Bu hafta, Evrim Kepenek editörlüğünde hazırlanan hafta sonu ekimiz biamag’da okuyacaklarınız…
Ayşegül Özbek, Belgesel fotoğrafçı Sema Kahraman Vurucu, "Tatavla'dan Kurtuluş'a Bir Semtin Değişen Yüzü" isimli projesine dair yazdı.
Aygün Atilla, “Bir maruzatım var” dedi, seçime giderken gençleri hatırlattı.
Sinem Aydınlı, Lucy Caldwell’in “Yakınlıklar” kitabını ve çok daha fazlasını yazdı.
Ayşe Gül Yılgör, kadın kooperatiflerinin önemini anlattı.
Arzu Çerkezoğlu, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı yazdı: Memleketi şirket gibi yöneten zihniyete karşı emeğin Türkiyesi için, insanca yaşamak için…
Burak Soyer, bu yaz Türkiye’de konser vermeyi planlayan rock ve metal müzik gruplarını derledi: Suffocation, Manowar, Hollywood Vampires
Sedat Uysal, hastane anıları arasında dolaşırken gönderdi “Seattle Mektubu”nu.
Murat Türker, Yönetmen Daniel Kötter’in “Landshaft” filmini yazdı: “Sorulan bazı suallere cevap bile verilmiyor, zaman mevhumu sanki bir ileriye, bir geriye taşınarak coğrafyanın zamansız mekân özelliğine parmak basılıyor…”
Heidi Korkmaz, öykülerine devam etti: Hovarda Memo
Şeyhmus Diken, Hagop Gobelyan’ın “Kızgın Buhardaki Koza” kitabını yazdı: “Kaybedilen zaman, elbette geri alınır bir gün…”
Aykan Sever, Barış Ünlü’nün "Bir siyasal düşünür olarak Mehmet Ali Aybar” isimli kitabından yola çıkarak geçmişten günümüze sosyalist hareketlere değindi, Mehmet Ali Aybar’ın çizgisini hatırlattı.
Hilal Onur, hapisteki kızına seslendi: Çıkacaksın. Birlikte olmak istediklerinle birlikte koşacaksın...
Fatma Fulya Tepe, Türkiye’den Hollanda’ya göç edenlerin kültürel durumunu yazdı.
(EMK)