Fotoğraf: AA / Arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
6-8 Ekim Kobani olaylarıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca altı yıl sonra başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan ve yerine kayyım atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, avukatları aracılığıyla Twitter hesabından açıklama yaptı.
Türkiye toplumsal kültürü ve siyasal ilişkilerinde en belirleyici duygunun korku olduğunu ifade eden Bilgen, muhalefetin önceliğinin korkunun anlamsızlığını iddia etmek yerine nedenlerini anlamaya ve gerekçelerini ortadan kaldırmaya çalışmak olması gerektiğini söyledi.
“Bölünme korkusu, inançlara müdahale korkusu, işinden atılma korkusu sahici korkulardır” diyen Bilgen, büyük toplumsal çalkantı ve siyasal değişimlerin ardından yaşanan "rövanşizmin" insanlığın temel referanslarından birisi olan "adalet" karşısında en büyük tehdit olduğunu ifade etti.
Bilgen’in mesajları şöyle:
“Korkuları bitirmeden umutlara yer açamayız. Türkiye toplumsal kültürü ve siyasal ilişkilerinde en belirleyici duygu korkudur. Bu korkuları aşmadıkça yeni umutlara yer açmak ve alternatif olmak mümkün değildir.
“Elinde olanı da kaybetme duygusu yeni bir denemeyi göze alma duygusunu imkansızlaştırmaktadır. Bu yüzden düzenli olarak korku pompalanmakta ve gerilim tırmandırılmaktadır.
“Korkunun anlamsızlığını iddia etmek yerine nedenlerini anlamaya ve gerekçelerini ortadan kaldırmaya çalışmak muhalefetin önceliği olmalı. Aksi takdirde muhalefetin bir cebinden alıp öbür cebine koyan oluşum ve girişimler büyük resimde hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.
“Bu korkuyu hem Türkiye tarihi açısından hem günümüz gelişmeler açısından doğru okumak ve hafife almamalıyız. Büyük toplumsal çalkantı ve siyasal değişimlerin ardından yaşanan ‘rövanşizm’ insanlığın temel referanslarından birisi olan ‘adalet’ karşısında en büyük tehdittir.
“Türkiye siyasi hayatında ne yazık ki çok partili hayata geçişten itibaren kadrolaşma ve kamu kaynaklarını kötüye kullanma konusunda ciddi bir rövanşizm yaşanmıştır.
“Irak başta olmak üzere bölgesel gelişmelerdeki siyasal iktidar değişimlerinde de bu korkuyu haksız çıkaracak ciddi tedbirler alınamamıştır. Şii-Sunni, Arap-Kürt ya da Türkmen fay hatları bunu tetiklemiştir.
“Türkiye'de de muhalefetin önceliği bu korkuları giderecek açılımları yapmak ve güven verecek adımları atmaktır. Bölünme korkusu, inançlara müdahale korkusu, işinden atılma korkusu sahici korkulardır.
“Korku elbette bir suç ortaklığı psikolojisidir ama statükoyu korku besler, değişimin önünü ise ancak güven duygusu açar. Kim bu korkuları besleyecek söylemlerde ısrar ediyorsa bilerek ya da bilmeyerek statükoya hizmet eder.”
Ne olmuştu?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 6-8 Ekim 2014 Kobani olaylarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında 25 Eylül Cuma günü 7 ilde HDP'nin eski MYK üyesi 24 kişi hakkında gözaltı kararı verdi.
Savcılığın kararının ardından, Ayhan Bilgen, Alp Altınörs, Nazmi Gür, Altan Tan, Ayla Akat Aka, Emine Ayna, Sırrı Süreyya Önder, Bircan Yorulmaz, Gülfer Akkaya, Berfin Özgü Köse, Dilek Yağlı, Can Memiş, Günay Kubilay, Bülent Barmaksız, Zeki Çelik, Pervin Oduncu, İsmail Şengün, Ali Ürküt, Cihan Erdal, Emine Beyza Üstün gözaltına alındı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Ayhan Bilgen 30 Eylül günü gözaltındayken, "demokrasicilik oynanacak yaşı geçtim" diyerek Kars Belediyesi eş Başkanlığı’ndan istifa edeceğini açıkladı.
Kars Belediye Eş Başkanı Şevin Alaca da 1 Ekim sabahı gözaltına alındı. 5 Belediye Meclis üyesi ve 2 İl Genel Meclis üyesi de görevden alındı.
Gözaltındakiler, 1 Ekim’de savcılık ifadesinin ardından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Altan Tan, Sırrı Süreyya Önder, Gülfer Akkaya adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ayhan Bilgen, Alp Altınörs, Nazmi Gür, Ayla Akat Aka, Emine Ayna, Bircan Yorulmaz, Berfin Özgü Köse, Dilek Yağlı, Can Memiş, Günay Kubilay, Bülent Barmaksız, Zeki Çelik, Pervin Oduncu, İsmail Şengün, Ali Ürküt, Cihan Erdal, Emine Beyza Üstün tutuklandı.
Tutuklama kararlarının ardından Kars Belediyesi’ne İçişleri Bakanlığınca kayyım atandı. (EKN)