Haberin İngilizcesi için tıklayın
Erol Önderoğlu (Sınır Tanımayan Gazeteciler /RSF), Gökhan Durmuş (Türkiye Gazeteciler Sendikası/ TGS), Faruk Eren (DİSK/Basın İş) bianet'e açıklamalarıyla, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) yazılı bir açıklamayla, Gazeteciler Cemiyeti (GC) de twitter hesabından beş gazetecinin gözaltına alınmasını kınadı, meslektaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi.
Bugün sabah saatlerinde Mezopotamya Haber Ajansı (MA) muhabirleri Delal Akyüz İzmir'de, Fırat Can Arslan Ankara'da, T24 editörü Sibel Yükler Ankara'da, bianet kadın ve LGBTİ+ haberleri editörü Evrim Kepenek İstanbul'da polis baskınlarıyla, gazeteci Evrim Deniz ise Diyarbakır'da polis merkezine çağrılarak gözaltına alındılar.
Erol Önderoğlu (RSF): Kimse basın özgürlüğünden dem vurmasın
Bir haber, üstelik böylesi bir haber nedeniyle gazetecilere bu tarzda kriminal bir yaklaşım gösterilmesine anlam vermek mümkün değil. Evrim Kepenek, mesleği nedeniyle yargılanan da bir gazeteci. Çağrıldığında zaten kendisi Emniyet birimine ifade vermeye giden bir meslektaşımız. Bir gazeteci plastik kelepçe ile ifadeye götürülüyorsa kimse basın özgürlüğünden dem vuramaz. Türkiye, gazetecilerin sistematik şekilde alıkonulduğu bir ülke olmaktan çıkmalıdır.
Gökhan Durmuş (TGS): Operasyonlar gazetecileri itibarsızlaştırıyor
Bu sabah gazetecilere yönelik yeni bir gözaltı dalgasına daha uyandık. Gazeteciler nedeni henüz açıklanmadan, dosyaya gelen gizlilik kararı ile gözaltına alındılar. Son operasyonların tamamında gazetecileri kriminalize eden, toplum gözünde gazetecileri itibarsızlaştıran, cezanın peşinen ödetildiği bir politika izleniyor. Bu kabul edilebilir değil. Gözaltına alınan meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, gözaltı gerekçesi bu olayda da bundan sonra da kamuya açıklanmalıdır. Bu yapıldığı koşulda gazetecilerin gazetecilik faaliyeti dışında bir şey yapmadığı tüm toplum tarafından görülecektir.
Faruk Eren (DİSK/Basın İş): Bu baskılara alışmayacağız
Keyfi ev baskınları, tutuklamalar, gözaltılar hatta doğrudan işkence sayılabilecek güvenlik güçlerinin şiddeti... Gazetecilere yönelik baskılar artık tahammül sınırını aşıyor. İktidarın hoşuna gitmeyen neredeyse her habere, haberciye soruşturma açılıyor. Gizli tanık kumpaslarıyla ya da trol saldırılarıyla gazeteciler gözaltına alınıp tutuklanıyor. Her toplumsal olayda, güvenlik güçleri gazetecileri hedef haline getiriyor. Gazetecilere saldırılıyor, gazeteci olduklarını bile bile gözaltına alınıyor. Kamuoyunca tanınan, çağırılsa gidip ifade verecek gazetecilerin evleri sabaha karşı basılıyor. Biz gazeteciler bu baskılara alışmayacağız.
DFG: Atama ve tayinler her dönem haber değeri taşır
Bu sabah yine 4 gazeteci arkadaşımız evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınmıştır. Ankara'da Mezopotamya Ajansı muhabiri Fırat Can Arslan ile T24 Editörü Sibel Yükler, İzmir'de Mezopotamya Ajansı muhabiri Delal Akyüz ve İstanbul'da ise bianet editörü Evrim Kepenek'in Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alındıklarını öğrenmiş bulunmaktayız.
Aldığımız bilgilere göre, gazetecilerin Diyarbakır'da 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan soruşturma savcısı ile davaya bakan heyette yer alan eşinin görev yerlerinin değiştirilmesine dair yapılan haberi paylaştıkları gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtiliyor. Gerçekten böylesi bir gerekçe ile yapılan bir operasyon ise, bu durumun ciddi anlamda değerlendirilerek ele alınması gerektiğini belirtmek isteriz.
Bir gazetecinin görevi haber yapmak, haber paylaşmaktır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yaptığı atama ve tayinler her dönem haber değeri taşır ve haberleştirilir.
GC: Sistematik bir engelleme
Gazetecilerin yaptıkları haberler nedeniyle gözaltına alınması kabul edilemez! Bunun sistematik bir engellemeye, sansüre ve baskıya dönüştüğü ortada. Hepimiz karşı koymalıyız. Meslektaşlarımız en kısa sürede serbest bırakılmalı.
(AÖ/HA/Mİ)