Fotoğraf: Olaydan ağır yaralı olarak kurtulan Osman Şiban
11 Eylül 2020'de Van'ın Çatak ilçesinde operasyona çıkan askerler, 7 çocuk babası Servet Turgut (55) ve 8 çocuk babası Osman Şiban'ı (50) gözaltına aldılar. Götürüldükten sonra kendilerinden iki gün haber alınamayan yurttaşların Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde olduklarını öğrenildi.
Askerlerce hastaneye getirilen iki yurttaşın, ağır yaralı oldukları hastane yetkililerince ailelerine bildirildi. Raporda, Şiban'ın her iki gözünde morluk, baş, boyun ve yüz bölgesinde travmaya bağlı şişlik olduğu belirlenirken, ayrıca Şiban'ın kanlı kustuğu da yer aldı. Şiban, raporda yoğun bakım ihtiyacı olduğunun belirlenmesi üzerine Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.
Servet Turgut 30 Eylül 2020'de yoğun bakım servisinde saat 09.20 sıralarında öldü.
Helikopterden atılma haberini
veren MA belgelere de ulaştı
Şiban ve Turgut'un helikopterden atıldıklarına ilişkin ilk haberi veren Mezopotamya Ajansı, iki köylünün başlarına gelenlere birinci dereceden tanık olan ve olayların içinde yer alan askeri görevlilerin anlatımına olaydan 30 ay sonra ulaştı.
Elde olduğu artık açıkça ortaya çıkan bu bilgi ve belgelere karşın, üzerinden iki buçuk yıl geçen olay henüz yargı önüne taşınmadı ve dosya üzerindeki gizlilik kararı kaldırılmadı.
MA, elde ettiği belgelerde, olayın soruşturulması için TSK bünyesinde bir heyet oluşturulduğu ve operasyona çıkan 40 askerin heyet tarafından ifadelerine başvurulduğunun ortaya çıktığını bildirdi.
Şiban ve Turgut
yakalandıklarında sağ ve salimdi
MA'nın haberine göre görevlilerin 16 Eylül 2021'de alınan ifadeleri olayın üç aşamasını betimliyor. İlk ifadeler, Şiban ve Turgut'un yakalanmalarına ön gelen çatışma ve yakalanmalarıyla ilgili.
Operasyonu yöneten üst düzey bir asker ifadesinde, "çatışma çıktığı, [...] "Servet Turgut adlı şahs[ın] temas sonrası kaçmaya çalıştı[ğı], kaçarken Masîro Deresi'nde yer alan büyük kaya bloklarından düştüğü ve [yaralı olarak yakalandığını]" anlattı. Rütbeli asker "milis" olduğunu iddia ettiği Osman Şiban ve öldürülen bir "örgüt üyesi"nin cesedinin [...] Servet Turgut ile birlikte helikoptere [bindirilerek]" bölgeden çıkartıldıklarını ifade etti.
Ancak, MA'nın ulaştığını söylediği onu aşkın rütbesiz erin "virgülünden noktasına kadar aynı" ifadelerinde yakalanan iki kişiye yakalanmaları sırasında "[...] herhangi bir darp, vurma, dövme, hakaret [...] kesinlikle olmadı[ğı] [...] ama ilk alınan şahsın kollarında ve yüzünde yara izleri olduğu[...]" yolunda ifade verdikleri haberde yer aldı.
Olayın olduğu günlerde MA'ya gördüklerini anlatan Osman Şiban'ın kadeşi Cengiz Şiban da ağabeyinin yoğun bakımda olduğunu öğrenince askerlere "Ağabeyim götürdüğünüzde sağlamdı nasıl oldu da yoğun bakıma düştü?" diye sorduğunu ancak yanıt alamadığını söylemişti.
Jandarma komutanlığı pistinde
helikopterden atılıp linç edildiler
Rütbesiz erlerin ifadelerinin tümünde Şiban ve Turgut'un helikoptere sağlam bindirildikleri, helikopter piste konmadan Turgut ve Şiban'ın yüzlerce askerin ortasına atıldıkları, o anda bir kargaşa olduğu, askerler dağıldıktan sonra Turgut ile Şiban'ın pistte ağır yaralı bir şekilde yattıkları, yer aldı. Üç askerin ifadelerinde "Helikopter piste inince her iki şahıs da 'yere' düştü" dendiği belirtildi.
