Gel bakalım, sana bir demeç vereyim. Haddi zatında.. Aletin çalışıyor mu?
Merak etme Bayram Çavuş çalışıyor, sen anlat, çalışmazsa yazarım.
Ben askeri bilgimle bu mücadelenin ön safındayım. Aynı zamanda çevreciyim. Bu güzel vatanımızın ovasında keklik öter, taşında kekik kokar. Böyle güzel vatanımız bizim; deneme tahtası mı? Burada zehirli maden yap, git Akkuyu'da atom yap. Deneme tahtası mı bizim vatanımız, bu vatanı Afrika yapmayacağız!
Önderiniz Asterix'i, yani başkanı tanımadan önce de çevreci miydin hep böyle? Afrika'yı yakından takip ediyor muydun?
Tabii, ben tarihçiyim, çevreciyim. Ama tabii başkanla birlikte daha da bilgilendik. Edirne'den Van'a kadar vatanımın çevrecisiyim. Hiçbir zaman düşmana ezdirtmem. Afrika yaptırmam. Efendim... Çalışıyor mu aletin?
Tıkır tıkır her sözünü alıyor. "Askeri bilgim" dedin Bayram Çavuş, çavuş muydun askerde, bilgiler buradan mı geliyor?
Evet, ben askerliği çavuş olarak yaptım, hem karada hem denizde hem de havada. 2,5 sene yapmışım.
Ve Asterix seferberlik ilan edince yeniden askerliğe döndün öyle mi?
Tabii, zaten bağlasan duramam. Şuradan da kısa bir demeç vereyim. Haddi zatında benim hedefim, altın madencilerinin, şeriatçıların, türbancıların, şimdiki şeyin ismi ne, Hizyallah mı neydi o? (Dokuz nüfus hep bir ağızdan söylüyor aradığı kelimeyi) Hah... Hizbullahcılar'ın korkulu rüyası Bayram Çavuş'um ben. Bana Vali Dayı da sordu..
Hangi Vali?
İzmir Valisi. "Sen necisin" dedi. Böyle söyledim; "Bunların korkulu rüyası Bayram Çavuş'um ben" dedim. Vali boynuma sarıldı o zaman. Hükümetin yasak ettiğini söylüyom ben zaten. Ben bunu Ankara'nın göbeğinde de söyledim. Ve dedim ki, "insan hakları! Avrupa Konseyi!.. size söylüyom" dedim. Bakanların hiç haberi yokken, kendi Anadolu dilimle, "Biz tahkim mahkim istemeyiz" dedim. Şunu da söyledim: "Avrupa! Öcalan'ın asılmasına engel oluyonuz. 30 bin şehit verirken neredeydiniz? Sizinki can da bizimki patlıcan mı?" diye söyledim!
Politikaya atılmayı düşünüyor musun Bayram Çavuş?
Düşünürüm de, eee yaşım geçik. Yalnız nerede olsa komutanlığı düşünürüm. Generalliği de, yüzbaşılığı da, neferliği de. Vatanım için her seyi yaparım. Karada, denizde, havada! 2,5 sene savaşmışım ben.
Bayram Çavuş eyleme giderken heyecanlanıyor musun; tansiyonun çıkıyormuş ara sıra?
Tabii. Heyecanlanmam mı! Hele ilk sefer: Ankara - İzmir yolunu bağladık. İlk mücadeleye orada girdik. Artık heyecanımız biraz uslandı. Ama mücadele bu, belli olmaz. Toprağım için savaşmaya gidiyorum. Gerektiği zaman sopa da yedik.
Sopa yedin mi sahi?
Yemedik ama öyle diyeceğiz, yiyenlerimiz oldu çünkü. Bana kıyamıyor polis oğlan, Hopdediks o, diyorlar.
Geçenlerde sinemaya gitmişsiniz başkanla, Asterix'e. Beğendin mi filmi, güldün mü? Hopdediks'in oyununu başarılı buldun mu?
