Yıl içerisinde 907 habercinin gözaltına alındığı, 1146'sının saldırıya uğradığı veya tehdit edildiği, 622 yayın kuruluşunun sansür edildiğini açıklayan RSF, gazeteci kaçırmalarının yeni ve önemli bir tehdit haline geldiğini, Ortadoğu'da Irak Sorunu'nun habercilere de bedel ödettirdiğini, Asya'da basın özgürlüğü olarak kayda değer bir gelişme yaşanmadığını, Avrupa'da ise çelişkili bir durum yaşandığını belirtti.
Paris'ten yapılan açıklamada RSF, 1 Ocak 2005 itibariyle dünya cezaevlerinde toplam 107 gazetecinin; 70 de İnternet kullanıcısının bulunduğunu ekledi.
RSF, Avrupa Birliği üyeliğe hazırlanan Türkiye'de, kayda değer yasal reformlara rağmen, uygulama sahasında henüz basın özgürlüğünün gelişmesiyle sonuçlanamadığını açıkladı.
Bu yıl da Irak'ın dünyanın haberciler için en tehlikeli bölgesi olduğunu bildiren RSF, burada 19 haberci ve 12 medya çalışanının can verdiğini açıkladı.
RSF'ye göre, ABD Ordusu, 4 gazetecinin ölümünden sorumlu. RSF buna, El-Arabiye televizyonundan Ali El-Khatib ve Ali Abdel Aziz'in 18 Mart'ta, bir kontrol noktasında kurşunların hedefi olmasını örnek olarak gösterdi. Cinayetten on gün sonra ABD Ordusu, sorumluluğu üslenerek yaşananların "kaza" olduğunu bildirdi. El-Arabiye çalışanları Assad Kadhim ve Hüseyin Salih de, 19 Nisan'da ABD askerlerinin saldırısı sonucu öldüler.
2004'te, haberciler Suudi Arabistan (1), Filistin (1), Bangladeş (4), Brezilya (2), Kolombiya (1), Gambiya (1), Haiti (1), Hindistan (1), Irak (19), Meksika (3), Nepal (2), Nikaragua (2), Pakistan (1), Peru (2), Filipinler (6), Dominik Cumhuriyeti (1), Rusya (2), Sırbistan Karadağ (1) ve Sri Lanka'da (2) can verdiler.
Gazeteci kaçırmaları, büyüyen tehdit
Irak'ta en az 12 yerli ve yabancı haberci İslamcı gruplarca kaçırıldı. Bunlardan biri olan haftalık "Diario" dergisi muhabiri Enzo Baldoni'nin kaçırılması, facia ile sonuçlandı. 24 Ağustos'ta kaçırılan gazeteci, Ağustos sonunda Irak İslam Ordusu'nca infaz edildi. El Cezire'de yayımlanan bir video kasetinde, haberciyi kaçıranlar İtalya hükümetinden 48 saat içinde Irak'ta güçlerini geri çekmesini istiyordu.
Baldoni gibi kaçırılan Fransız gazeteciler Christian Chesnot ve Georges Malbrunot 21 Aralık'ta ve dört aylık bir rehinelik döneminin sonunda serbest kaldılar. Tercümanları Muhammet El-Cundi ise daha önce serbest kalmıştı. ITN televizyonu kameramanı Fred Nérac'tan 22 Mart 2003'ten; Iraklı gazeteci Isam Hadi Muhsin El-Shumary'den ise 15 Ağustos 2004'ten bu yana haber alınamıyor.
İsrail ve Lübnan'da basın özgürlüğüne saldırıların azalma gösterdiğini kaydeden RSF, Kuzey Afrika ülkelerinden Cezayir'de 22 habercinin yıl içerisinde keyfi şekilde gözaltına alınması, 2'sinin halen hapiste bulunması eleştirildi.
Asya'da ilerleme yok
Doğu Asya'nın ifade özgürlüğüne en kapalı bölge olduğunu duyuran RSF, "mesleki hata"dan onlarca gazetecinin "yeniden eğitim"e alındığı Kuzey Kore'yi, 26 gazeteci hapseden Çin'i, 12'inin tutuklu olduğu Myanmar'ı, ayrıca, Vietnam ve Laos'u özgürlüğe düşman ülkeler olarak tanıttı.
Yeni on üyesi dahil Avrupa Birliği ülkelerinin basın özgürlüğüne genelde saygılı olduğunu savunan RSF, eski Sovyet ve Orta Asya ülkelerinde durumun çok daha geri olduğunu saptadı. Örgüt, Rusya'da Kremlin'in basına baskı yaptığını, Ukrayna'da Ekim 2004 seçimlerinde çok sayıda ihlal yaşandığını, Beyaz Rusya'da Cumhurbaşkanı Alexandre Loukachenko'nun basına hoşgörüsüz olduğunu bildirdi.
2003 yılında, 40 haberci ve 2 basın çalışanı öldürülmüş, 766'si gözaltına alınmış, 1460'ı saldırıya uğramış veya tehdit edilmiş, 501 yayın kuruluşu ise sansür edilmişti.
INSI : 2004 basın için kanlı yıl oldu
Uluslararası Haber Güvenliği Enstitüsü (İNSİ) ise, Irak'taki gazeteci ölümlerinin, 2004'ü en kanlı yıl yaptığını bildirmişti. Enstitü açıklamasında, 2004'de dünyada haber toplarken ölen gazeteci sayısının 117 olduğu belirtilmişti. (EÖ/YS)