Sümer Ezgü'nün, eski eşi aleyhine açtığı 'Soyadı men edilmesi' davasında, Serap Ezgü'nün yaptığı kadın programlarından rahatsız olduğu dile getirildi.
Dava dilekçesinde, "Yaşanan olumlu ya da olumsuz konuların değerlendirilmesi Sümer Ezgü'den talep ediliyor. Bu tür olaylarla karşı karşıya kalmak Ezgü'nün aile ve sanat yaşamını etkilemektedir" deniyor.
Sümer Ezgü: Eşim, kız arkadaşım sanılıyor
Serap Ezgü'nün şimdiki eşinin soyadı olan "Güner"i kullanmasını isteyen Sümer Ezgü'nün avukatı, dilekçede ayrıca Sümer Ezgü'nün mutlu bir evliliği ve bir çocuğu olduğunu belirterek söyleyerek, yeni eşin kız arkadaş olarak görüldüğüne atıfta bulundu.
TCK Kadın Platformu'ndan avukat Hülya Gülbahar ise bianet'e yaptığı açıklamada, Sümer Ezgü'nün dava açabileceğini ancak mahkemenin bir karar alabilmesi daha üstün hukuku bir yarar görmesi gerektiğini söyledi.
Gülbahar, dava dilekçesinde yer alan gerekçelerin yetersiz olduğunu söyleyerek, "Bu tür gerekçeler isim ve kimliğin son derece önemli olduğu medya gibi bir alanda yeterli hukuki argümanlar değildir" dedi.
Gülbahar: Ezgü soyadı artık o kadının kimliğidir
Gülbahar, "Sonuçta bu talep, soyadı üzerinden kadınların toplumsal kimliğine yönelik, onu kimliksizleştirme politikalarının somut bir örneğidir. Öyle ya da böyle Serap Ezgü, bu toplumsal kimlikle tanındı. Artık soyadı Sümer Ezgü'den çıktı, onun kimliği değil. Kendi başına bu kadının kimliğidir" dedi.
Av. Hülya Gülbahar şunları söyledi:
"Evlilikten sonra eski kocasının soyadını taşımak isteyen kadınların ezici çoğunluğu, 'ah ben de kocamın soyunu, adını sürdüreyim' diye istemiyorlar bunu.
"Yıllar boyu bu kimliği kanun zoruyla taşımak zorunda bırakıldıkları için, çocuklarıyla aynı soyadı taşıyabilmek için, tapu dairelerinden trafik tescile kadar, bankalardan SKK (Sosyal Sigortalar Kurumu) işlemlerine kadar her yerde yeni bir soyadıyla, farklı tanınmak önlerine inanılmaz bürokrasi ve ayrımcılık çıkartıldığı için, zaten zor olan hayatlarını biraz daha kolaylaştırabilmek için yapıyorlar.
Erkeklerin benim soyadım, benim namusum takıntısı
Gülbahar, eski kocaların "benim karım, benim namusum, benim soyadım, benim namusum" takıntısı içinde olabileceğine vurgu yapıyor:
"Serap Ezgü'nün kişisel durumunu bilemem ama, hayatın bize öğrettiği bir şey var: Kadınlar farklı duygular düşünceler içinde olabilir. Fakat erkekler, benim soyum, benim soyadım benim malım, benim karım takıntısı içinde, aslında bir bütün olarak bu soyadı ısrarı nedeniyle, kadın cinsine karşı kendi iktidarlarının egemenliklerinin kavgasını veriyor.
"Aslında bu mesele, tam da benim karım, malım, benim namusum; benim soyadım benim namusum mantığının doğal bir sonucudur."
Gülbahar, Serap Ezgü'nün o soyadına çok emek verdiğini, o soyadını tanıttığını belirterek, "Böyle bir dava, Serap Ezgü'nün bugüne kadar bu soyadıyla verdiği emeğe de bir bakma saygısızlıktır" diye konuştu.
Serap Ezgü'nün kadın programı eleştirilebilir ama...
Gülbahar, intiharla sonuçlanan kadın programından ötürü Serap Ezgü'nün eleştirilebileceğini belirterek de şunları söyledi:
"Serap Ezgü'nün hazırlayıp sunduğu program bir çok açıdan eleştirilebilir. Bu tür programların kadınlara çocuklara; bir bütün olarak bütün bir toplumun bilincine, bilinç altına çok önemli zararlar verdiği ortada."
Soyadından men cezalandırma olamaz
"Bir insan haklı olarak böyle bir yayıncılık anlayışının dolaylı da olsa bir parçası olmak istemeyebilir. Ama bu hiçbir şekilde 'aslında taşıdığın soyadı benim, onu bana geri ver' türünden cezalandırma politikalarının gerekçesi olamaz, olmamalı."
Serap Ezgü ise eski eşinin açtığı dava nedeniyle dilekçeye verdiği yanıtta, boşandıktan sonra mahkemenin kararıyla eski eşinin soyadını kullanmasına izin verildiğini belirtti.
"Ezgü soyadını küçük düşürecek ya da tehlikeye sokacak hiçbir şey yapmadım. Soyadına kötü söz söyletme gayreti içinde değilim. Ben Ezgü soyadını kullanmak istiyorum." (AD)