Bu hafta biamag'da okuyacaklarınız:
Selay Dalaklı, The Guardian'dan Joanna Moorhead'in yazısını Türkçeleştirdi: "Zorbalığa uğramayan, zorbalık yapmayan çocuklar için".
Murat Türker, 24. Selanik Belgesel Festivalinin ödül kazanmış filmlerinden bir seçki sunuyor okura.
"Hem hiç duymadınız mı büyüklerinizden; gülmek sevaptır, diye? Ne çabuk unutuyorsunuz!" diyor Heidi Korkmaz son yazısında.
Şeyhmus Diken bir kez daha CHP üzerine yazdı.
Yakın İlişkiler'den Gizem Sürenkök - Ande Ömeroğlu Yeni nesil (helikopter) ebeveynliği anlatıyor: Onlar adına her şeyi kontrol ediyorlar, kararlar alıyorlar ve problemleri çözüyorlar.
"Gül Yanaklım", "Heyamola" gibi şarkılarla tanıdığımız müzisyen Coşkun Demir, yıllar sonra "Marmara Denizi'ne Ağıt" parçasıyla çıkıyor karşımıza. Tekirdağ Şarköylü Demir, çocukluğunun Marmara Denizi'ni Yakup Önal'a anlattı.
Ömer Çiftçi, Rus savaş edebiyatı üzerine yazdı.
Sandra ve Brian, Obama'nın seçim kampanyasında tanıştılar. İkinci çocukları henüz doğmuştu ki, Brian'a ALS teşhisi kondu. Devamını Sandra Abrevaya, Şalom'dan Selin Kandiyoti'ye anlattı.
12 kadın kendi şehrinin, semtinin müziğini yaptı. Şarkılar "Benim Şehrim, Benim Sesim" albümünde bir araya geldi.
Ayşegül Özbek, Joanne Schwartz'ın yazdığı Sydney Smith'in resimlediği bir madenci kasabasına yakın plan yapan çocuk kitabı "Babamı Beklerken"i yazdı.
Metin V. Bayrak, "Gülhane'den Gezi'ye, Yıldız'dan Beştepe'ye" yazı dizisine devam ediyor.
(AÖ)