biamag’da bu hafta

bianet'in cumartesi eki biamag'ın editörlüğünü bu hafta Hikmet Adal üstlendi.
Direnişin izleri, sınıfın sesi ve gündelik hayatın ağırlığında bir oyundan bir devrime, bir şehirden bir kuşağa uzanıyoruz. Oyun kültüründen yoksulluğa, öğrenci hareketlerinden çocuk haklarına, sanatın sınırlarından Avrupa'nın direniş tarihine uzanan geniş bir yelpaze bu haftaki sayıda yer alıyor:
Kavel Alpaslan, Marx ve Engels'e adanmış ödüllü oyun Disco Elysium'u yazdı. Oyunun neden öğrenciler arasında popüler olduğunu, devrimci ideolojik arka planını ve neden sadece oyuncuları değil, edebiyat meraklılarını da cezbettiğini anlattı.
Nural Sümbültepe, Ayşegül Savaş'ın henüz Türkçeye çevrilmeyen Antropologlar romanını ele aldı. Sıradanlığın içindeki derin anlamları bulmaya çalışan kitabın sade ama güçlü dilini ve karakterlerin günlük hayatını inceledi.
Burcu Ayan ve Diyar Saraçoğlu, Lizbon'un çelişkilerle dolu tarihine ve bugününe baktılar. Alfama mahallesinin turistleşme baskısına karşı verdiği mücadeleyi, Fado müziğinin sokaklarda yankılanan direnişini ve Salazar rejimine karşı direniş tarihini Aljube Müzesi üzerinden aktardılar.
Çiğdem Ertak, son günlerde gündemden düşmeyen suça sürüklenen çocuklar meselesini ele aldı. Çocuk hakları perspektifinden bakarak, toplumun tepkisini ve adalet anlayışını sorguladı.
Beril Sercem Şengül, Türkiye gençliğinin son yıllardaki direniş hareketlerini 1966 yılında Strasbourg Üniversitesi'nde dağıtılan "Öğrenci Hayatının Sefaleti" manifestosu ile karşılaştırarak, gençlerin sistem tarafından nasıl üretim dışına itildiğini ve nasıl yeniden politik özne olarak ortaya çıktıklarını yazdı.
Şeyhmus Diken, Diyarbakır'daki DİTAV Kültür Sanat Evi'nde gerçekleşecek iki önemli etkinliğe dikkat çekti: Ebru Ojen'in yeni romanı "Belgrad Kanon" üzerine söyleşi ve Ahmed Arif'in doğum gününde gerçekleştirilecek belgesel gösterimi.
Murat Türker, Avrupa'nın Türkiye'deki baskıları nasıl görmezden geldiğini sorgulayan "Bir Darbenin Yara İzleri" belgeselini değerlendirdi. NATO ve Türkiye ilişkisini ele alan belgeseller üzerinden Türkiye'nin siyasi geçmişine uzandı.
Aygün Atilla, yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkisini ve İzmir özelinde yapılan son araştırma sonuçlarını aktardı. Çocukluk anılarından yola çıkarak, yoksulluğun sadece maddi değil, derin bir psikolojik ve sosyal sorun olduğunu anlattı.
Aykan Sever, günümüz gençliğinin bilinç karmaşasını, sosyal medya etkisini ve neo-faşist ideolojinin yükselişini eleştirel bir dille ele aldı. Gençlerin mücadeleyi nasıl dönüştürebileceğini tartıştı.
Ercan Jan Aktaş, Gezi Direnişi'nden Saraçhane protestolarına gençlik hareketlerinin ortak noktalarını ve farklılıklarını karşılaştırdı. Yeni kuşakların liberteryen tutumlarını ve dijital aktivizmi değerlendirdi.
Meral Sözen, protestolarda sıkça duyulan "Zıpla!" sloganını sağlamcılık açısından eleştirerek, direniş hareketlerinin kapsayıcı olması gerektiğini hatırlattı.
biamag'da görüşmek üzere.
(HA)