16-17 Mart'ta İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesince düzenlenen “Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı”na katılan gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu Rûdaw TV’den Abdulselam Akıncı’ya verdiği söyleşide Türkiye'de "bir çatışma iklimi var. Yeniden Erdoğan üstünden masaya oturma ihtimalini görmüyorum” dedi.
Bayramoğlu, KCK Yürütme Komite Üyesi Murat Karayılan'ın "Newroz’da önemli bir açıklamada bulunacakları" ve “müjde verecekleri" haberini de "bu müjdenin mücadeleyi yükseltmek” veya “Kürt birliğine doğru adımlar” olabileceği şeklinde yorumladı.
Bayaromoğlu: "Kürt Hareketi
14 Mayıs'ta yanlış yapmadı"
Bayramoğlu HDP'nin [Yeşil Sol] Genel seçimlerde izlediği strateji konusunda “Kürt arkadaşlar kendi içlerinde bunu tartışıyorlar ama ben hatalı görmüyorum." dedi.
"Türk siyasetinde yer almak, Türk siyasetinde oyun kurucu olmak Kürt sorunun siyasi yollarla çözümün etkili mekanizmalarından bir tanesidir. Tekil olarak doğru veya yanlış yapılmıştır o başka bir tartışma ama bence hatalı bir strateji değildi.” dedi.
“Kılıçdaroğlu'nun kazanmasının, demokratik bir ittifakın Erdoğan'ın yerine gelmesinin Kürt sorununda çözüm ışığını göstereceği düşünülüyordu" diyen Bayramoğlu, "Türkiye önce demokratikleşsin sonra Kürt sorunu çözülür" diye düşünüldüğünü ama "Türk muhalefeti ve Kürt kesimi[nin] büyük bir hayal kırıklığı yaşadı[ğını], tekrar Erdoğan'ın kazanmasıyla "Kürt hareketi[nin] önce iktidarla çabaladığı sonra muhalefete yönelik yatırımın karşılıklarını alamadı[ğını]" değerlendirmesini yaptı.
"HDP oyun kurucu olmak istedi"
Bayramoğlu 2023 Genel seçimleri sonrasında doğan tartışmaları yorumlarken de “HDP oyun kurucu olmak istedi, Türk muhalefetinin içinde aktör olmak istedi ve kendi siyasi alanını genişletmeye çalıştı." dedi.
"İttifaklar özeleştirisinin
somut bir karşılığı yok aslında"
Bayramoğlu "bugün yaşanan başarısızlığın, yani Kılıçdaroğlu'nun kaybetmesinin ya da bölgede HDP’nin oy kaybının faturasını bu yaklaşıma çıkarma[nın] doğru [olmadığını]" vurguladı.
"Daha sonra DEM kurulurken [...] muhalefete fazla yaklaşmanın, yeteri kadar dengeli ittifaklar mekanizması üretememenin özeleştirisi[nin] yapıldığını" hatırlatan Bayramoğlu "Bunun çok somut bir karşılığı yok aslında." dedi.
"Bir sallantı var yerine oturacaktır..."
Bayramoğlu yeni dönemin özelliklerini şöyle değerlendirdi: "Karşı taraf zaten ittifaka açık değildi ama daha çok Kandil’in, siyaset yerine merkezi aklın ön plana çıktığı bir siyasi iklim oluştu. DEM’in bugün ifade ettiği anlam budur. Daha sertliğe, silaha, ana aktörlere yakın siyasete kapıları kapamayan ama Türkiye içerisinde siyaseti çok temsil etmeyen bir istikamet bu. Dolayısıyla bu bir sallantı, oturacaktır yerine diye düşünüyorum.”
Barış ihtimali yok
Barış ve çözüm merkezli yeni süreç arayışlarının karşılığı olduğunu kuşkuyla karşılayan Bayramoğlu "[...] Kandil özellikle bu yılı yeniden Öcalan’ın yılı ve Nevruz'u ilan etti. Daha 2 gün önce Türk heyeti Bağdat'taydı. Dışişleri ve Savunma Bakanı, MİT ve Genelkurmay Başkanı görüşmeler yaptılar ve bir bildiri açıkladılar. Barzani de katıldı bu bildiriye, PKK'nın Irak'tan atılması fikri üstüne basına yansıdı." gözlemini paylaştı ve kendi görüşünü "Bir çatışma iklimi var ve bu iklim içerisinde bir barış ihtimalini açıkçası görmüyorum. Yeniden Erdoğan üstünden masaya oturma ihtimalini görmüyorum” diyerek ifade etti.
"Siyasi çözüm bir temenni ama karşılığı yok"
Bayramoğlu “Türkiye'de şu anda başka tarihsel bir ittifak [olduğuna]" vurgu yaptı.“Asker, MHP, muhafazakârlar birlikte iktidardalar, Erdoğan da bunun başında. Bu ekibin pazarlık konumunda olduğunu çok düşünmüyorum."
Bayramoğlu, iktidarın kuvvet dengesinin, duruma ilişkin öngörüsünün ve buna karşılık Kürt cephesinden bakıldığında görüldüğü söylenen tablonun birbirini tutmadığına dikkat çekti:
Erdoğan’ın eski gücü var da niyeti yok ve yanındaki arkadaşları da kendisi gibi düşünüyorlar. Yani kimse Kürt meselesinde bir siyasi çözüme doğru ilerleyelim gibi bir fikre sahip değil. Bu burada düşünülen, umut edilen belki bir temenni ama bu temenninin karşılığı olduğunu bugün itibariyle düşünmüyorum. Dolayısıyla Leyla Zana’nın açıklaması, Erdoğan-Öcalan vurgusu, Demirtaş'ın aynı minvalde buradaki toplantıda okunan açıklaması, ki Mızraklı da tabii imzalamıştı o metni, bunlar politik bir tarif ve bir politik olanın ipuçları olarak değerlendirilmemeli. Böyle bir çözüm sürecine ihtiyaç olduğunu, çözüm fikrinin gündemde tutulması gerektiğini ima ediyorlar ve Öcalan’ı yeniden merkeze yerleştiren açıklamalar. Bunlar benim bildiklerim. Tabii benim bilmediğim perde arkasında kimi gelişmeler olabiliyor olabilir, bunlarla ilgili bir değerlendirme yapamam.
"Müjde silah bırakma olamaz"
Bayramoğlu Murat Karayılan'ın "müjde" olarak ifade edilen muhtemel açıklaması için de "hem ‘AK Parti-MHP faşizmi’ deyip, hem ‘mücadeleyi yükselteceğiz’ deyip hem barış müjdesi bekle[mediğini]" ifade etti.
Ali Bayramoğlu, bu müjdenin, “mücadeleyi yükseltmek” veya “Kürt birliğine doğru adımlar” olabileceğini belirterek, “Ateşkes bir müjde tabiriyle herhalde Kandil tarafından izah edilmeyecektir, ‘silah bırakıyorum’ da demeyecektir. Dese bile bunu müjde adına vermeyecektir. Yani ben burada bir mücadele yükseltme mesajının geleceğini tahmin ediyorum." dedi.
(AEK)