Helikopterin indiği Van İl Jandarma Komutanlığı pistinde o gün görevli olan erler ifadelerinde helikopterin inişi sırasında olanları şöyle anlatıyor: "[...]Helikopter içerisinde şahıslara karşı bir darp olmadı. [...]Helikopter yere indi. [...] helikopterden ilk olarak örgüt üyesinin cesedi indirildi. O esnada her iki şahıs da 'yere' düştü. Bu esnada Osman Şiban yaralandı. Bize yardıma gelen personel tarafından ezilme tehlikesi geçirildiler. Daha sonra iki şüpheli şahıs ambulansla hastaneye götürüldü."
Osman Şiban'ın anlatımı
Olayın ardından MA'ya helikopter pistinde olanları anlatan Osman Şiban şöyle söylemişti: "[...] Kışla dedikleri yere yaklaştığımız zaman telsizden 'terörist var, helikopterde' dediler. Bunu dedikten sonra karşı taraf 'indirin' dedi. Bunun üzerine önce cenazeleri aşağıya attılar daha sonra bizi helikopterden aşağıya attılar. Biz yere düştükten sonra askerler tepemizde toplandı. Aralarından birinin 'terörist daha sağ' dediğini duydum ve ardından bize saldırdıklarını hatırlıyorum. Daha sonrasını hatırlamıyorum."
Ahmet Şık'ın haberi
MA'nın haberinde, Şiban'ın o dönem bağımsız milletvekili Ahmet Şık'a da olayları aynı şekilde anlattığı alıntılanıyor: "[...] Önce cenazeleri attılar. Sonra bizi de attılar. Helikopterin kapısının ağzından arkamızdan aşağıya itildik. Servet'le betonun üzerine düştük. [...] 100-150 asker üzerimize çullandılar. Tekmeler, yumruklar... Vallahi bizi yere sürdüler. Her birimizin başında 10 kişi, 20 kişi. 10 kişi bir kişinin üstüne geçiyordu, hepsi bize yetişip dövüyordu bizi. Bize ne yaptılar bilmiyorum. Bana ne yaptılar bilmiyorum. Yere attılar, oradan sonra başıma geçtiler. Ezdiler başımdan."
MA'nın ulaştığı belgelerde olayları helikopterin içinden izleyen bir erin ifadesi de yer alıyor: "[...] İlk olarak karşıdan gelen kalabalık asker grubu örgüt mensubuna ait cesedi aldılar. Daha sonra iki sivil şahıs inerken düştüler ve kalabalığın altında ezilme tehlikesi geçirdiler. Daha sonra iki şahsı orada bekleyen ambulansla hastaneye götürdüler."
Yalnızca MA muhabirleri
tutuklandı ama beraat ettiler
İki yurttaşın helikopterden atıldıklarını görgü tanıklarına dayanarak haberleştiren MA Muhabirleri Adnan Bilen ile Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala'nın evleri 6 Ekim 2020'de basıldı. Gözaltına alınan gazeteciler 9 Ekim'de çıkarıldıkları Sulh Ceza Hakimliğince "Devlet aleyhine toplumsal haber yapmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. 6 ay cezaevinde tutulan gazeteciler, 2 Nisan'da çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. Olaydan bir yıl sonra da beraat ettiler.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu TBMM'de, işkence ve kötü muameleye değinmeden Şiban ve Turgut'u "milis" olarak suçladı.
Osman Şiban, olaydan 9 ay sonra ifade verdi. Van Cumhuriyet Başsavcılığı Osman Şiban hakkında, "örgüt üyeliği" iddiasıyla iddianame hazırladı. Van 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Şiban'ın ikametgahı nedeniyle "yetkisizlik" kararı vererek, dosyayı Mersin'e gönderdi.
İl Jandarma Komutanlığı pistinde meydana gelen ve Servet Turgut'un ölümü, Osman Şiban'ın ağır yaralanmasıyla sonuçlanan helikopterden atılma ve linç olayının failleri hakkındaysa hala hukuki işlem başlatılmış değil ve dosya üzerinde gizlilik kararı devam ediyor.
(AEK)