Bu hafta Evrim Kepenek editörlüğünde biamag'da okuyacaklarınız şöyle:
Tuğçe Yılmaz, İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi’nden Yusuf ve Es ile 10 Şubat’ta neden sokakta olduklarını, gözaltı sürecinde yaşadıklarını, emniyet ifadelerinde kendilerine yöneltilen soruları ve kesişimsel mücadelelerini konuştu.
Ayla Türksoy, Yazar Nilüfer Güngörmüş ile “Büyük A” isimli tek öykü kitabı üzerine söyleşti: “Yeryüzündeki bütün bilgiler yeryüzünün bütün suları gibi birbirine bağlanıyor.”
Cansu Özge Özmen, kadınların sıklıkla, erkeklerin ara sıra duydukları bir sorunun yanıtına odaklandı: “Neden çocuk yapmıyorsun?”
Emine Gündüz, Banu Biricikligil'le swing dansı konuştu.
Diyar Saraçoğlu, Yunanistan’dan müzik grubuyla tanıştırdı okuru: ‘Sıradan Ölümlüler’ bizi yüreklendirmek için sahnede
Metin V. Bayrak, 21 Şubat Dünya Anadili Günü yaklaşırken yazdı:Hayat; düşmanlığın, hak gaspının doğurduğu savaşta değil huzur ve refahın bileşkesi olan mutluluğu yaratan barıştadır; ve bebekler, ancak, barışta sağlıklı büyüyebilirler.
Nilgün Karataş, “Frankenstein’ın Canavarı” yazdı: “Bakalım ne hissedeceksiniz; apaçık tehdit mi yoksa koskocaman bir sitem mi?”
Günsu Özkarar, iki tiyatro oyununu anlattı: "Dublörün Hikayesi" ve "Yan Rol”
Fatma Fulya Tepe & Per Bauhn, dikkat çekici bir hikaye yazdı.
Tunahan Gözlügöl, insan halarını düşünürken LGBTİ+ haklarını hatırlattı.
Rosalino Levantino, "Harp ve Sulh Çocukları (Sodan ja rauhan lapset/Children of war and peace)" adlı belgeseli yazdı: Sulh dönemlerinde küçücük çocukların harbe hazır şekilde bekletilmesi hayatlarını ister istemez etkilememiş midir?
Arslan Özdemir, eko kırım kavramını yazdı.
Şeyhmus Diken, Ömer Erdem’in Sezai Karakoç’u anlattığı kitabı yazdı.
Evrim Kepenek, Jilet Sebahat ile yeni kitabını konuştu: Bir kez daha lubunyalar varız demek istedim
(EMK)