* Görsel: Mezopotamya Ajansı.
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müzikoloji bölümü mezunu, müzisyen, besteci ve söz yazarı Şîrovan (Yılmaz) Kaya, "delilik" temalı yeni bir şarkı yayınladı.
Delilik, kapatılma ve deliliğin iktidar ile ilişkisine işaret eden Kaya, söz ve müziğin kendisine ait olduğu şarkıyla "Kim deli, kim akıllı?" sorusunu yeniden tartışmaya açan Kaya, senfoni-rock formatında hazırladığı eserde Koçgiri'nin Pewrîzan köyünde yaşayan ve insanların "deli" olarak nitelendirdiği Alî Riza'nın hikâyesini anlatmaya çalışıyor.
"Rövanş eseri"
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, eserinin Alî Riza'nın ağzından topluma bir cevap niteliği taşıdığını söyleyen Kaya, şöyle diyor:
"Toplum, sık sık dalga geçip sinirlendirdiği ve kendisine eğlence aracı yaptığı Alî Riza'nın sadece sinirli olduğu zamanlar bir duygusunun olduğu hissine kapılır, aslında o sadece sinirlenen değil, ağlayabilen de bir insan. Mesela babası öldüğünde öncesinde ölen ağabeyinin mezarına kapanarak ve hıçkıra hıçkıra ağlayarak, 'Bavo (Baba) öldü' diyebiliyor. Alî Riza, aynı zamanda toplumu güldüren esprili birisi.
"Bu nedenle eser, toplumun yıllarca dalga geçtiği ve öteki olarak kabul ettiği Alî Riza'nın toplumla bir hesaplaşma ve rövanş eseridir diyebiliriz."
"Benzemek istemeyenler"
Korosunda Hilmi Yarayıcı, Kerem Ulaş Dönmez, Mehtap Demir ve Yılmaz Kaya'nın olduğu şarkı için yazar Özcan Doğan da kısa bir metin kaleme aldı:
"Toplum kendisine benzemeyeni daima ötekileştirir. Ama 'deli' onun için çok daha özel bir ötekidir. Toplum deliyi içine alarak, her şeyiyle kabullenerek, sorgulamayarak, kısacası herhangi bir şekilde ciddiye almayarak ötekileştirir: onu yok sayarak. Varlığını geçerli görmediğinden, yaptığının, söylediğinin bir hükmü yoktur. Deli doğru bir söz söylediğinde, 'akıllılar' bunu beklenmedik bir şey olarak görür ve o sözü tebessümle yahut alayla karşılar. Var olmayan bir yerden geldiği için o sözleri kimse üzerine almaz. Deli 'başka bir dünyada' yaşadığı için, varlığı bu dünyadakileri bağlamaz.
"Delinin dünyada iz bırakmak gibi bir derdi yoktur, ama herkes onu hep hatırlar. Ali Rıza bizim çocukluğumuzun delisiydi. Aradan on yıllar geçti, o hep aynı kaldı, ama biz çok değiştik; bu dünya çoğumuzu kendine benzetti. Benzemek istemeyenleriyse yasadışı ilan etti, hapishanelere yahut 'akıl hastanelerine' tıkadı, o da yetmezse yok etti."
(TY)