biamag'da bu hafta

bianet’in cumartesi eki biamag’ın editörlüğünü bu hafta Hikmet Adal üstlendi. Yazılarımızı okurken bir yandan tarihin derinliklerine dalacak, bir yandan da günümüz dünyasının sosyal ve politik meseleleri üzerine düşüneceksiniz.
📌 Rosalino Levantino, İtalya’nın faşist tarihine ve komünist direnişine dair iki film üzerinden karşılaştırmalı bir analiz sunuyor. D’Annunzio’nun faşizan hayalleriyle Berlinguer’in demokratik sosyalizm mücadelesini anlatan filmleri incelerken, geçmişten günümüze siyasi mücadelelerin izini sürüyor.
📌 Ertuğrul Kürkçü, Sevim Belli’yi ve onun kuşağının sosyalist mücadelesini anıyor. Türkiye sosyalizminin önemli figürlerinden biri olan Belli’nin mirasını ve onun temsil ettiği değerleri gözler önüne seriyor.
📌 Tarık Yüce, Merve Özcan’ın stand-up sahnesine taşıdığı “Berbat Bir Anne” performansını değerlendiriyor. Toplumsal cinsiyet rollerine ve annelik mitlerine cesurca meydan okuyan bu performansın “kuir” bir anlatı sunduğunu anlatıyor.
📌 Evrim Deniz, Yaşar Kemal’in gazeteciliğini, röportajcılığını ve toplumun meselelerine nasıl ışık tuttuğunu anlatıyor. Kemal'in ölüm yıldönümünde “röportaj bal gibi edebiyattır” sözünden yola çıkarak, onun halkın sesini duyurma çabasını irdeliyor.
📌 Diyar Saraçoğlu, “Cybernetic Circulation Complex: Big Tech and Planetary Crisis” adlı kitabın özet çevirisini sunarak büyük teknoloji şirketlerinin dünyayı nasıl şekillendirdiğini ve bu sürecin kapitalist krizlerle nasıl iç içe geçtiğini tartışıyor.
📌 Nurullah Kılınç, İhsan Nuri ve Yaşar Hanım’ın aşkını anlatıyor. Bir komutan ve aşkı uğruna her şeyi göze alan bir kadının sürgünler ve savaşlarla şekillenen hikâyesine tanık olacaksınız.
📌 Beyza Gündüz, The Guardian’a yazan romancı Monique Roffey "ilk görüşte aşk" mitini sorguladığı yazını çevirdi. Roffey psikoloji ve edebiyat üzerinden yaptığı analizle, aşkın bilinçaltımızdaki kodlarla nasıl şekillendiğini tartışıyor.
📌 Yusuf Serdar Esen, çocukluğundan bugüne kâğıttan gemiler yapmanın metaforunu kullanarak dostluk, hayaller ve yaşamın engin sularında yol almayı anlatıyor.
📌 Şeyhmus Diken, Yaşar Kemal’in barış çağrısını hatırlatarak Abdullah Öcalan’ın mektubunu yorumluyor. Yaşar Kemal’in “Sözüm sizedir” diyerek yaptığı çağrının, bugünkü karşılığını gündemine alıyor.
📌 Burak Sarı, yapay zeka ve sağlamcılığı ele alıyor. Yapay zekanın sağlamcılıları bir kez daha ideolojik olarak yenilgiye uğrattığını söyleyip bir temennide bulunuyor. Belki bir gün onu sağlamcılara anlatabilecek bir yolda bulur.
📌 Evrim Kepenek, barış sürecinde toplumların zihinlerdeki önyargıları nasıl aşabileceğini film önerileriyle anlatıyor.
(HA)