Fotoğraf: Can Candan/Behram Evlice
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin, üniversiteye Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 Ocak'ta rektör olarak atadığı Melih Bulu'ya yönelik protestoları 4 Ocak'tan bu yana devam ediyor.
Rektörlük binasına 5 Ocak'tan beri "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" diyerek sırt dönen akademisyenler, bugünkü protestolarında, açıklama yapmak için kullandıkları megafonun kampüse alınmadığını belirtti.
"Kabul etmiyoruz"
Cumhurbaşkanlığı kararıyla kurulacağı öğrenilen hukuk ve iletişim fakülteleri hakkında açıklama yapan akademisyenler, Erdoğan'ın, Prof. Ayşe Buğra'ya yönelik sözlerini de kınadı. Akademik özerklik vurgusu yapılan açıklama özetle şöyle:
"12 Eylül askeri rejiminden sonra ilk defa Boğaziçi Üniversitesi'ne dayatılan bu kararla üniversitenin iradesi hiçe sayılmıştır. Bu anti-demokratik karar, üniversite akademik kurullarının bu yönde bir talep ve hazırlığı olmadan ve üniversite senatosunun onayı alınmaksızın verilmiştir. Bu adımla anayasamız tarafından korunan akademik özerklik ilkesi bir kez daha açık şekilde ihlal edilmiştir. Kabul etmiyoruz!
View this post on Instagram
"Sadakate değil liyakate dayalı kadro"
Üniversitelerde yeni bir bölümün ya da yeni bir programın açılması dahi şeffaf müzakereleri ve hesap verilebilirlik ilkesini temel alan karar alma süreçlerini gerekli kılar. Süreçler ancak bu şekilde yürütüldüğünde evrensel kriterlere uygun bir öğrenim ve bilimsel araştırma ortamı yaratılır, sadakate değil, liyakate dayalı bir akademik kadro oluşturulabilir ve kamusal kaynakların etkin kullanılması sağlanabilir. Bu süreçlerin sağlıklı olarak işleyebilmesinin en önemli talimatı özerklik ilkesinin kurumsallaşmasıdır. Tam da bu nedenle, beş haftadır akademik özerkliği savunuyor ve demokratik bir üniversite talep ediyoruz. Vazgeçmiyoruz!
Biz, bugün, burada, yeni fakültelerle ilgili kararın iptalini ve bir kez daha atanmış rektörün istifasını talep ediyoruz. Üniversitemizdeki polis ablukasının kalkmasını, tutuklu ve ev hapsindeki öğrencilerin özgür bırakılmasını istiyoruz. Ülkemizdeki tüm üniversiteleri kapsayacak bir demokratik reform süreci çağrısını da kamuoyu önünde yineliyoruz.
Ayrıca hocamız ve meslektaşımız Prof. Ayşe Buğra'ya yapılan saldırıyı esefle karşılıyor, kınıyoruz."
Tutuklu öğrencilere mektup
Öğrenciler de Güney Kampüs'te bir araya gelerek Boğaziçi protestoları nedeniyle tutuklanan öğrenci arkadaşlarına mektup yazdı.
"Aşağı bakmayacağız"
"Kayyımlık" adını verdikleri Rektörlük binasının önünde 17:00'de buluşan Boğaziçililer, "Bundan sonrası bizde" diyerek tutuklu 10 öğrencinin serbest bırakılmasını istedi.
Ellerinde tutuklu arkadaşlarının isimlerin yazıldığı dövizler taşıyan öğrenciler, "Melih pabucu yarım, çık dışarıya oyanalım" şarkısını söyledi ve "Asla aşağı bakmayacağız" sloganı attı.
Daha sonra Güney Kapı önüne yürüyüşe geçen Boğaziçililer, burada bir basın açıklaması yaptı. Tutuklanan ve ev hapsi alan arkadşalarına "Asla yalnız yürümeyeceksin" sloganlarıyla seslenen öğrenciler, Melih Bulu'yu istifaya çağırdı ve demokratik rektörlük seçimlerinin tüm üniversitelerde yapılmasını istedi. Öğrencilerin talepleri şöyle:
1-Başta Melih Bulu olmak üzere tüm kayyımlar derhal istifa etsin.
2-Gözaltında, ev hapsinde, tutuklu olan bütün arkadaşlarımız serbest bırakılsın.
3-Bir darbe kurumu olan Yükseköğretim Kurumu (YÖK) kapatılsın.
4-Kampüslerimizi abluka altına alan polis okulu terk etsin
5-LGBTİ+ öğrenciler ve tüm LGBTİ+'ların temel insan hakları ve tüm anayasal hakları tanınsın.
Kampüsün tüm bileşenleriyle, kampüste güvenli yaşam sahası isteyen her canlıyla birlikte “Kayyum rektör istemiyoruz.” diyoruz.#BoğaziçiResistance pic.twitter.com/z63wcJ9JDd
— Boğaziçi Dayanışması (@boundayanisma) February 8, 2021
(DŞ)