Gittim de, bilet kalmamış. Ben de konusunu öğrendim! Herkes sinemaya hücum etmiş. Şöyle izah edeyim: Vaktiyle bir kral, halkın malına, canına, toprağına kastetmiş. Hopdediks ise az bir askeriyle gelmiş, o kralı bir güzel imha etmiş. Herkesin malını toprağını geri vermiş. Beni de öyle bir halk kahramanına benzettikleri için hem gururluyum hemi sevinçliyim.
Avrupa'da tanınıyorum.
İlk sen mi soyundun, kimden çıktı bu fikir?
Öyle emir aldık. Soyunacaksınız! Soyunacağız! Emir kutsal. İlk başkan soyundu, sonra benim ala don çıktı piyasaya. Ala don bizim silahımız. Bırak Türkiye'yi Avrupa'da bile tanınıyorum.
Geçen gün bir öğretmen bana, "Bayram Çavuş seni ala donla Alman tevesinde gördüm. Senden sonra da Tuna Nehri'ndeki balıkları gördüm" dedi. Demek gavur uyandı! Biz ne için uğraştık bu kadar?
Eyleme, yani "mücadeleye" girmediğin günler artık geçmez olmuştur?
Olur mu, çalışıyom burada. Başbakan ne diyor, aynı saatte haberim oluyor. Nerede ne oluyor, kanundan ne çıkacak, TV ne diyor, reisicumhur, kuvvet kumandanları ne diyor, neyin nesi dönüyor yokluyorum.
Düşmanın adı sayılmaz. Kim vatanımızı zehirlemeye kalkarsa, toprağımıza göz dikerse düşman, o. Düşman deyince tüm gavurları saymam, toprağımıza yan bakanları sayarım. Biz bu vatanı, her bir yerine kanını döken dedelerimizden nasıl aldıysak, sizlere, çocuklarınıza öyle bırakmamız lazım. Yunan, Dikili'den çıkartma yapıp Anadolu'ya doğru ilerlerken dedelerimiz, Memet Çavuşlar, Hasan Tahsinler, tüm gazilerimiz Eurogold'un kestiği ağaçların altında mevzi tuttular. Şimdi bir savaş olsa nerede mevzi alacağız? Hep kestiler ağaçları, daha da keseceklerdi. Sırf ağaçları mı kestiler, anılarımızı da kestiler. Sonra fay hattı geçer oradan, zelzele gelirse ne olacak? Şehitlerimizin kanı üzerine siyanür havuzu yaptı bunlar. Ama artık biz varız, ben varım, korkulu rüyaları Bayram Çavuş Hopdediks...
Bak şimdi! Aynen yaz. Ala don burada çok önemli. Bu bizim simgemiz, diyelim eskidi, mücadelede bir şey oldu bulamadık aynısını. Fabrikaya da eylem yaparım. Aynısından yapsın, satsın diye. O olmazsa, olmaz. Bu bizim asker kıyafetimiz!
"Mücadeleye" böyle ala donunla her zaman hazır durumda mı geziyorsun?
Bir kere sepet gibi ala don da her an hazır. Ama bugün sen gelecen diye giydim. Hazır durumda bekliyodum. Ama ala donu gördün mü bacakta bizim, tamam o zaman mücadele başlayacak demek.
Eylemlerden önce hayatın nasıl geçiyordu?
Eşşeğe binip zeytine gidiyodum. Oduna gidiyodum, tütün ekiyodum, bahçede çalışıyodum...
2,5 sene karada, havada, denizde savaşmışsın, rütbeni niye yükseltmedi Asterix? Yine çavuş olmuşsun.
Canım yükseltmez mi? Başkan Yardımcısı'yım şimdi. O komutan ben de yardımcısıyım! Disiplinliyiz artık, askeriz, bak! Düşmanı alt ettik. Bu mücadeleye girmesek, güldür güldür çalıştırırlardı şimdi madeni.
Zaten artık meşhur da oldun, hoşuna gidiyor mu bu?
Eee, daha bunun ötesi yok; televizyonlar, gazeteler. Kameracılar da tanıyor beni. Daha geçende dediydim ya Alman tevesi diye. Yani ala donu gösterdik ama gavuru da uyandırdık.
İmza isteyenler oluyor mu?
Şimdilik olsa bile ben vermiyorum. Başkanın haberi olmadan vermem! Neme lazım !
(NA/NU)