* Fotoğraf: AA
Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin Zekai Tahir Burak Kadın ve Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kültür varlığı olarak tescil edilmesine gerek olmadığına ilişkin verilen Koruma Kurulu kararına karşı açtığı davada bilirkişi incelemesi tamamlandı.
Bilirkişiler, Ankara 8. İdare Mahkemesi’ne sundukları raporda, hastanenin Ankara’nın simge yapılarından biri olduğunu kaydederek taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesi gerektiğini söyledi. Bilirkişi raporunda şu ifadeler yer aldı:
“Belge değeri, toplumsal bellek/kimlik değeri, anı değeri, işlevsel değer, ekonomik değer-süreklilik değeri ve mimari değer çerçevesinde değerlendirdiğimiz Zekai Tahir Burak Kadın ve Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Türkiye 20. Yüzyıl modern mimarlığının sağlık alanındaki üretiminin örneklerinden ve Başkent Ankara’nın bu alandaki simge yapılarındandır.
“Yapının toplumsal hafızada yer edinmiş kimliği ile özgün mimari niteliklerinin korunması için 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesi gereklidir.”
“Restorasyonla çözüm sağlanabilir”
Bilirkişi raporunda hastanenin özgün işlevi ve özellikleri bozulmadan güncel ihtiyaçlara restorasyon projesi ile de uyum sağlayabileceği söylendi:
“Hastane yapıları sağlık alanındaki güncel ihtiyaçlarına yanıt vermek durumundadır. Zekai Tahir Burak Kadın ve Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yerleşkesinde de zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçlara yanıt vermek üzere yeni yapılar ve plansız bir şekilde depo vb. ekler inşa edilmiştir.
“Öte yandan günümüzde gelişen betonarme uygulama ve koruma teknolojisinin sağladığı olanaklarla yapıların bakım ve onarımının yapılması ve özgün tasarımı bozmayacak yeni birimlerin tasarlanmasıyla kullanım ve fiziksel durumun iyileştirilmesi mümkündür.
“Hastanenin koruma değerlerini göz önünde bulunduran bir restorasyon projesi ile özgün işlevi ve özellikleri bozulmadan güncel ihtiyaçlara uyum sağlayarak kullanımının sürmesi sağlanabilir.”
Karakuş-Candan: Ranta peşkeş çekiliyor
Mahkemeye sunulan raporu değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan şunları söyledi:
“Bilkent Şehir Hastanesi’nin yapılması üzerine kent merkezindeki tarihi hastane yapılarının kapatılmasıyla birlikte, kent merkezindeki kolay ulaşılabilir, Cumhuriyet ve kültür mirası hastane yapıları, işlevinin değişmesi ya da yıkım tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu hastane yapıları yıkılarak kent merkezindeki bu alanlar ranta peşkeş çekilmek istenmiştir.
“Açtığımız dava sonucunda bilirkişiler de hastanenin simgesel değerini ortaya koyan bir yaklaşımla tescil edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Kent kimliğinde önemli bir belleğe sahip olan özgün hastane yapılarının işlevini koruyarak gelecek kuşaklara aktarılması için mücadeleye devam edeceğiz.”
Ne olmuştu?
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Kent merkezinde yer alan, yıkım tehdidi altındaki Altındağ İlçesi, 2564 ada 1. Nolu parselde bulunan Zekai Tahir Burak Kadın ve Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin tescil edilmesi için Koruma Kurulu’na başvuruda bulunmuştu.
Koruma Kurulu hastanenin tescil edilmesine gerek olmadığı yönünde karar vermişti.
Ankara 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 21 Şubat 2019 tarihli kararıyla 2863 Sayılı Kanun uyarınca yapının tescil edilmesine gerek olmadığı yönünde karar vermiş, Mimarlar Odası Ankara Şubesi kararın iptali için Kültür Turizm Bakanlığı’na dava açmıştı.
(TP)