Diğer depremzedelere de çağrıda bulunan Koparal sitesinde aynen şunları söylüyor.
"Benim susmaya niyetim yok"
Sevgili arkadaşlar,
17 ağustos 1999 da yüz binin üzerinde insan öldü.
Bu insanlardan ikisi eşim ve kızım.
Ben de herkes gibi bu olayın dehşeti karşısında zor günler geçirdim, ve geçiriyorum.
Sandım ki,
Bu olay herkesi çok etkileyecek ve insanlığımızı hatırlatıp gerçekten insan gibi davranılacak ve böyle davranmayanlar da cezalandırılacak.
28.12.1999 tarihine kadar olayları izleyip hiçbir şey değişmeyince bir takım yazılar yazıp bazı insanları uyandırmaya çalıştım. Ama ne yazık ki bu ülke insanlarının ve özellikle devletinin çok duyarsız olduğunu gördüm.
Önce ölü sayısından başlayarak yalan söylemeye başlayan yöneticiler, -bazılarının şahsen içinde bulundukları ortaklıklar olduğu için- susmayı tercih ettiler. Şimdi ise depremde konutları yıkılan müteahhitlere yeni ihaleler veriyorlar.
Bizler sustukça bunlar aynı oyunları oynayacak ve biz yıllarca seyredeceğiz ve 2000 küsur yıllarında başka bir depremde yüz binlerce insan daha ölecek. Ve sebep 'Allah'tan geldi' mi olacak.
Benim susmaya niyetim yok.
Beni mağdur eden inşaat şirketi hakkında Türkiye'nin gördüğü en büyük tazminat davasını açmak ve Türkiye Cumhuriyeti devletine de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde tazminat davası açmak istiyorum.(Tüm gelirleri depremzedeler için harcanmak şartı ile)
Bu konuda benimle az çok aynı düşünenlerin fikir ve düşüncelerini bekliyorum. Lütfen yazdığım yazıları okuyun ve abartıyor muyum söyleyin lütfen.
Saygılarımla
Erdoğan Koparal