sonra tahliye edildim ama bu süreç benim daha sonraki tüm hayatımı etkiledi. Gördüğüm yoğun işkencelerin etkisi hala sürüyor. Gözaltında, işkencede veya çatışmalarda arkadaşlarımı kaybettim. Binlerce insanın ölümüne tanıklık ettim. Bugün de buraya gazeteci olarak, bir 12 Eylül mağduru olarak geldim ve darbenin hesabının sorulması gerektiğini düşünüyorum. Nasıl ki onlar öldürdüler, astılar, kestiler, şimdi de onların hukuki olarak hesabının sorulmasını istiyorum. Bu insanların yargılanması gerekiyor. Latin Amerika'daki faşist darbeciler hesap vermek zorunda bırakılıyor. Yunanistan'da bir kısmı hapse konulabildi. Fakat Türkiye'de darbeciler hala sokakta rahatça dolaşabiliyorlar. Bunun nedeninin bir kısmı hukuktaysa da bir kısmı da toplumun duyarsızlığındadır bence. Bu mitinge gelen insan sayısını, darbeden olumsuz etkilenenlerle karşılaştırdığında, bir hiçle karşılaşıyorsun. O yüzden de hesap soran insan sayısının artması gerekir. 12 Eylül süreci sadece beni değil, çocuklarımı da mağdur etti. Benim hapislik hayatım değil bir tek, darbenin getirdiğin başka yapılar da onları mağdur etti. Oğlum bugün üniversite kaydı için Ankara dışına gitti. Burada olsaydı, o da katılacaktı.
Rahmi Yıldırım (Gazeteci )
12 Eylül tarihinde ben Türk Silahlı Kuvvetleri emrinde olan bir askerdim. Önce darbe için verdikleri görevi yerine getirdik. Ama darbe sivil devrimcilere yöneldiği gibi, asker devrimcilere de yöneldi. Dolayısıyla görevimize son verildi, yargılandık. Bütün devrimcilerin başına ne geldiyse, bizim başımıza da o geldi. İşkence gördük, hapis yattık ve bugün darbeci katillerden hesap sormak için buradayım. 14 ve 16 yaşlarında olan iki çocuğum var. Tabii onlar darbecileri, babalarını hapse tıkayan, aç-işsiz bırakan faşistler olarak görüyorlar. 12 Eylül'ün, babalarının şahsında tüm Türkiye'nin geleceğine yapılmış köklü bir gericilik hareketi olduğunu farkındalar... -Taşıdığı fotoğrafı göstererek: Taşıdığım fotoğrafı tesadüfen aldım. Sevinç Özgüneş'inmiş. Doktordu, devrimci, sosyalist bir insandı. Hocasıyla birlikte, Şişli'de özel muayenehanesinde öldürülmüştü. Bugün onların da hesabını sormaya geldik...
Barış Dirik (Öğrenci)
12 Eylül darbesini hatırlamıyorum. Çünkü 1984 doğumluyum. Ama darbenin uzun süreçte topluma ve bize olan olumsuz etkilerini kınamak için buradayım. Darbecilerin hesap vermesi için yoldaşlarımızla buralardayız işte. Bu darbeden ben de çok etkilendim aslında. En basitinden; bir basın açıklaması yaparken bile, darbeci anlayışın ürünü olan bir zihniyetle polis, üzerimize büyük bir şiddetle saldırıyor. Hak ve taleplerimizi savunamıyoruz. Düşüncelerimizi, inandıklarımızı rahatça söyleyemiyorsak, bunun nedeni de 12 Eylül ve yarattığı zihniyettir.
Çağdaş Dirik (Öğrenci)
Kardeşimin dediği gibi, darbeyi görmedik biz. Ben 18 yaşındayım ama biz de darbenin mağduruyuz. Darbecilerin bu ülkeye hesap vermesini istiyoruz. Babam solcudur, o zaman bu yüzden çok zorluk yaşamış. Üniversite hocaları bile onu derslerinden bırakmışlar, mezun olamamış o yüzden. Sırf bunun bize ve ona olan etkisini hesaplarsak, darbecilerin yargılanması için yeterli bir sebeptir bence...
Işık Pamuk (İşsiz)
Darbecilerin hemen yargılanmasını istiyorum. Ben darbe döneminde çok acı çektim. Arkadaşlarımızın hepsi hapse girdi. Ben de kısa bir dönemliğine girdim. O zaman devletin neler yapabileceğini, insanları nasıl yok edebileceğini gördük. Kızıma daha iyi bir gelecek kurmam için, darbecilerin yargılanıp cezalandırılmasını istiyorum. Bence siz asıl kızımın, Eylem'in fikrini sorun.
Eylem Pamuk (Öğrenci)
Biz ailelerimizin neler yaşadığını gördük. Şu anki gidişatımız da çok parlak değil. Tabii ki bunu da protesto etmek için buradayım. Ben 22 yaşındayım, yani darbeden hemen sonra doğmuşum. Geldiğim dünyayı kimsenin karanlığa boğma hakkı yoktu. Ama onlar bu hakkı kullandılar. Bence onların da yargılanması şart. Şu an fotoğrafını taşıdığım kişinin kim olduğunu bilmiyorum. Ama onların hesabını sormak için buradayım. Çünkü yarın birinin de benim fotoğrafımı taşımasını istemiyorum.
Cihan Özkal (Öğrenci)
Biz şu ana kadar darbeye olan tepkimizi yazılarla gösterdik. Ama artık insanların alana inmesi lazım. Darbecilerin yargılanması için herkesin talepkar olması lazım. Bu miting bir ilk ve daha da yayılacağını düşünüyorum. Ben ve ailem, darbenin doğrudan mağduru olmadık ama hepimiz bir biçimde bunun acısını yaşadık. Ben Uşaklıyım, oradan gelen bir gelenek vardır. Ben de o geleneğin içinden gelerek, lise yıllarından beri darbeye tepkiliyim. İlk sefer olmasına karşın bence tepki gösteren insan sayısı çok fazla.
Murat Güzel (Öğrenci)
Ben 24 yaşındayım. Darbeyi birebir yaşamadım. Askeri darbenin bu ülkedeki toplumsal özgürleşme ve emek sürecine büyük bir darbe olduğunu düşündüğüm için, darbecilerin yargılanmasını istiyorum. Darbecilerin yarattığı insani trajedi ve dramlara tepki olarak buradayım. Bence darbe halen sürmektedir. O yüzden de şu anki tepki geç kalınmış bir tepki değildir.
(İA/YS)