* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA) - Arşiv
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, ABD'nin CBS kanalında yayınlanan "60 Minutes" (60 Dakika) programına röportaj verdi.
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in cenazesi için İngiltere'de bulunan Joe Biden, ziyaretten önce yapılan ve dün (18 Eylül) yayınlanan röportajda, Çin-Tayvan gerilimine de değindi. Biden, olası bir Çin saldırısı durumunda ABD güçlerinin Tayvan'ı askeri olarak savunacağını söyledi.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Partili siyasetçi Nancy Pelosi, Çin'in "kendi toprağı" olarak gördüğü Tayvan'a beraberindeki heyetle birlikte 2 Ağustos 2022'de resmi bir ziyarette bulunmuştu. Bu ziyaret, Tayvan Boğazı çevresinde gerginliğe sebep olmuştu.
Nancy Pelosi'nin ziyaretinden yaklaşık bir buçuk ay sonra konuyla ilgili soruları yanıtlayan ABD Başkanı Biden, "Çin işgali durumunda ABD'nin adayı savunup savunmayacağına" dair soruya, "Evet, daha önce vuku bulmamış bir saldırı olması halinde..." yanıtını verdi.
Biden, bunun "Ukrayna'da olandan farklı olarak ABD güçlerinin, yani ABD'li erkek ve kadınların Tayvan'ı savunacağı anlamına mı geldiği" sorusuna da "Evet" cevabını verdi. The Guardian gazetesi, bunun Biden'ın şimdiye kadar konuyla ilgili "en açık" açıklaması olduğunu yazdı.
"Tayvan politikamız değişmedi"
Öte yandan, Biden'ın röportajının ardından açıklama yapan bir Beyaz Saray Sözcüsü, ABD'nin Tayvan politikasının değişmediğini söyledi.
The Guardian'ın aktardığına göre, sözcü, Biden'ın ifadelerine ilişkin soruya şöyle yanıt verdi: "Başkan, bunu bu yılın başında Tokyo'da da olmak üzere daha önce söyledi. Aynı zamanda, Tayvan politikamızın değişmediğini de açıkça ifade etti. Bu, geçerli olmaya devam ediyor."
Tayvan'dan teşekkür
Deutsche Welle (DW) Türkçe'nin haberine göre, Tayvan Dışişleri Bakanlığı, Biden'ın açıklamaları ile ilgili olarak bir teşekkür mesajı yayınladı.
Bakanlığın açıklamasında, ABD'nin Tayvan'a "kaya gibi sağlam güvenlik taahhüdü" verdiği ifade edildi.
Açıklamada, ayrıca "Tayvan'ın öz savunma becerilerini geliştirmeye devam edeceği, ABD ile yakın iş birliğinin de derinleştirileceği" kaydedildi.
Pelosi'nin Tayvan ziyareti
Çin, bir asırdan uzun süredir "bağımsızlık" anlaşmazlığı yaşadığı Tayvan'a ABD Kongresi'nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi'nin başkanı Nancy Pelosi tarafından yapılacak resmi bir ziyarete karşı çıkıyordu.
Pelosi'nin Nisan ayında COVID-19'a yakalanması sonucu iptal ettiği ve Çin'in tepkisini çeken Tayvan ziyaretini gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği merak ediliyordu. Bu ihtimalin konuşulduğu günlerde, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ABD Başkanı Joe Biden ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş ve "Ateşle oynayan kendisini yakar" uyarısını yapmıştı.
Fakat Nancy Pelosi, 2 Ağustos 2022'de yerel saatle 22:20 sularında Tayvan'a geldi ve ertesi gün ülkede bir dizi resmi temasta bulundu.
Tayvan lideri Tsai Ing-wen, 3 Ağustos'taki görüşmelerinde Pelosi'ye Tayvan'daki hükümetin devamı olduğu söylenen Çin Cumhuriyeti'nin "Uğurlu Bulutlar Düzeni" isimli şeref madalyası ve özel şeridini takdim etti.
TIKLAYIN - Pelosi'nin Tayvan ziyaretine neden şaşırmamalıyız?
Çin, Pelosi'nin ziyaretini "ciddi bir provokasyon" olarak değerlendirerek ada çevresinde dört gün sürecek askeri bir tatbikata başladı. Tayvan, tatbikatın başladığı 4 Ağustos'ta bir açıklama yaparak Çin'in tatbikat kapsamında ateşlediği füzelerden 11'inin karasularına düştüğünü duyurdu. Ülke ayrıca "savunma sistemlerinin etkin duruma geçirdiğini" açıkladı.
Tayvan da Çin'in ardından 9-11 Ağustos'ta askeri tatbikat kararı alırken Çin Dışişleri Bakanlığı Nancy Pelosi ve yakın aile üyelerine yaptırım uygulanacağını ve Washington yönetimiyle bazı ikili diyalog ve işbirliği mekanizmalarının durdurulduğunu duyurdu.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulması üzerine Chiang Kai-shek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının adada devam ettiğini söyleyerek bağımsızlık ilan etti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Çin'i temsil etti.
1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale geldi.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor.
Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor. (SD)