Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) istişare toplantısında konuşan Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ile dokuz Barış ve Demokrasi Partili (BDP) milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması gerektiğini savundu.
Erdoğan, BDP'nin çözümün parçası olmaktansa terörün parçası olduğunu iddia ederek, "Yeri geldiğinde bu parlamento herkese haddini parlamento diliyle bildirir" dedi.
"Parlamento herkese haddini bildirir"
Haber sitelerinde yer alan habere göre, BDP'li vekillerin terörü kınamasını isteyen Erdoğan, "Hiç kimse kusura bakmasın eğer Meclis'te olacaklarsa önce terörü desteklemediklerini göstersinler. Terör örgütüyle organik bağlarını kessinler. Terörü kınasınlar. Yoksa terör örgütünün bir uzantısı olarak Meclis çatısı altında olmayı biz kabul etmiyoruz" dedi.
"Hem silahı öveceksin, hem bu Meclis'in çatısı altında duracak, dokunulmazlık zırhı altında duracaksın. Biz en başından beri siyaset yolunun açık olması için mücadele veriyoruz. Biz siyaset yolunu açık tuttukça BDP bunu bir sistem açığı gibi gördü. Bunu istismar etmenin kolaycılığına kaçtı.
"Yeri geldiği zaman haddini, herkese yine bu parlamento, parlamento dilinde bildirir. Aksi takdirde yaptıkları yanlarına kar kalır. Şimdi birileri çıkmış bize 1992, 1994'ten bahsediyor. Kusura bakmasınlar sene 2012. Bugünün şartlarıyla o günün şartları bir değil ve rahatlıkla istedikleri gibi kalkıp at oynatmalarına müsaade edemeyiz.
"Dağda ölen gençlerin cenazelerinde istismar yapacak kadar alçalıyorlar. O gençlere hayatı zehir ettiler. Yetmedi, cesetlerini bile istismar edecek kadar insanlıktan çıktılar. Kameraların önünde eli kanlı teröristlerle kucaklaşmak, öpüşmek gibi bir densizlik yaptılar. BDP'lilerin yolu siyasetin yolu mudur?
"Demokratik bir rejimde buna daha ne kadar tahammül edilebilir? Daha fazla seyirci kalamayız. İradelerini terör örgütüne kaptırmışlardır. Bunlar emirleri dağdan alıyor."
"Eyvallah diyenle beraber yürümeyiz"
Erdoğan BDP'li milletvekillerinin sokakta muhalefet yapmasını eleştirerek, "Buna eyvallah edemeyiz, edenle de kimse kusura bakmasın beraber yürümeyiz" dedi.
Siyasetin önünün kapatılmayacağını, ancak BDP'nin siyaset yapmadığını ileri süren Erdoğan, BDP'nin 12 Eylül referandumunda parti kapatmaya neden hayır demediğini sordu.
"Bu parlamento hak edene de hak ettiğini verir. Bir genel başkan nasıl kalkar da, 'silahlanın' der? Milletvekili olmadan önce bunu söyleseydin ya! Buna sessiz kalırsak Allah da bizi affetmez.
"Teröristle sarmaş dolaş olurken siyaset üretilebilir mi? Dokunulmazlık altında her gün sokaklarda yedi yaşında çocuğu terörize eden bir anlayış demokratik olabilir mi? Buna eyvallah diyen hiç kimse ile de bizim beraber yürümemiz söz konusu olmaz, kimse kusura bakmasın."
Farklı sesler
Taraf gazetesinden Hüseyin Özkaya'nın dün yayımlanan haberine göre AKP Batman Milletvekili Ziver Özdemir, "Sadece bir siyasi partiye mensup milletvekillerinin dokunulmazlıklarının Türkiye gündeminde tartışılıyor olması güzel bir şey değil" dedi.
"1994 yılındaki, vatandaşın beyninde ve zihninde bıraktığı o kötü izlenim, o kötü kareler hala zihinlerde. Dokunulmazlık konuşulduğunda bölgedeki vatandaşın aklına ilk o görüntüler geliyor. Umarım böyle bir kareyle Türkiye bir daha karşılaşmaz. BDP'li vekillerin davranışları kabul edilebilir değil ama yine de bir siyasi partinin dokunulmazlıklarının kaldırılması hoş değil. Genel olarak dokunulmazlık konusunda elbette ki gelecekse bütün siyasi partilerin dosyası, fezlekesi olan bütün milletvekillerinin gelmeli."
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkıyor.
"1994'te kötü bir tecrübe yaşadık. Hâlâ tahribatını bu ülke silebilmiş değilken yeni baştan böyle bir görüntünün olması bölgede insanların 'acaba etnik kimliklerinden dolayı mı bu muameleye tabii tutuldular' gibi bir hisse kapılmasını ve ayrışmayı artırır.
"Mesele ülkenin geleceğini ilgilendiren ve bu sorunun çözümüne zarar verecek bir takım sorunları birlikte getirecekse bu anlamda tartışmak lazım.
"AKP yüzde 50 oyu olan Türkiye'de bütün toplum kesimlerini temsil eden bir parti. Bu anlamda çok farklı düşünceler var. Benim gibi düşünenler de var farklı düşünenler de var. Bu ülke neticede hepimizin. Bu ülkede rahatsızlık yaratacaksa bundan herkes zarar görecek."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise her milletvekilinin işin hem yargı boyutunu hem de siyasi boyutunu düşünerek karar vereceğini ifade ederek, "Bu konuda bir grup kararı alınacağını zannetmem" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkarak "Kendimizi çıkmaz sokaklara itmememiz lazım. Geçmişte yaşananların tekrar edilmemesi gerekiyor" demişti. (EKN)
* Bu haber ntvmsnbc, CNNTürk, Taraf ve Radikal'in internet sitesinden derlenmiştir.