ADD Başkanı Dr. Rıza Gül'ün, Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçede, gazetede yer verilen yazı dizisinin "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" iddia edildi.
Araştırma "etnik ayrıştırma"yla suçlandı
Şikayetle, gazetenin yazı işleri müdürleri Tahir Özyurtseven ve Cem Dizdar'la yazı dizisi sorumlusu Tarhan Erdem'in Ceza Yasası'nın 216/1 maddesi uyarınca yargılanmaları istendi.
Şikayet dilekçesinde, gazetenin 19 Mart 2007 tarihli sayısında yayımlanmaya başlayan ve dört gün süren "Biz Kimiz" başlıklı kamuoyu araştırmasıyla ilgili yazıda "kasıtlı ve maksatlı etnik ayrıştırma doğrultusunda hareket edildiği" savunuldu. Başvuruda, ayrıca, kamu düzeni ve güvenliği bakımından yayının tedbiren durdurulması da istendi.
Gazetede 19 Mart'ta "Rengarenk bir İlk" başlığıyla verilmeye başlanan Milliyet-KONDA kamuoyu araştırmasıyla ilgili yayın, 20 Mart'ta "En Yoksulların Yarısı Güneydoğu'da Yaşıyor", 21 Mart 2007 "Aleviyim diyenlerin sayısı 4,5 milyon", 22 Mart 2007 tarihli sayısında "55 milyon kişi etnik olarak Türk" ve 23 Mart 2007'de "Çoğunluk 'öncelikle Türkiyeliyim' diyor" başlıklarıyla devam etmişti.
"Toplumu tüm renkleriyle gözler önüne serdi" ama...
Araştırmanın tanıtıldığı haberde, "Türkiye'nin toplumsal dokusunu tahmini bilgiler yerine, bilimsel, tarafsız ve objektif bir röntgenini çekerek okumak, ülke sorunlarının aşılması açısından yaşamsal bir değer taşıyor" denmişti. Türkiye'nin toplumsal yapısını tüm renkleriyle gözler önüne serdiği ifade edilen araştırma, 2 bin 721 noktada 48 bin kişiyle yüz yüze görüşülerek yapıldığı açıklanmıştı.
Araştırmada, toplumun etnik kimliğini ifade etmekte sıkıntı duymadığı belirtilirken 73 milyon olan Türkiye nüfusunun 55 milyon 484 bininin etnik olarak Türk olduğu, ülkede 11 milyon 445 bin Kürdün yaşadığına yer verilmişti.
Araştırmada Alevi nüfusunun, yetişkinler arasında 2 milyon 895 bin kişiye denk geldiği, 18 yaş altı nüfus da dahil edildiğinde, tüm Türkiye'deki Alevilerin sayısı yaklaşık 4.5 milyon olduğu açıklanmıştı.
Öne çıkarılan diğer bir noktaysa, Türkiye'nin batısından doğusuna, kentlerden kırsala doğru gidildikçe hem eğitim hem de gelir düzeyinin düştüğü, buna koşut olarak, hane halkı sayısının (kalabalık aile) arttığıydı.
Araştırmada, kimliklerini ifade etmede yedi seçenek sunulan deneklerin yüzde 59.14'ünün Türkiyeli olarak, yüzde 42.11'inin din ve mezhebiyle, yüzde 13.96'sının da etnik kökeniyle tanınmak istediği ifade edilmişti. (EÖ/TK)