Nümismat* Hasan Demirel, yirmi dört yıldır para koleksiyonerliği yapıyor. Her pazar Şişli-Feriköy’de Antika Pazarı’nda kurduğu tezgahında koleksiyonunu sergiliyor ve alım-satım gerçekleştiriyor.
Hasan Demirel, para koleksiyonu yapmaya 1994 yılında Samsun’da kurulan bir fuara gittiğinde başlamış. Kocaman bir tepsi içerisinde bulunan madeni paraları saatlerce karıştırmış. Onca para içinden tek bir madeni parayı yani koleksiyonunun ilk parçasını almış
“Babamın da zaten o zamanlar sarı turşu bidonları vardı bilirsiniz, içerisinde bir sürü gümüş para vardı. Abimle o paraları gizlice alır ve deniz kıyısına gidip sektirerek atma yarışı yapardık.”
“Koleksiyon yapmak için belge almak gerekiyor”
Nümismat Hasan Demirel, para koleksiyonculuğu yapmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı herhangi bir müzeden koleksiyonerlik belgesi çıkarılması gerektiğini söylüyor.
“Son altı padişahın paraları serbest”
Belgeniz olsa da satamayacağınız paralar var.
“Osmanlı paraları satılırken sadece son altı padişahın paralarının alım satımı serbest. Son altı padişah öncesindeki ürünlerin yani sikke dediğimiz toprak altı paraların alım satımı yasak.
“Bizim aldığımız koleksiyonerlik belgesiyle sadece paraları satın almak serbest hale geliyor. Devlet, elinizdeki belgeyle bu paraları satamazsınız ama satın alabilirsin diyor.
“Satmak yasak olduğu için başkasından nasıl alacağım ki? Dolayısıyla bu sefer illegal yollar ortaya çıkıyor. Bu da devletin mantıksızlığıdır. Devletin tek izin verdiği şey, takas sistemidir. Alış-veriş yapacak olan iki kişinin müzeye gidip bu takası kayıt defterine işletmesi gerekiyor.”
“Dünyada en son sıralardayız”
“Koleksiyonerlik güzel bir şey. İnsanların bir şeyler biriktirmesi çok güzel” diyor; bundan para kazanma da artısı. Ama bir sorun var: Darphane…
“Darphane yüzünden dünyada en son sıralardan bir tanesindeyiz. Bir para yüz bin tane basılıyor diyelim. Beş bin tane de nümismat var. Dolayısıyla parayı beş bin ya da altı bin tane üretmek gerekir ama gidip yüz bin tane üretirsen bunun koleksiyoner değeri olmaz.
“Darphane bazen yüz adet basıyor diyelim, bu iki günde tükeniyor çünkü üretilen sayı az. O zamanda kim, alabiliyorsa, o para değerleniyor. Darphane, ihtiyaçtan fazla ürettiği için, satışa çıkardığı ürünleri daha tedavüle ulaştıramadan hemen kaldırıyor. Dolayısıyla bunların koleksiyoner değerleri olmuyor.”
“Türkiye’de para koleksiyonculuğu önemsenmiyor”
Ülkemizde para koleksiyonculuğunun pek fazla önemsenmediğinden bahseden Demirel, “Yabancılar bunu daha fazla önemsiyor çünkü paralarına değer veriyorlar. Benim müşterilerimin bu yüzden çoğu yabancıdır. Türkiye’de yüzde 95’i Türkiye Cumhuriyeti’nin paralarını biriktirdiği için bizlerde cumhuriyetin paralarına yatırım yapıyoruz. İşte arz talep meselesi.”
“Yeni başlayacak olanlara tavsiyelerim var”
Hasan Demirel’in koleksiyona yeni başlayacaklara tavsiyeleri şöyle:
“İlk olarak okumak gerekiyor yani bu konuda yazılmış kitapları. Paraların kaç adet basıldığı, ne kadar tedavülde kaldığı, hangi paranın kaç liraya alınacağı kaç paraya satılacağı, hangi harfin hangi tertipin ve küpürün kaç para olduğunu öğrenmesi için tüm bunların yazılı olduğu, nümismatların hazırladığı kitapları alın.
“İkinci olarak uygun dahi olsa hiçbir parayı almayın. Günümüzden geçmişe doğru giderek, günümüzün çil paralarını saklayın.
“Darphaneye üye olup, hatıra paraları uygun fiyata oradan alabilirsiniz.
“Bu paraları saklamak için özel plastik klasörleri temin edin.
“Kağıt ya da madeni hiçbir paraya işlem yapılmaması lazım. Yeni başlayanlar genelde paraları kitap arasında saklar. Bunu yapmayın. Her parada bir baskı bir kabartma vardır. Görme engelliler içindir bu. Paraların kusursuz olması için kabartmalarının zarar görmemesi lazım. Biz bunları asiti alınmış plastik özel klasörler içerisinde saklıyoruz. Bu klasörler uzun yıllar hiçbir paraya kusur vermeden, paraların kabartmasını ezmeden saklayabilir.
“Madeni paraları saklamak içinde kapama dediğimiz kapsüller vardır. Madeni parayı ise temizlememek gerekir. Dolayısıyla işlemli para haline gelir ve değeri düşer. Bir para ne kadar doğalsa ise o kadar değerlidir.”
“Çayımı alır koleksiyonuma bakarım”
“Çeşitli para koleksiyonları yapmak zordur. Hepsi birden yapılırsa koleksiyon ilerlemez. Koleksiyon hobi ve yatırımdır ama ilerlemesi gerekir. Hoşumuza gitmesinin yanı sıra bir ilgi bir alaka olması gerekir. Mesela benim kendi özel koleksiyonum var. Hafta sonu böyle oturup çayımı içer ona bakarım, çok mutlu olurum.
"Ne kadar para verirlerse versinler özel koleksiyon satılmaz. Dolayısıyla her şeyin koleksiyonunu yapmak zordur.
"Zaten hepsini yapabilmekte alım gücü gerektirir. Ben başka bir işte maaşlı bir personelim. Koleksiyonculuğu da hem ek gelir olarak hem de hobi olduğu için, hem de kendi koleksiyonuma ürün koymak için yapıyorum."
"Ben amatörüm"
Kendisinin amatör olduğunu söyleyen Hasan Demirel, “Benim sadece avantajım kataloğu ezberlemek. Değerini bilip alabiliyorum. Şu bir gerçek profesyonel olmak için alım gücü olması lazım. Mesela birinci emisyon paraları çok değerlidir. Örneğin birinci emisyon 1000 lira Merkez Bankası’nın kendi koleksiyonunda bile yoktur ve bulunduğu takdirde fiyatı tertibine göre 150 bin dolar ile 900 bin dolar arasında değişir. Dolayısıyla alım gücü olan kişiler bu değerli parayı alıp koleksiyona ekler ama beni aşar.
“Koleksiyon yapmak alım gücüne göre şekilleniyor bir nevi. Onlar profesyonel bende amatörüm ama ben daha çok mutluyum.” D
"Kimisinin çöpü kimisinin hazinesidir"
“Bazı paralar çok nadirdir deriz bunun nedeni henüz piyasaya çıkmamasıdır. Onlar için çöp olan bizim için paha biçilemez olabiliyor. Yani kimisinin çöpü kimisinin hazinesidir. O yüzden kurcalayın” (SO/HK)
* Nümismatik veya meskûkât, sikke veya kâğıt para koleksiyonculuğu ve paraları inceleyen çalışma sahası. Sikkecilik olarak da adlandırılır. Bu alanda uzman kişilere "nümismat" adı verilir.
Atölye BİA Temmuz haberleri için tıklayın.