Ruken Tuncel’in editörlüğündeki biamag’da bu hafta'da, Ertuğrul Mavioğlu, Damla Kuru, Rosalino Levantino, Şeyhmus Diken, Ayla Türksoy, Bursak Sarı, Burak Soyer, Arslan Özdemir, Coşkun Liktör, Meral Sözen ve Ercan Jan Aktaş’ın yazılarını okuyacaksınız.
Ertuğrul Mavioğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne dair yazdı: “10 Ocak’ın ambalajına değil, içeriğine yani mücadele manifestosu olduğu gerçeğine dört elle sarılalım.”
Damla Kuru, Güney Afrika ve Guatemala üzerinden geçiş dönemlerinde yürütülen barış müzakerelerini kaleme aldı: “Her ne kadar çatışmalardan etkilenen herkesin barış müzakerelerinin yürütüldüğü masalarda yer alması zorlayıcı bir hedef olsa da, şeffaf ve çoğulcu bir anlayışla yürütülen süreçler, sonrasında kurulacak barış ve uzlaşı zemininin sağlam ve sürdürülebilir olmasını sağlayabilir.
Burak Sarı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü engelli gazeteciler üzerinden irdeledi: “Bu topraklarda gazetecilik yapabilen kaç engelli var? O çok ‘duyarlı’ gazetelerin kapısından kaç engelli girebiliyor çalışabilmek için?”
Şeyhmus Diken, 1 Ekim 2024’te Devlet Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşmasıyla başlayan PKK lideri Abdullah Öcalan ile DEM partili milletvekillerinin görüşmesiyle devam eden “sürece” dair yazdı: “Önemli bir dönemeçteyiz. İki tarafın da estetize bir dile ihtiyacı var.”
Coşkun Liktör, Burak Çevik’in Bahçelievler Katliamı’ndan esinlenen Hiçbir Şey Yerinde Değil (2024) filmini kaleme aldı: “Katliamı ‘kriminal bir vaka inceliyormuş gibi’ tarafsız bir tutumla perdeye taşımak için yola çıktığını söyleyen yönetmen, hem faillerin hem de resmi söylemin tarafına savrulmaktan kurtulamayan bir filme imza atıyor.”
Ayla Türksoy, kişinin başarılarının şans eseri oluştuğuna inanması ve yetenekleri veya zekasından şüphe etmesi olarak tanımlanan İmposter sendromunu ve kadınların başarılarının baskılanması üzerine yazdı.
Meral Sözen, 7-14 Ocak Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası’na dair yazdı: “Beyaz baston haftası gibi belirli tarihlerde; bir takım ‘özel yetenekli’ körlerin ‘kahramanca’ yaşamlarından dem vurmak yerine baston kullanımının yaygınlaştırılması gerekir.”
Arslan Özdemir, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “Ramazan Günlükleri” kitabında yer alan “Ekmek İsrafı” başlıklı yazısı üzerine yazdı: “Ekonomik kriz dönemlerinde ekmeğin birincil bir besin kaynağı olarak sunulması, bireylerin sağlıklı ve dengeli beslenme hakkından mahrum bırakılmasına yol açmaktadır.”
Burak Soyer, 1988 yılında hayatını kaybeden şair yazar Mihail Nuayme’nin Ketebe Yayınları’ndan Kenan Demirayak çevirisiyle yayımlanan “Çağdaş Putlar” kitabı üzerine yazdı.
Ercan Jan Aktaş, düşlerini yazdı: “Düş kurmak, düşlerinin peşinde olmak zaman zaman da dervişane yürüdüğün yolların ta kendisi olur. Kurabildiğin düşlerin kadarsın.”
Ve Rosalino Levantino; Michel Legrand, Charles Aznavour, Stelyos Kazancidhis gibi birçok müzik insanının, sanatlarına ve kişisel hayatlarına eğilen filmleri yazdı.
(RT)