Yüce Yöney’in editörlüğünde hazırlanan bu haftaki biamag'da:
* Batı Ermeni edebiyatının önde gelen yazarlarından Zabel Yesayan'ın Yıkıntılar Arasında adlı eseri yazılışından 100 yıl sonra Türkçe yayınlandı. Nadire Mater Nisan 1909'da, Adana'da yaşanan katliamda yerle bir olmuş Ermeni mahallelerinden ve köylerinden canlı tanıklıklar barındıran kitabı tanıttı.
* Elif Kutlu Gloria ve Mavi Yasemin filmleri üzerinden iki kadın karaktere baktı. Biri erkekleri sosyo-ekonomik durumlarına göre değerlendiriyor, diğeri kendine bir yol arkadaşı arıyor; biri ismini alelade bulup Jasmine olmuş, diğeri Gloria olmaktan gurur duyuyor...
* Filiz Gazi “Kadın hakları diye bir şey niye var” diye sorarak başladı yazısına: “Anayasal güvenceye alınmış haklar; demek ki hak lütfetmiş bir taraf bir tarafa. Eş başkan, kadın kotası... Hatırlatmak icap ediyor demek ki...”
* Gözde Önen vizyona yeni giren Mavi Dalga filminin yönetmenleri Merve Kayan ve Zeynep Dadak'la filmlerinden hareketle gençlik, kadın olmak ve 8 Mart üzerine konuştu.
* Gönül İlhan namus bahanesiyle işlenen cinayetleri yazarken “Ataerkilliğin ve kapitalizmin erkekler lehine besleyip büyüttüğü erkek zihniyetiydi asıl katilim” diyerek özetledi sözünü.
* Yasemin İnceoğlu Hindistan örneği üzerinden baktı namus bahanesiyle işlenen cinayetlere: Hindistan’ın acil olarak ayrı bir namus cinayetleri yasasına mı ihtiyacı var?
* Geçen 8 Mart’tan bu yana Türkiye gündeminde en çok kadınlar konuşuldu belki de. Yanlış anlaşılmasın, kadınların ne yapıp yapamayacağı, ne giyip giyemeyeceği, kısacası kadınlar üzerinde denetim mekanizmalarıydı konuşulan. Peki neler konuşuldu? bianet derledi...
* Elif Akgül bilgisayarını açtı, internetteki feminist video blogları dolaştı.
* Füsun Ertuğ Nurcan Baysal’ın “O Gün” adlı kitabını değerlendirdi. “Okuyup bitirdiğimizde Doğu’da son 30 yılda yaşananlara, zorunlu göç ve geriye dönüşlere dair bugüne dek duymadığımız bir şeyleri daha öğrenmiş olacağız.”
* bu hafta biamag’a tıklayanlar Cem Karaca’nın bir dönem en kötü sesli olanlarımızın bile söylemeden duramadığı şarkısı Namus Belası’nı melodikA’dan dinleyecek ve başımıza bela olan namusu tekrar düşünecek.
* Perihan Koca yazdı: “Bir çiçeği koparabilirler/ama baharı durduramazlar/ Dün Rosa/ Bugün Sakine”
* Elif Mahir Metinsoy tarihle ilgilenenlerin bile pek bilinmediği bir konuyu ele aldı: I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Kadınlarının Gıda ve Erzak Savaşı.
* Banu Tuna'dan 8 Mart selamı: Reklamları boşverin, Dünya Emekçi Kadınlar Günü'müz kutlu olsun!
* Murathan Mungan’ın birçok yazarın öykülerinden oluşturduğu seçki Kadınlar Arasında’yı Pınar Çalışkan tanıttı.
* Şeyhmus Diken bu hafta Licê’nin serencamını kaleme aldı.
* 9/11 uçak saldırısının ardından evinde uçak saklamaya karar veren politik sanatçı Simon Tyszko’nun “Phlight” çalışmasını Figen Güneş anlattı.
* mustafa sütlaş sordu, tiyatrocu Merve Engin cevapladı: “Bizim siyasetçilerin hiçbiri iyi oyuncu değil.”
* Murat Türker gündem dışı söz aldığı yazısında patlamış mısır tıkınmamız için azami çabayı gösteren hırslı sinema işletmecilerinin niye soluk almamızı sağlayacak havalandırma sistemini görmezden geldiğini sordu.
* Kenan Tekeş en bildiğimiz yapıtlardan birinin ismini oturttu yazısının merkezine: Hiroşima Sevgilim. “Neresidir mutlu insanların ülkesi? Bana mutlu insanların ülkesini anlat, anlat ki bileyim… Bileyim ki özlem duyayım oralara.”
* Yasemin Aykaç yaşından beklenmeyecek bir göndermeyle bianet’teki stajını yazdı: Işınla Beni Scotty!
* bianet bu filmleri izledi. (YY)